3 Temmuz 2011 Basın Özeti

Tecavüzle suçlanan IMF'nin eski başkanı Dominique Strauss-Kahn'ın ülkesi Fransa'da siyasete dönmesi tartışmaları İngiliz pazar gazetelerinde geniş yer buluyor.

Independent on Sunday gazetesi, New York'ta bir otel görevlisine tecavüz etmekle suçlanmasından önce Sosyalistlerin adayı olarak Fransa cumhurbaşkanlığının güçlü adayı olarak görülen Strauss-Kahn'ın, hakkındaki suçlamalardan hızla aklansa bile siyasete dönmek için geç kaldığını yazıyor.

Fakat gazeteye göre, kendisini tecavüzle suçlayan oda görevlisinin inanılırlığının şüphe götürür hale gelmesiyle birlikte serbest kalan Strauss-Kahn'ın Fransa'ya dönme ihtimalinin kendisi dahi, Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin ve merkez sol rakiplerinin planlarını alt üst etmeye yetti.

Sunday Times ise DSK olarak bilinen Strauss-Kahn'ın, yalnızca siyasi kariyeri itibariyle değil, tümüyle bitmiş görülürken şansının olağanüstü bir şekilde döndüğünü ancak Fransız siyasetçinin ülkesine dönebilmesinin en erken 18 Temmuz'daki duruşmada belli olacağını yazıyor.

Tecavüze uğradığını söyleyen otel çalışanının, geçmişi ve olay anı ile ilgili ifadesinde tutarsızlıklar bulunmasının ardından serbest kalan DSK'nın vakası, Amerikan adalet sistemi ile birlikte, kendisini en baştan suçlu ilan eden medyanın tutumunun da sorgulanmasına yol açtı, Sunday Times'a göre.

'Sapkın cumhurbaşkanı?'

Gazete, DSK'yı suçlayan otel çalışanının bağlantılarıyla ilgili iddiaların, DSK'ya, muhtemelen Sarkozy tarafından komplo kurulduğuna inanan Fransızların şüphelerini güçlendirdiğini de belirttikten sonra şöyle devam ediyor:

"Yine de, Strauss-Kahn'ın elinde kelepçelerle yürütülüp, paparazziler tarafından fotoğraflanmasını kimse unutabilir mi? Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde, "Sapkın Cumhurbaşkanı" olarak karşılanmayacak mı?"

Konuya diğer gazeteler gibi tam sayfa ayıran Sunday Telegraph gazetesi ise, otel çalışanının ifadesi ve geçmişiyle ilgili tutarsızlıkların haftalar önce fark edildiğini ancak yeni ortaya çıktığı iddiasına yer veriyor.

Otel görevlisi kadının güvenilirliğiyle ilgili son şüphenin de, Gine doğumlu kadının olaydan 28 saat sonra erkek arkadaşı olduğu iddia edilen cezaevindeki bir kişiyle yaptığı telefon konuşması. Kadının bu konuşmada, "Merak etme. Bu adamın çok parası var. Ben ne yaptığımı biliyorum." mealinde sözler sarf ettiği iddia ediliyor.

Sunday Telegraph'ın haberinde, otel görevlisinin avukatı Kenneth Thompson'ın "Kurbanın bazı hatalar yaptığı doğru. Fakat bu kendisinin tecavüz kurbanı olmadığı anlamına gelmiyor." dediği de aktarılıyor.

Chomsky Chavez'e iktidarı elinde toplamama çağrısı yaptı

Observer gazetesi, dünyaca ünlü entelektüel Noam Chomsky'nin, önceki günlerde kanser olduğu açıklanan Venezüella lideri Hugo Chavez'e yönelttiği eleştirileri sayfasına taşımış.

Anarşist görüşleriyle tanınan Chomsky, Chavez'in idari erki elinde çok topladığını ve iktidarın bu düzeyde bir kişinin elinde toplanmasının ancak savaş gibi özel durumlarda meşru olabileceğini söylüyor ve aksi halde bunun demokrasiye bir saldırı olacağını ifade ediyor.

Chavez'in kanserinin kendisini üzdüğünü belirten ve Venezuela Cumhurbaşkanının iyileşmesini umduğunu belirten Chomsky, Venezuela liderinin ülkesinde yoksulluğu ciddi oranda azaltarak ve toplumların kendi kendilerini yönetmelerini destekleyerek takdiri hak ettiğini de belirtiyor.