3 Şubat 2012 Basın Özeti

Mısır'da bir futbol karşılaşmasında çıkan olaylarda 74 kişinin yaşamını yitirmesi tüm gazetelerde geniş şekilde yer alıyor.

'Futbol savaştan daha ciddi bir iş'

Guardian gazetesi, haberle ilgili analizinde, "Huzursuzluk Mısır'daki belirsizlik döneminin işareti" görüşüne yer veriyor.

Yazıyı kaleme alan Ian Black, "Tüm dünyada kabul edilen bir gerçek var. Futbol savaştan daha ciddi bir iş" diye başladığı yazısını şöyle sürdürüyor.

"Devrim sonrası Mısır'da Port Said'de meydana gelen kan gölü spor ve siyaseti iç içe soktu. Olayların ardında neler olduğu tam bilinmiyor. Ama ister polisin beceriksizliği olsun ister komplo, ister futbol kavgası olsun ister ideolojik mücadele, olanların sonuçları Mısır'ın siyasî manzarasını etkileyecek."

Guardian yazarı, olayların ardından hükümetin ve polisin suçlamaların başlıca hedefi olduğunu belirtiyor ancak yaşananların, "Hüsnü Mübarek'in devrilmesinden hoşnut olmayanlar tarafından nasıl değerlendirildiğini görmemenin hata olacağını söylüyor. Black yazısını Masri adlı bir Mısırlı'nın bir Arap televizyon kanalındaki şu sözleriyle noktalıyor. "Ordu bu zorbaları, suçluları durdurmalı. Buna sebep olanları, onları teşvik eden yanlı basını ve çıkarcı siyasetçileri, özellikle de Müslüman Kardeşler'i demir yumruğuyla ezmeli."

El Ehli kulübünün kökleri siyasî milliyetçiliğe dayanıyor

Times gazetesi "Futbolda kan gölü" başlığıyla verdiği haberinde yaşanan gelişmeleri aktarıyor ve analiz yazısında futbol ve siyaset ilişkisini değerlendiriyor.

"Taraftarlar şimdi siyasî bir güç" başlıklı yazıda James Hider, Futbol takımlarının taraftar kulüplerinin, kızgın, işsiz, haklarından mahrum gençlerin öfkelerini dışa vurdukları topluluklar olduğunu belirtiyor. Yazar eski rejim altında siyasî örgütlenmenin yasaklandığı Mısır'da bu grupların özel bir rol üstlendiğini belirtiyor.

"El Ehli takımının taraftarları, Hüsnü Mübarek'in devrildiği ayaklanmada, Tahrir Meydanı'nı polise, kiralık kabadayılara karşı savunanlar arasındaydı. Aidiyet duygusu, örgütlenmeleri, polise duydukları nefret ve şiddetten kaçınmamaları futbol taraftarlarının etkili bir güç olarak görülmesine neden oldu" diyen Times yazarı, Kasım ayında 50 kişinin öldüğü askerî yönetime direnişte ve geçen hafta devrimin birinci yıl dönümünde yine aynı grubun sahnede olduğunu belirtiyor.

"El Ehli kulübünün kökleri siyasî milliyetçiliğe dayanıyor. Yüz yıl önce milliyetçilerin ve İngiliz sömürgeciliğine karşı çıkanların takımı olarak kuruldu. Ancak taraftarlar kontrol edilmesi zor, korkusuz bir grup. Bu da ülkenin askerî yöneticilerine, bu grubu bastırmak için iyi bir gerekçe sunuyor" görüşünü aktaran yazar yazısını "Pek çok Mısırlı'ya göre Port Said'de yaşananların ardında da işte bu gerekçe var" sözleriyle bitiriyor.

'Çin konumunu gözden geçiriyor'

Financial Times gazetesi, Euro Bölgesi'nde devam eden malî krizle ilgili haberini, "Çin, Avrupa birliği krizindeki rolünü gözden geçirecek" başlığıyla aktarıyor.

Başbakan Wen Jiabao'nun, "Çin Avrupa kurtarma fonuyla daha sıkı bir işbirliği yaparak Avrupa'nın borç krizinin çözülmesinde daha etkin bir rol üstlenmeyi değerlendiriyor" sözlerini aktaran Financial Times, Almanya Başbakanı Angela Merkel'ın Pekin'e yaptığı ziyaretin tutum değişikliğine işaret ettiğini belirtiyor ve "Bu açıklamalar dünyanın en büyük döviz rezervine sahip olan Çin'in, 3 trilyon 200 milyar dolarlık nakit kaynağından bir bölümünü Avrupa kurtarma fonlarına aktarabileceği umudunu canlandırdı" yorumunu yapıyor.

Sıtmaya her yıl 1,2 milyon kurban

Guardian gazetesi, yeni bir sağlık raporunu hem baş sayfasında hem de geniş bir değerlendirme yazısında aktarıyor.

"Sıtmadan ölenlerin sayısı 1 milyon 200 bin" başlıklı haberinde gazete, sıtmayla ilgili inanılan tüm bilgilerin bu raporla alt üst olduğunu yazıyor.

"Hastalık tahminlerin iki katı ölüme neden oluyor. Dahası, inanılanın aksine sadece bebekleri ve çocukları değil, en az onlar kadar yetişkinleri de öldürüyor" diyen Guardian, uzmanların 30 yıllık verileri yeni tekniklerle elden geçirdiklerini belirtiyor.

Gazeteye göre, rapor tartışma yaratacak olsa da, Birleşmiş Milletler Bin Yıl Hedefleri arasında bulunan 'sıtmayı 2015 yılına kadar yok etme' hedefi bu verilerin ışığında, her zamankinden daha uzak görünüyor.

Beklenmeyen milyoner

Hisse senetlerini piyasaya sunmaya hazırlanan Facebook günlerdir olduğu gibi yine gazetelerde geniş yer buluyor. Ancak Independent gazetesi, Facebook hikâyesinin farklı bir sayfasını aktarıyor bugün okurlarına.

Gazetenin "Bu dünyanın en pahalı duvar resmi olabilir mi?" başlıklı haberi özetle şöyle:

"Jackson Pollock, dünyanın en pahalı tablosunun ressamı sıfatını kaptırabilir. Hem de sanat dünyasının bir başka 'yaramaz çocuğuna' değil, 2005 yılında Facebook'un ofislerini açık saçık resimlerle dolduran bir duvar ressamına. David Choe, Facebook'un halka açılmasıyla milyoner ve milyarder olacaklar arasında en beklenmedik isim belki de. Eğer şirket hisseleri tahmin edilen seviyeye çıkarsa, Choe'nun yıllar önce Facebook şirketinin duvarlarına çizdiği ve karşılığında para yerine şirket hissesi aldığı resimlerin değeri 200 milyon dolara ulaşabilir."

Twitter için püf noktaları

Ve son olarak Daily Telegraph'tan Twitter kullanıcılarına birkaç nasihat. Gazete Twitter kullanıcılarının yazdıkları mesajların üçte ikisinin diğer kullanıcılar tarafında sıkıcı bulunduğunu belirtiyor. Ve sizin de sıkıcı mesajlar gönderen kişiler arasına katılmamanız için araştırmacıların hazırladığı püf noktalarını aktarıyor:

• İlk olarak unutmayın 'eski haberler haber değildir. Defalarca gönderilmiş linkleri bir de siz göndermeyin.
• Bir konu hakkında sırf yorum yapmaktansa habere katkıda bulunun.
• Mesajınız kısa olsun. Bazen 140 karakter bile çok uzun olabilir.
• Kısaltmaları, sembolleri gereksiz yere kullanmayın.
• Herkese her an nerede olduğunuzu söylemeyin.
• Sebebini yazmadan bir fotoğraf ya da internet linki göndermeyin.
• Sızlanmayın.
• Şakacı olun.
• Ve son olarak pek çok takipçisi olan ünlüler... Sırf ünlü olduğunuz için hayatınızın en ince ayrıntısının bile ilginç olduğunu sanmayın. İnsanlar ne yemek yediğinizi değil, işinizle ilgili profesyonel bakış açınızı bilmek istiyorlar.