Haftalık Fransız haber dergisi L’Express’in internet
sayfasında yer alan bir haberde, Paris'te 3 Pkk'lı kadının
suikastına ait ilişkin yeni bilgiler ortaya atıldı. İddialara göre
Ömer Güney, cinayet öncesi Ankara'da bir takım telefon numaralarına
belirli aralıklarla mesaj attı. Şimdi Fransa, Güney'in Ankara'daki
bağlantılar için harekete geçti.
Haftalık Fransız haber dergisi L’Express’in internet
sayfasında yer alan bir haberde, Paris’teki Kürt Enformasyon
Merkezi’nde öldürülen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez
ile ilgili soruşturmaya dair yeni bilgilerin ortaya çıktığı
kaydedildi.
Haftalık L’Express dergisinden Eric Pelletier imzalı özel
habere göre, cinayetleri işlediği iddiasıyla tutuklu bulunan zanlı
Ömer Güney cinayetten bir gün önce Paris’in banliyösü Villiers Le
Bel de bulunan Kürt derneğine gece gizlice girip dernek üyelerinin
isimlerinin yer aldığı listenin cep telefonuyla resmini çektiğini
yazdı. Cinayeti işlemekle suçlanan Ömer Güney’in, Türk aşırı sağına
yakın biri olduğu ileri sürülen haberde, işlenen cinayetlerin faili
olabileceği ileri sürülüyor.
TELEFONDAN SİLMEYE ÇALIŞTI İDDİASI
Haberde, polisin gerçekleştirdiği teknik inceleme sonucu, Ömer
Güney'in Nokia marka cep telefonunun hafızasından silmeye çalıştığı
fotoğraflara ulaşıldığı ve fotoğrafların, Güney'in cinayetlerden
bir gün önce üyelerin bulunduğu listeyi fotoğraflamak için Kürt
Enformasyon Merkezi'ne girdiğinin kanıtlandığı belirtiliyor.
Derginin haberinde saat 04.30 ve 05.30 arasında derneğe yedek
anahtarla girdiği ifade edilen Ömer Güney’in, Türk devletine
muhalif olan 329 üyenin üzerlerinde isimleri, adresleri ve telefon
numaraları olan kimliklerini tek tek fotoğrafladığı ifade
edildi.
O İFADELER TARTIŞMALI HALE GELDİ
“Fransa’nın kendisine komplo” düzenlediğini
iddia eden Güney’in, kendisini “Kürt otonomisine yüzde 10 bin bağlı
biri” olarak ifade ederek savunmasını yapmış olduğuna vurgu yapan
dergi, L’Express’in ele geçirdiği bu yeni bilgilerle bu
savunmasının tartışmalı hale gelebileceğini kaydediyor. Haberde
ayrıca, geçen Kasım ayında hâkim Jeanne Duyé tarafından sorgusu
yapılan Ömer Güney’in bu fotoğrafları çektiğini kabul ettiğini
fakat bunu ‘adını gizlediği’ PKK içinde bir elemanın isteği üzerine
yaptığını ve bu bilgileri “dışarıya göndermesi” talimatını almış
olduğunu söylediği yazılıyor.
Cinayete kurban giden 3 kadının cinayet zanlısı Güney’in bu
listenin resmini çektiği gecenin sabahında Paris’te Kürt hareketine
destek veren fakat ismini bilmediği birine vermiş olduğuna dikkat
çekilen haberde, Güney’in telefonunun hafızasını boşuna doldurmamak
için silmeye uğraştığını söylediği yazılıyor.
GÜNEY İÇİN MHP'YE YAKIN İDDİASI
Fransız haber derğisi L’Express, gelişmelerin bununla
kalmadığını, daha da detaya inerek, Ömer Güney’in 2003-2011 yılları
arasında yaşadığı Almanya’daki soruşturmada da siyasi görüşlerinin
incelendiğini de kaydediyor. Ömer Güney’in Almanya’daki yakın
arkadaşlarının Alman polisi tarafından sorgulanan arkadaşları ve iş
arkadaşları onu sakin ve ‘karınca ezecek kadar bir becerisi olmayan
biri’ olarak nitelediği belirtiliyor. Güney'i, ‘Türkiye’de
aşırı sağ’ sempatizanı, MHP’ye yakın ve silah atışı yapmayı seven
birisi olarak tanıdıklarını söyleyen iki şahit, Ömer Güney’in
üzerinde, aşırı sağcı ‘Bozkurtların’ sembolü ‘üç hilal’ bulunan bir
yüzük taktığına şahit oldukları gibi, tanıyanlardan biri, Güney’in
kaldığı odada büyük bir Türk bayrağı olduğunu söylemiş.
Dergi, soruşturmayı yürüten yetkililerin Ömer Güney’in Türkiye’ye
gidiş gelişlerini inceledikleri ve son seyahatini cinayetlerden
kısa bir süre önce 2012’nin Aralık ayı ortasında ve sonunda yaptığı
bilgilerine yer veriyor.
ANKARA'YA YAZILDI
Dergide yer alan haberde, Ömer Güney’in Türkiye’ye yaptığı
aramaları da detaylı inceleyen yetkililerin soruşturması sonucunda,
Güney’in Türk ve Fransız hattına bağlı beş farklı telefon
kullandığı ortaya çıktığı belirtilirken, telefonlardan ikisinin tüm
aramalara rağmen bulunamamış olduğu yazılıyor. Haberde,
yetkililerin Ömer Güney'in, Türkiye’de ‘alışılmamış ve
teknik numaralara benzeyen’ numaralara kısa mesaj
göndermiş olabileceğini ileri sürdüğü, Güney’in Ankara’da “kimi bu
kadar sık ve gizlice aradığının bulunması için Ankara’daki resmi
mercilerden cinayetlerin çözülebilmesi için yardım desteğini talep
ettiklerini kaydediyor.