3 milyar dolardan olduk!
Abone olDeri sektörü kan ağlıyor. "Para kazanmayı rüyamızda gördük" diyorlar.
Türk dericiliğinin önemli merkezlerinden Uşak’ta düzenlenen
panelde genel ihracat artışının yakalanamadığını belirten deri
sektörünün temsilcileri, bugün 1.2 milyar dolar olan ihracatın 4
milyar doların üzerinde olması gerektiğini söylediler
Türkiye ve dünyada yaşanan olumsuz ekonomik koşullara küresel ısınmanın da eklenmesiyle büyük bir krizin içine giren Türk deri sektörü, umudunu, Amerika başta olmak üzere yeni pazarlara ve dağınık üretim yerine kümelenme modeline bağladı.
Türk dericiliğinin önemli merkezlerinden Uşak’ta düzenlenen Türk Deri Sektörünün Geleceği, Uşak’ın Deri Sektöründeki Yeri ve Önemi konulu panelde TİM Başkan Vekili Mehmet Büyükekşi, İstanbul Deri ve Deri Mamülleri İhracatçıları Birliği Başkanı Lemi Tolunay, Türkiye Deri Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Yeşil, TOBB Deri Sektör Meclis Başkanı Hakkı Matraş, Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Hazar ve Desa Deri Yönetim Kurulu Başkanı Melih Çelet deri sektörünü masaya yatırarak krizin çözüm yollarını aradılar.
Türk deri sektörünün kaderini belirleyecek yeni yol haritasının oluşturulmaya çalışıldığı panelde konuşan Uşak Deri Sanayicileri Derneği Başkanı Akif Küplemez, her gelen senenin bir önceki seneyi mumla arattığını belirterek, her yeni sezonun bir önceki sezondan çok daha ağır ve zor geçtiğini vurguladı.
Akif Küplemez, sektörün hızla Türkiye’nin elleri arasından akarak başta Uzakdoğu olmak üzere dünyanın farklı bölgelerine kaydığını vurguladığı konuşmasında geleceğe dair plan ve program yapamaz hale geldiklerini söyledi.
“Para kazanmayı rüyalarımızda görür olduk” diyen küplemez sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sanayicinin kazanmadığı bir ortamda, çalışanda kazanamıyor, devlette doğrudan veya dolaylı yollarla vergi alamıyor. Yaşanan krizin çözümü için sektörün tüm bileşenlerinin desteğiyle sürdürülebilir bir tabakhanecilik rotası çizmemiz lazım. Alınacak siyasi kararlarla yeni deri OSB’lerinin açılmasına izin verilmemeli, devletin kaynakları gereksizce israf edilmemeli. Pek çok deri OSB’de kapanan firma sayısı çalışanlardan çok daha yüksek. Bu nedenle birbirinden uzak noktalarda parçalı üretim sanayisi yerine, kümelenme modeline geçilmeli. Pek çok noktaya yayılan deri üretimi belirli birkaç merkezde toparlanmalı. Kalite çıtası daha da yükseltilirken, maliyetler düşürülerek sürdürülebilir rekabet iklimi yaratılmalı.”
15 YILDA BİR ARPA BOYU YOL ALDIK
İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Lemi Tolunay, deri sektörünün küresel rekabete ve Türkiye’nin genel ihracatındaki gelişimine ayak uyduramadığını belirterek, deri sektörünün 16 yılda 3 milyar dolardan fazla ihracat kaybı yaşadığını söyledi. Türk Deri Sektörünün Geleceği, Uşak’ın Türk Deri Sektöründeki Yeri ve Önemi konulu panelde konuşan Tolunay şu değerlendirmeyi yaptı: “1992 yılında Türkiye’nin genel ihracatı 15 milyar dolardı. Deri ve deri mamullerinin payı 645 milyon dolarla genel ihracatın yüzde 4.5’unu oluşturuyordu. 2007 yılında ise sektörün genel ihracat içindeki payı yüzde 1.1 oldu. Genel ihracattaki büyümeye bakılınca bugün sektör 4.8 milyar dolarlık ihracat yapmalıydı. Bunun yanı sıra küreselleşmeye de ayak uyduramadığımızı görüyoruz.”
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Mehmet Büyükekşi de 2001 yılından sonra uygulanan politikaların başta tekstil sektörü olmak üzere birçok sektörü mağdur ettiğini belirtti. Büyükekşi işçilik maliyetlerine değinerek “Asgari ücretin tamamen kalkmasını savunuyoruz” dedi.
PARA POLİTİKASI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
TOBB Deri Sektörü Meclis Başkanı Hakkı Matraş sektör hakkında şu değerlendirmeyi yaptı: “Sağdan soldan ‘deri sektörü bitti’ diye laflar duyuyoruz. 70 milyon ayakkabı giyiyor, bayanlar çanta, kemer kullanılıyor. Deri sektörü biter mi hiç? Biz yıllardır ihracat için canla başla çalışıyoruz, çocuklarımız bu yolda yetiştirdik. Ama para politikası bu şekilde uygulanırsa yanlış olur. Dolar ve euro yıllık yüzde 20 değer kaybederse üretime köstek olursunuz, maliyet yükselir. Benim malım ithal mala göre pahalı kalır. Ama para politikalarında iyi şeyler olacağının sinyallerini de alıyoruz.”
HAZAR: ÜSTÜNLÜĞÜMÜZÜ KORUMAMIZ İÇİN KAMU DESTEK VERMELİ
Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Hazar ise konuşmasında dünyada üretilen küçük baş kürk-süet giysilik derinin yüzde 75’ini Türk deri konfeksiyoncularının kullandığını belirterek, sektörde 300 binin üzerinde insanın istihdam edildiğini söyledi.
Deri konfeksiyonun belli segmentlerinde dünyada rakipsiz olmalarına karşın büyük bir açmazla karşı karşıya olduklarını anlatan Hazar, “Sektörün finansman ihtiyacı dünya şartlarında karşılanır, üretim girdileri rakiplerimizin kullandığı fiyatlar ile sağlanır, istihdamın üzerindeki vergi yükleri aşağıya çekilir, yurt dışı ve yurt içi fuarlarda sektörümüz desteklenirse biz kendi alanımızda tartışılmaz üstünlüğümüzü devam ettireceğiz. Öte yandan en çok ihracat yaptığımız ülke olan Rusya Federasyonuna gönderdiğimiz kargolarımızın Rusya Federasyonu’na girişlerinde çıkartılan engellemeler, ikili görüşmeler ile önlenmelidir” dedi.
Uşak’ta deri sanayicilerini ziyaret eden sektör temsilcilerinden TÜRDEV Başkanı Mahmut Yeşil, sektörün son bir yılda yüzde 30’a yakın daralma yaşadığını söyledi. Yeşil: “Küresel ısınma nedeniyle insanlar daha az deri ürün satın alma ihtiyacı duyuyorlar. Keza yine iklim değişimine paralel olarak talep edilen ürünlerin türü de değişim gösterdi. Eskiden daha kürklü ve soğuktan koruyan ağır ürünler tercih edilirken, şimdi daha hafif tasarımlar talep ediliyor. Sektör olarak gerek yeni ürün ve tasarımlar gerekse yeni pazar arayışları ile bu zorlu süreci yönetmeye çalışıyoruz” dedi.
Türkiye deri ihracatı
İhracatın yüzde 47.4’ü yani 500 milyon doları Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleşiyor.
Eri ihracatının yüzde 31.6’sı, yani 392 milyon doları Asya ülkelerine yapılıyor.
En büyük ithalatçı ülke olan ABD’ye 43 milyon dolarlık ihracat gerçekleşiyor.
Diğer ülkelere olan ihracat ise yüzde 17.5.
Dünya deri pazarı
En büyük ihracatçı Çin, 37 milyar dolar ihracat yapıyor.
İtalya’nın payı ise 19 milyar doları buluyor.
Hong Kong 17 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiriyor.
ABD 31.6 milyar dolarlık ithalat yapıyor.
Türkiye ve dünyada yaşanan olumsuz ekonomik koşullara küresel ısınmanın da eklenmesiyle büyük bir krizin içine giren Türk deri sektörü, umudunu, Amerika başta olmak üzere yeni pazarlara ve dağınık üretim yerine kümelenme modeline bağladı.
Türk dericiliğinin önemli merkezlerinden Uşak’ta düzenlenen Türk Deri Sektörünün Geleceği, Uşak’ın Deri Sektöründeki Yeri ve Önemi konulu panelde TİM Başkan Vekili Mehmet Büyükekşi, İstanbul Deri ve Deri Mamülleri İhracatçıları Birliği Başkanı Lemi Tolunay, Türkiye Deri Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Yeşil, TOBB Deri Sektör Meclis Başkanı Hakkı Matraş, Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Hazar ve Desa Deri Yönetim Kurulu Başkanı Melih Çelet deri sektörünü masaya yatırarak krizin çözüm yollarını aradılar.
Türk deri sektörünün kaderini belirleyecek yeni yol haritasının oluşturulmaya çalışıldığı panelde konuşan Uşak Deri Sanayicileri Derneği Başkanı Akif Küplemez, her gelen senenin bir önceki seneyi mumla arattığını belirterek, her yeni sezonun bir önceki sezondan çok daha ağır ve zor geçtiğini vurguladı.
Akif Küplemez, sektörün hızla Türkiye’nin elleri arasından akarak başta Uzakdoğu olmak üzere dünyanın farklı bölgelerine kaydığını vurguladığı konuşmasında geleceğe dair plan ve program yapamaz hale geldiklerini söyledi.
“Para kazanmayı rüyalarımızda görür olduk” diyen küplemez sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sanayicinin kazanmadığı bir ortamda, çalışanda kazanamıyor, devlette doğrudan veya dolaylı yollarla vergi alamıyor. Yaşanan krizin çözümü için sektörün tüm bileşenlerinin desteğiyle sürdürülebilir bir tabakhanecilik rotası çizmemiz lazım. Alınacak siyasi kararlarla yeni deri OSB’lerinin açılmasına izin verilmemeli, devletin kaynakları gereksizce israf edilmemeli. Pek çok deri OSB’de kapanan firma sayısı çalışanlardan çok daha yüksek. Bu nedenle birbirinden uzak noktalarda parçalı üretim sanayisi yerine, kümelenme modeline geçilmeli. Pek çok noktaya yayılan deri üretimi belirli birkaç merkezde toparlanmalı. Kalite çıtası daha da yükseltilirken, maliyetler düşürülerek sürdürülebilir rekabet iklimi yaratılmalı.”
15 YILDA BİR ARPA BOYU YOL ALDIK
İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Lemi Tolunay, deri sektörünün küresel rekabete ve Türkiye’nin genel ihracatındaki gelişimine ayak uyduramadığını belirterek, deri sektörünün 16 yılda 3 milyar dolardan fazla ihracat kaybı yaşadığını söyledi. Türk Deri Sektörünün Geleceği, Uşak’ın Türk Deri Sektöründeki Yeri ve Önemi konulu panelde konuşan Tolunay şu değerlendirmeyi yaptı: “1992 yılında Türkiye’nin genel ihracatı 15 milyar dolardı. Deri ve deri mamullerinin payı 645 milyon dolarla genel ihracatın yüzde 4.5’unu oluşturuyordu. 2007 yılında ise sektörün genel ihracat içindeki payı yüzde 1.1 oldu. Genel ihracattaki büyümeye bakılınca bugün sektör 4.8 milyar dolarlık ihracat yapmalıydı. Bunun yanı sıra küreselleşmeye de ayak uyduramadığımızı görüyoruz.”
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Mehmet Büyükekşi de 2001 yılından sonra uygulanan politikaların başta tekstil sektörü olmak üzere birçok sektörü mağdur ettiğini belirtti. Büyükekşi işçilik maliyetlerine değinerek “Asgari ücretin tamamen kalkmasını savunuyoruz” dedi.
PARA POLİTİKASI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
TOBB Deri Sektörü Meclis Başkanı Hakkı Matraş sektör hakkında şu değerlendirmeyi yaptı: “Sağdan soldan ‘deri sektörü bitti’ diye laflar duyuyoruz. 70 milyon ayakkabı giyiyor, bayanlar çanta, kemer kullanılıyor. Deri sektörü biter mi hiç? Biz yıllardır ihracat için canla başla çalışıyoruz, çocuklarımız bu yolda yetiştirdik. Ama para politikası bu şekilde uygulanırsa yanlış olur. Dolar ve euro yıllık yüzde 20 değer kaybederse üretime köstek olursunuz, maliyet yükselir. Benim malım ithal mala göre pahalı kalır. Ama para politikalarında iyi şeyler olacağının sinyallerini de alıyoruz.”
HAZAR: ÜSTÜNLÜĞÜMÜZÜ KORUMAMIZ İÇİN KAMU DESTEK VERMELİ
Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Hazar ise konuşmasında dünyada üretilen küçük baş kürk-süet giysilik derinin yüzde 75’ini Türk deri konfeksiyoncularının kullandığını belirterek, sektörde 300 binin üzerinde insanın istihdam edildiğini söyledi.
Deri konfeksiyonun belli segmentlerinde dünyada rakipsiz olmalarına karşın büyük bir açmazla karşı karşıya olduklarını anlatan Hazar, “Sektörün finansman ihtiyacı dünya şartlarında karşılanır, üretim girdileri rakiplerimizin kullandığı fiyatlar ile sağlanır, istihdamın üzerindeki vergi yükleri aşağıya çekilir, yurt dışı ve yurt içi fuarlarda sektörümüz desteklenirse biz kendi alanımızda tartışılmaz üstünlüğümüzü devam ettireceğiz. Öte yandan en çok ihracat yaptığımız ülke olan Rusya Federasyonuna gönderdiğimiz kargolarımızın Rusya Federasyonu’na girişlerinde çıkartılan engellemeler, ikili görüşmeler ile önlenmelidir” dedi.
Uşak’ta deri sanayicilerini ziyaret eden sektör temsilcilerinden TÜRDEV Başkanı Mahmut Yeşil, sektörün son bir yılda yüzde 30’a yakın daralma yaşadığını söyledi. Yeşil: “Küresel ısınma nedeniyle insanlar daha az deri ürün satın alma ihtiyacı duyuyorlar. Keza yine iklim değişimine paralel olarak talep edilen ürünlerin türü de değişim gösterdi. Eskiden daha kürklü ve soğuktan koruyan ağır ürünler tercih edilirken, şimdi daha hafif tasarımlar talep ediliyor. Sektör olarak gerek yeni ürün ve tasarımlar gerekse yeni pazar arayışları ile bu zorlu süreci yönetmeye çalışıyoruz” dedi.
Türkiye deri ihracatı
İhracatın yüzde 47.4’ü yani 500 milyon doları Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleşiyor.
Eri ihracatının yüzde 31.6’sı, yani 392 milyon doları Asya ülkelerine yapılıyor.
En büyük ithalatçı ülke olan ABD’ye 43 milyon dolarlık ihracat gerçekleşiyor.
Diğer ülkelere olan ihracat ise yüzde 17.5.
Dünya deri pazarı
En büyük ihracatçı Çin, 37 milyar dolar ihracat yapıyor.
İtalya’nın payı ise 19 milyar doları buluyor.
Hong Kong 17 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiriyor.
ABD 31.6 milyar dolarlık ithalat yapıyor.