1 Mayıs kutlamak için bütün hazırlıkları
tamamlayıp yola çıkmak üzereyken gitmeden size de bir selam vereyim
dedim.
Bütün emekçi dostlarımın 1 Mayıs'ı kutlu
olsun.
Olsun da...
İşte kocaman bir "da" duruyor karşımızda hem
de ayrı yazılanından.
Taksim inadı İstanbul'da resmen
olağanüstü halden hallice bir manzara çıkardı, çıkaracak
karşımıza.
Olaylar şimdiden başlamış bile.
DHA muhabiri yaralandı mesela. Yine kavga dövüş bir 1 Mayıs
yaşanacak belli.
Sendikaların inadı mı yoksa valiliğin
inadı mı daha keskin ve gereksiz anlamış
değilim.
Sen koca bir sene yat, işçinin emekçinin
üstünden prim yap ama derdine çare olama sonra "emekçinin
hakkıdır Taksim" diye direniş göster.
Direnmek iyidir.
İyidir de...
Taşeron zulmü bunca yıldır ayyuka
çıkarken nerdeydi bu direniş?
Hergün 4 işçi ölürken 6 işçi
sakatlanırken nerdeydi bu direniş?
Çocuk işçiler el altından
çalıştırılırken, sigortasız işçiler çalıştırılırken nerdeydi bu
direniş?
10 milyon işçinin sadece 1 milyonunun sendikalı olmasına şaşmamak
lazım!
Say say bitmez işçilerin hakları yenirken
gösterilen direnmeyişler!
Şimdi bu Taksim inadı kime samimi
gelirse gelsin bana samimi gelmiyor.
Yurdum insanının kodlarını çözmüşler
çoktan.
364 gün yan gelip yatalım 1 gün dirensek reklam oluruz
hesabı güdüyorlar. Balık hafızası taşıyan güruhu düşününce çok da
haksız sayılmazlar.
Bugün 1 Mayıs İşçi Bayramı'nda bile hala
çalışan işçileri düşününce insanın " bayram gelmiş
neyime" diyesi geliyor.
Özetle ve kestirmeden bu gündem en fazla 2
Mayıs'ta da devam eder. 3 Mayıs'ta zaten çoktan unutulup gidecek.
Yepyeni gündemlere yelken açacağız milletçe.
Onun için 1 Mayıs kadar 3 Mayıs'ınız
da kutlu olsun!
Daha nice sahte direnişlere!!!