3 erkek çocukla zorla ilişkiye girdi

Abone ol

Iğdır'da 3 erkek çocuk ile cinsel ilişkiye giren garson, 33 yaşındaki İ.U., yakalanarak gözaltına alındı.

Iğdır'da 3 erkek çocuk ile cinsel ilişkiye giren garson, 33 yaşındaki İ.U., yakalanarak gözaltına alındı.

Kent merkezinde 3 çocuk ailesinin şikayeti üzerine soruşturma başlatan Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri, verilen bilgiler üzerine İ.U.'yu yakaladı. Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifadesinde suçunu kabul ettiği belirtilen İ.U.'nun lokantalarda garson olarak çalıştığı, 2 çocuğa bir inşaatta, bir çocuğa da arazide hayvan otlatırken bıçak zoru ilişkide bulunduğu belirlendi.

Emniyetteki sorgusu tamamlanan İ.U. mahkemeye sevk edildi

EKMEK ALMAYA GELEN KIZI TACİZ ETTİ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

SAMSUN'da fırıncı 60 yaşındaki A.P., komşusunun kızı 9 yaşındaki Z.P.'yi fırına kilitleyerek cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla tutuklandı.

Canik İlçesi Karşıyaka Mahallesi Hünkar Sokak'ta oturan Z.P., ilköğretim okulu öğrencisi kızı Z.P.'yi kardeşi E.P. ile evlerinin altında bulunan fırına ekmek almaya gönderdi. Küçük kız 3 ekmek aldıktan sonra, fırın sahibi A.P. tuvalete gideceğini söyleyerek Z.P.'den kasaya bakmasını istedi. E.P. ise aldığı 3 ekmekle birlikte eve gitti. A.P. daha sonra iddiaya göre fırının kapısını kilitleyip Z. P.'yi öpüp eliyle ve cinsel organıyla taciz etti. Daha sonra 'Kimseye söyleme. Rezil oluruz seni de öldürürüm' dedi.

MERAK EDEN ANNE AŞAĞI İNDİ

Bu sırada anne Z.P. kızı eve dönmeyince fırına indiğinde kapının kilitli olduğunu gördü. Kapıyı çalmaya başladı. Açan olmayınca bu kez bağırıp cama vurdu. Bir süre sonra fırıncı A.P. kapıyı açtı. Kızını fırının bir köşesinde ağlayarak bulan anne kızıyla birlikte eve döndü. Küçük Z.P. annesine "Beni öptü. Eliyle vücudumu okşayıp cinsel organını gösterdi. Kimseye söylememem konusunda uyardı. Anlatırsam öldüreceğini söyledi" diyerek başından geçenleri anlattı.

'TUVALETTE OLDUĞUM İÇİN KAPIYI AÇAMADIM'

Kızının anlattıkları karşısında şoka giren anne polise giderek şikayetçi oldu. gözaltına alınan A.P. suçlamayı kabul etmeyerek kendini şöyle savundu:

"Çocuklar fırının üstünde oturur ve onlara ara sıra hediye alırdım. Olay günü iki kardeş ekmek almaya geldi. Küçük olanı 3 ekmek alıp çıktı. Büyük kız ise 'sen git ben geleceğim' dedi. Ben de Z.P.'ye tuvalete gideceğimi söyleyip kasada durmasını istedim. Ben tuvaletteyken kapı çalındı açamadım. Ardından cama vurulunca tuvaletten çıktım ve camda annesiyle karşılaştım. Daha sonra da kızını alıp gitti."

Politeki işlemlerinin ardından 'küçük yaşta kız çocuğunu alıkoymak ve cinsel taciz' suçlarından adliyeye sevk edilen A.P. çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

 KARTAL VE KADIKÖY BU VAHŞET İLE SARSILDI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Kadıköy'de bir parktaki çöp kutusunda yeni doğmuş bir erkek bebeğe ait ceset bulundu. Kadıköy'de bulunan bebek cesedinin ardından Kartal'da da bir hastanenin acil servis tuvaletinde bebek cesedi bulundu

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ

Bebeği ağlama sesinin duyulmaması için ağzının kapatıldığı gazlı bez mi öldürdü?

Kadıköy'de bir parktaki çöp kutusunda yeni doğmuş bir erkek bebeğe ait ceset bulundu.

Edinilen bilgiye göre Göztepe Özgürlük parkında sabah saatlerinde temizlik yapan Hüseyin Demirci, çöp kutusunun içine bırakılmış bir karton kutuyu fark etti. Kutuyu açan Demirci, bir tişörte sarılı halde bir erkek bebek cesedi görünce büyük şok yaşadı. Hüseyin Demirci'nin ihbarı üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, çevrede geniş çaplı araştırma yaptı.

GAZLI BEZ Mİ ÖLDÜRDÜ
İlk incelemeyi yapan ekipler, 1-2 günlük olduğu belirtilen bebeğin boğazının ve ağzının gazlı bezle kapalı olduğunu belirtti. Bebeğin, ağlama sesinin duyulması için ağzının kapatıldığı gazlı bez nedeniyle ölmüş olabileceği ifade ediliyor.

Henüz göbek bağının bile düşmediği öğrenilen bebek cesedi, savcının incelemesinin ardından Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Kutuyu bulan Hüseyin Demirci, "Sabah saatlerinde temizlik yaparken kutuyu fark ettim. İçini açtığımda bebek cesedini gördüm. Tişörte sarılıydı. Durumu hemen polise bildirdim. Etrafta kimseyi görmedim" dedi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

 

MASÖR TURİST KIZI BÖYLE TACİZ ETTİ!

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

ANTALYA'da bir otelin Türk hamamında görevli masör 27 yaşındaki Ö.Ü. hakkında, otelde kalan Finlandiyalı turist 19 yaşındaki Michaela Isakas'a masaj yaparken, anüs ve cinsel organına parmağını soktuğu iddiasıyla, 10 yıldan az olmamak üzere hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Isakas, geçen yıl Haziran ayında erkek arkadaşı Lucas Dan Alexander ile birlikte tatil için Kemer'deki 5 yıldızlı bir otele geldi. Sevgilisi ile birlikte Türk hamamına giden genç kız masaj yaptırmak isteyince, masör Ö.Ü. tarafından sevgilisinden ayrı bir bölüme alındı. Hayatında ilk kez masaj yaptıran Isakas'ın bikinisini de çıkarttıran masör O.Ü., iddiaya göre masaj sırasında Finlandiyalı genç kızı taciz etmeye başladı. Ö.Ü. bu durumdan rahatsız olduğunu söyleyen Isakas'ı, 'masajın bu şekilde yapıldığını' ikna etti. Odaya çıktığında bunun erkek arkadaşına yapılmadığını öğrenen turist kız, soluğu poliste aldı.

'MASAJ BU ŞEKİLDE YAPILIR' DEMİŞ

Michaela Isakas, Kemer Cumhuriyet Savcısı Ahmet Altun'a verdiği ifadesinde, şunları söyledi:

"Daha önce hiç pasaj yaptırmadığım için doğru söylediğini düşündüm. Daha sonra erkek arkadaşım ile buluştuğumuzda ona bunu sordum, o bana kendisine masaj yapılırken böyle bir şey yapılmadığını söyledi. Resepsiyona indik ve durumu anlatarak şikayetçi olduk."

'ELLERİM YAĞLIYDI, KAYMIŞ OLABİLİR'

İddiaları reddeden masör Ö.Ü. ise, "Ellerim yağlıydı, biraz kaymış olabilir. Ancak kesinlikle o niyetle bir şey olmadı. Bunlar sigortadan para alabilmek için uyduruyor" dedi.

Antalya Cumhuriyet Savcısı Cafer Tüfekçi ise hazırladığı iddianamede Ö.Ü. hakkında 'cinsel saldırı' suçlamasıyla 10 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası istedi. Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne açılan davada tutuksuz Ö.Ü.'nün yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

 TECAVÜZDEN BÖYLE KURTULDU

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Üniversite öğrencisi yolda giderken, saldırıya uğradı. Genç kız, kendisine tecavüz etmek isteyen saldırganın elinden 'ölü taklidi' yaparak kurtuldu

İstanbul Sarıyer'de, üniversite öğrencisi Ş.K.'nin, kendisine tecavüz etmek isteyen N.K.'nin elinden "ölü taklidi" yaparak kurtulduğu ortaya çıktı. Tüyler ürperten olay, 23 Mayıs 2010 gecesi yaşandı.

Üniversite öğrencisi Ş.K. (27), minibüsten inerek evine doğru yürürken, N.K. isimli kişinin saldırısına uğradı. Genç kızı sürükleyerek çalılıklara götüren N.K., daha sonra tecavüze yeltendi. Bir eliyle genç kızın ağzını kapatan saldırgan, değir eliyle de boğazını sıktı. Genç kız, direnemeyeceğini anlayınca ölü taklidi yaptı. Bu sırada N.K., çamaşırını ve çoraplarını çıkartmak için genç kızın ağzından elini çekti.

Fırsattan yararlanan Ş.K. ise vargücüyle bağırmaya başladı. Bunun üzerine saldırgan paniğe kapıldı ve olay yerinden kaçtı. Saldırıyı telefonla haber alan genç kızın ağabeyleri D.K. ile A.K., hemen olay yerine koştu. 2 ağabey, saldırıyı N.K.'nin gerçekleştirdiğini öğrenince zanlının evine gitti. D.K. ile A.K., iddiaya göre, N.K.'yi darp edip bacağından bıçakladı.

AĞABEYLERE 'YARALAMA' DAVASI
Zanlı ile 2 ağabey, gözaltına aldıktan sonra serbest bırakıldı. Savcılık, zanlı hakkında "basit cinsel saldırı" suçundan 10 yıla kadar, D.K. ve A.K. hakkında da "zanlıyı yaralamaktan" 2 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. Olaydan 11 ay sonra davanın ilk duruşması yapıldı. Firari saldırgan duruşmaya katılmazken, 2 ağabey "Zanlıyı biz yaralamadık" dedi. Duruşma ise ileri bir tarihe erteledi.

 SULAMA KANALINDA BÖYLE CAN VERDİ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Şanlıurfa'da okula gitmeyen ve su kanalında serinlemek isteyen 14 yaşındaki Mehmet boğularak can verdi. Olay yerine gelen ablası, "Niye okuluna gitmedin Memo" diye ağıt yaktı.

ŞANLIURFA'DA Çağ İlköğretim Okulu öğrencisi 14 yaşındaki Mehmet Emin Kahraman ile arkadaşları Atatürk Barajı'nın suyunu Harran Ovası'na taşıyan ana sulama kanalına gitti. Burada suya girerek serinlemek isteyen 8. sınıf öğrencisi Mehmet akıntıya kapıldı.

Arkadaşlarının imdat çağrısı üzerine olay yerine gelen vatandaşlar müdahalede bulunamayınca Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü su altı polisi çağrıldı. Olay yerine gelen 2 dalgıç, 20 dakika süren arama çalışmalarının ardından Mehmet'e ulaştı. Mehmet'in sudan dalgıçlar tarafından çıkarılışı sırasında ablası Emine Karaman, "Memo ne işin vardı? Niye okuluna gitmedin. Ne olur ölme kardeşim" diye feryat etmesi yürekleri dağladı. Ambulansla Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Mehmet, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Ölüm haberi üzerine hastane önünde bekleyen bazı kadınlar sinir krizi geçirirken güçlükle sakinleştirildi. Mehmet'in cesedi otopsi için aynı hastanenin morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı

ESKİ SEVGİLİYE DÖNEN EŞE İNFAZ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE] 

İmamlı nikâhlı eşinden ayrılıp baba ocağına dönen kadın, evlenme teklifini önce kabul ettiği sonra da vazgeçtiği çobanın kurşunlarıyla yaşamını yitirdi.

İZMİR'İN Bayındır İlçesi'ne bağlı Buruncuk Köyü'nde, son anda evlilik kararından vazgeçtiği öne sürülen iki çocuk annesi 19 yaşındaki Rabia Ü, sokak ortasında nişanlısı Hayrettin Ö. (24) tarafından öldürüldü. Talihsiz kadın, olay yerinde can verdi. Av tüfeğiyle işlediği cinayetten sonra kayıplara karışan Hayrettin Ö. de Bayındır Jandarması'nca düzenlenen operasyon sonucu yakalanarak gözaltına alındı.

Koyunlarını satıp evliliğe hazırlandı

İddiaya göre, 14 yaşındayken Bayındır'a bağlı Turan Köyü'nde yaşayan Ş.T.'ye (24) gönlünü kaptıran Rabia, evlenmek için Ş.T.'ye kaçtı. Aralarında imam nikâhı kıyan çiftin kısa süre sonra bu beraberlikten iki kız çocuğu dünyaya geldi. Ancak, imam nikâhlı eşiyle gün geçtikçe arası açılan kadın, onu terk ederek baba ocağına geri döndü.

Bu sırada çobanlık yapan Hayrettin Ö. ile tanıştı ve evlilik teklifini kabul etti. Evlilik hayalleri kurmaya başlayan genç adam, 20'ye yakın koyununu satarak hazırlıklara başlamıştı ki duyduğu haber karşısında çılgına döndü. Evlilik teklifine 'Evet' diyen Rabia Ü, çocuklarının babası imam nikâhlı eşi Ş.T.'ye dönmüştü. Karşı taraftan her defasında ret yanıtı almaya devam eden Hayrettin Ö, önceki akşam evlenmekten vazgeçen kadının ailesini ziyaret etmeye geldiğini öğrendi.

Av tüfeğiyle kafasına iki el ateş etti

Pusuya yatıp Rabia Ü.'yü kendisine ait av tüfeğiyle beklemeye başladı. Evden çıkarak yolda yalnız yürüyen kadının yanına gelen zanlı, bir kez daha 'Olmaz' yanıtını alınca çılgına döndü. Öfkeli aşık Hayrettin Ö, av tüfeğiyle genç kadının kafasına yakın mesafeden iki el ateş etti. Rabia Ü, olay yerinde hayatını kaybetti. Cinayetten sonra kayıplara karışan katil zanlısı ise köyün dağlık kesiminde saklandığı arazide Bayındır Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından ele geçirildi. Silah seslerine koşan köylüler ise yol ortasında kanlar içinde yatan talihsiz kadının cesediyle karşılaşınca şaşkına döndü. Kızlarının ölümüyle şok olan Rabia Ü.'nün ailesi, gözyaşı dökerek sinir krizleri geçirdi. Acılı aileye, olay yerine gelen 112 sağlık ekibi müdahale etti. Bayındır Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili geniş çaplı bir soruşturma başlattı. 

ANİMATÖRLER ARASINDA BU KEZ KAN AKTI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Antalya'nın Manavgat ilçesinde bir otelde çalışan animatörün, aralarında çıkan tartışma sonucunda şefini bıçaklayarak ölümüne neden olduğu belirtildi.

A.A muhabirinin edindiği bilgiye göre, Manavgat'a bağlı Ilıca beldesi Kumköy tatil bölgesinde bir otelde animasyon şefi olarak çalışan Mustafa Eşki ile animatör H.K arasında otel kapısında henüz bilinmeyen bir nedenle tartışma çıktı. Tartışma sırasında Mustafa Eşki'nin, sopa ile animatör H.K'nın kafasına vurduğu, H.K'nın da cebinden çıkardığı bıçakla Eşki'yi 2 yerinden bıçakla yaraladığı belirtildi.Manavgat Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Mustafa Eşki hayatını kaybetti. Sopayla yaralanan animatör H.K'nın kafasına da dikiş atıldı. H.K'nın gözaltına alındığı, cinayetle ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi. 

KARI-KOCADAN AŞK TUZAĞI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]ANTALYA'da birlikte olduğu kadının kocası tarafından çıplak fotoğrafları çekilen ve silah zoruyla 10 bin liralık senet imzalatılan işçi emeklisi 59 yaşındaki Mustafa O.'nun şikayeti üzerine karı- koca gözaltına alındı.

Polise başvuran Mustafa O., bir barda tanıştığı 21 yaşındaki M.Ü.'nün kendisini evine davet ettiğini, birlikte soyunup yatağa girdikten sonra eve gelen ve kadının kocası olduğunu söyleyen 30 yaşındaki S.Ü.'nün tabanca çekerek kendisine senet imzalattığını, karısıyla yatakta çıplak fotoğraflarını çektiğini ileri sürdü. Şikayet üzerine harekete geçen polis, kısa sürede kaldıkları yer tespit edilen M.Ü. ve kocası S.Ü.'yü gözaltına aldı. Şüpheli çift, Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği'ne götürülürken, evlerinde yapılan aramada Mustafa O.'dan zorla alındığı iddia edilen 10 bin liralık senet ile şantaj fotoğrafları bulundu.

Mustafa O., "Eğlenmek için gittiğim barda M.Ü. ile tanıştım. Birkaç kez dışarıda buluşup ilişkiye girdik. Son seferinde eve gitmiştik ki kocası bizi yakalamış gibi yaptı. Kocası, 'Sen kimsin, ne arıyorsun karımın yatağında' diye bağırıyordu" dedi.

Sorgularının ardından adliyeye sevk edilen şüpheli çiftten S.Ü. mahkemece tutuklanırken, bir çocuk annesi M.Ü. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 

HEM ÇARPTI HEM DÖVDÜ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE] 

BOLU'da, otomobiliyle çarptığı 14 yaşındaki Bilal Taşkıran'ı tokat atıp tekmelediği iddia edilen sürücü O.G. olay yerinden kaçtı. Kazada Bilal Taşkıran'ın sağ bacağı kırılırken, sürücü ise polis merkezine giderek teslim oldu.

Olay, dün, Tabaklar Mahallesi Hattat Emin Barın Caddesi üzerinde meydana geldi. Okulundan çıktıktan sonra evine giderken yoldan karşıdan karşıya geçmek isteyen Bilal Taşkıran'a, O.G. yönetimindeki 14 EE 518 plakalı otomobil çarptı. Kazanın ardından aracından inen O.G. yolun kenarına savrulan Taşkıran'ı tokatlayıp tekme attı. Bilal Taşkıran yerde acı içinde kıvranırken, O.G. otomobiline binip olay yerinden kaçtı. Aracın plakasını alan çevredekiler, 112 Acil Servis'e haber verdikten sonra polise ihbarda bulundu.

Yol kenarında bulunan bir işyerinin önünde oturan Bilal Taşkıran sağ bacağını tutarak ağladı. Çevredekilerin yardımıyla ambulansa taşınan Bilal Taşkıran kaldırıldığı Köroğlu Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınırken, sağ bacağının kırıldığı belirlendi.

Bahçelievler Polis Merkezi'ne giderek teslim olan sürücü O.G. ise ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. 

KORKUTMAK İSTERKEN YANLIŞLIKLA ÖLDÜRDÜ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]ADANA'da, 25 yıllık eşi, 51 yaşındaki Semiha Karadağlı'yı pompalı tüfekle öldürdüğü iddiasıyla hakkında ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açılan aynı yaştaki Süleyman Karadağlı, eşini korkutmak isterken vurduğunu söyledi.

Eşi Semiha Karadağlı'yı, 23 Şubat'ta oturdukları Kışla Mahallesi'ndeki evlerinde, aralarında çıkan tartışma sonucu öldürdüğü iddia edilen Süleyman Karadağlı, tutuklandı. Hakkında 'eşini kasten öldürme' suçundan dava açılan Süleyman Karadağlı, Adana 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkarıldı. 'Ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası' istemiyle yargılanan Karadağlı, cinayeti anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı.

Aynı evde yaşamalarına rağmen, eşinin açtığı boşanma davasını, iş ve ev bulmasını sonradan öğrendiğini belirten Karadağlı, şunları anlattı:

"Taşındığını söyleyince 'Çocuklarımız için ayrılmayalım. Ben çatıya bir oda yapar orada yaşarım, istersen bana eşlik de yapma' dedim. Bana 'Sen de erkek misin ş... Kızlarını o... yapacağım. Seni terk ediyorum. Sen de git artık annenle yat' dedi. 'Terbiyesizlik yapma' dedim. Hakaretlerine devam etti. O anki sinirle odadaki tüfeği aldım. Bu kez de 'Sıkacak kadar erkek misin?' dedi. Korkutmak istemiştim. Ama eşimin yıkıldığını gördüm. O anda nefes alamaz oldum. Dışarı çıkıp polisi ve ambulansı arattım. Öldüğünü karakolda öğrendim. Pişmanım, vicdan azabı çekiyorum."

Eşinin son 5 yılda evde huzursuzluk çıkardığını ileri süren sanık Karadağlı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Evdeki eşyaları kırardı. Bir keresinde yine eşyalara zarar verdikten sonra sokağa çıkıp bayılmış. Ben de hastaneye götürdüm. Ruhsal sorunları olduğu belirlendi. İlaçlarını kullandığı zamanlar iyi oluyordu. Sürekli evde huzursuzluk çıkarıyordu. Bana da saldırıyordu. Ben de hem rahatsız olmasından dolayı, hem de sürekli beni savcılığa şikayet ettiği için bir şey yapamıyordum. Erkek kardeşine anlattım. O da 'Sokağa at' dedi. Sokağa atamadım ama katil oldum."

Duruşmaya tanık olarak katılan sanığın oğlu 20 yaşındaki Mete Karadağlı babasını savunurken, öldürülen annesini suçladı. Annesi ile babası arasında uzun süreden bu yana sorunlar görüldüğünü belirten Mete Karadağlı, şunları söyledi:

Mahkeme heyeti, sanığın ruh sağlığının araştırılması için hastaneye sevkine karar vererek duruşmayı erteledi. 

ÖLÜM SANIĞININ FAİLİNİ FACEBOOK'TA YAKALADI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Ankara'da 3 üniversitelinin can verdiği kazada kızı Funda'yı kaybeden profesör baba, Yargıtay tarafından cezası onanan ancak kaçak olan sürücüyü, facebook'ta buldu.

Başkent'te yarış yapan üniversiteli gençlerden üçünü, ölüme götüren kazadan dört yıl sonra, zanlılar tutuklandı. 3 Mart 2007'de Bilkent Üniversitesi öğrencisi Açelya Yumak'ın (21) doğum günü partisine katılan gençler daha sonra Eskişehir yolunda otomobilleriyle yarış yapmıştı. Burak Tüfekçi, Emre Elma, Serdar Bozkurt ve Ahmet Arda'nın kullandığı otomobiller Diyanet İşleri Başkanlığı önünde kaza yapmış ve Tüfekçi'nin aracındaki Açelya Yumak ve kuzeni Funda Serin (22) ile Kağan Gürşen (21) hayatını kaybetmişti.

Kazaya ilişkin Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılama sonucu, sürücülerden Emre Elma 7 yıl, Burak Tüfekçi de 9 yıl hapis cezası aldı. Yerel mahkemenin 1 Temmuz 2008'de verdiği kararın ardından, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Emre Elma hakkındaki 7 yıl hapis cezası, Yargıtay tarafından onandı. Ancak Emre Elma'nın bir türlü yakalanamaması üzerine,kazada hayatını kaybeden Funda Serin'in babası Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Memduh Serin harekete geçti. Adeta bir dedektif gibi onlarca adresi araştıran baba Serin, Elma'nın sosyal paylaşım sitesi facebook'ta kullandığı profiline ait bilgilerden yola çıkarak zanlının yakalanmasını sağladı. Konuyla ilgili çalışma başlatan polis, Elma'nın Ankara Yenimahalle'de amcasına ait bir iş yerinden sosyal paylaşım sitesine girdiğini belirledi. Kaçak olan zanlı Emre Elma burada gözaltına alındı. 

KARŞI ŞERİDE UÇTULAR

Kaza sonrası araçların hız kadranlarının 160 km'de takılı kaldığı belirlenmişti. Kaza, Burak Tüfekçi'nin kullandığı aracın, önde giden başka bir araçla karşılaşınca fren yapmaya çalışması, bu sırada Emre Elma'nın kullandığı aracın da arkadan çarpmasıyla meydana gelmişti. Tüfekçi'nin otomobili karşı şeride uçmuştu 

12 YAŞINDAKİ ÇOCUK KALP KRİZİNDEN ÖLDÜ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Samsun'un 19 Mayıs ilçesinde ilköğretim okulu 6. sınıf öğrencisi 12 yaşındaki Burhan Yılmaz, okul çıkışında futbol oynarken geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

Kumcağız Mahallesi'ndeki Tekel İsmail Çolak İlköğretim Okulu 6. sınıf öğrencisi Burhan Yılmaz, dün akşam okul çıkışında evlerinin yan tarafında bulunan alanda arkadaşlarıyla futbol oynarken birden yere yığıldı. Arkadaşları durumu Yılmaz'ın ailesine haber verdi.
Yılmaz, ailesi tarafından Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılırken yolda hayatını kaybetti.

Hastanede yapılan otopside Yılmaz'ın kalp krizi sonucu hayatını kaybettiği belirlendi.

Okul Müdürü Kazım Baycan, Burhan Yılmaz'ın kaybından büyük üzüntü duyduklarını dile getirerek, Yılmaz'ın başarılı bir öğrenci olduğunu söyledi.

Sınıf arkadaşları da bugün Yılmaz'ın oturduğu sıraya fotoğrafını koydu, çiçeklerle süsledi. Burhan Yılmaz'ın cenazesinin bugün toprağa verilmesi bekleniyor. 

GENÇ KIZ KENDİNİ DERSHANENİN PENCERESİNDEN ATTI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

KOCAELİ'nin Körfez İlçesi'nde bir dersanenin 5'inci katından kendisini boşluğa atarak intihara kalkışan genç kız ağır yaralandı.

Bu sabah Eşref Bitlis Ceddesi'ndeki dersaneye gelen üniversiteye hazırlanan 18 yaşındaki Z.K., 5'inci kat penceresini açarak arkadaşlarının şaşkın bakışları arasında kendisini boşluğa bıraktı. Dersane yönetiminin haber vermesi üzerine olay yerine gelen ambulansla önce Özel Marmara Hastanesi'ne kaldırılan genç kız, burada yapılan ilk müdahalenin ardından Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevkedildi.

Sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu belirtilen Z.K.'nın pencereden atlamadan önce ise "Seni seviyorum, beni affet" yazılı bir not bıraktığı belirtildi. 

İLK ÖNCE BOĞAZINI KESTİ SONRA YEDİ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

İzmir Kırıklar F Tipi Cezaevinde, koğuş arkadaşı Salih Sayhan'ı, boğazını keserek öldürdüğü iddia edilen Nusret Akmercan'ın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.

zmir 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu yargılanan Nusret Akmercan ve avukatı Murat Üstündağ ile ölen Salih Sayhan'ın annesi Bedriye Sayhan katıldı.Akmercan, savunmasında, askerliğini 1993 yılında komando olarak Mardin Kızıltepe'de yaptığını, bu dönemde bir kadın teröristi, vurulmasına rağmen her defasında ayağa kalkar bir vaziyette gördüğünü anlatarak, bu olayın kendisinde bazı etkiler geliştirdiğini söyledi.

"VÜCUTLARININ ÜZERİNDE KAFALARI YOKTU VE ONLARLA KONUŞUYORDUM"

O zamandan sonra burnuna devamlı kan kokusu geldiğini aktaran Akmercan, savunmasını şöyle sürdürdü:

"Olay günü psikolojik sorunlarımla ilgili ilacımı içip uyudum. Ertesi sabah kalktığımda devamlı sesler geliyordu ve beynim hep bununla meşguldü, akşama kadar bu şekilde yaşadım. Akşam koğuşta başgardiyan Yahya Başkan ve Salih Sayhan'ı gördüğümde vücutlarının üstünde kafaları yoktu. Zaten bu olaydan iki ay öncesinde başgardiyan olan Yahya Başkan'ın bana haksız bir hareketi olmuştu. Bu iki kişi benimle sürekli kafaları kesik olarak konuşuyordu. O kadın terörist gibi devamlı üzerime geliyorlardı."

"JİLETLE VURDUM"

Akmercan, Salih Sayhan'ın üzerine atlayıp kendisini itekleyince banyonun içinde boğuştuklarını kaydederek, "Kafası yerde, vücudu kanlar içinde karşımdaydı. Ben kafasının bu şekilde yere düşmesini ve tekrar eski hale gelmesine dayanamadım, boynundan yakalayıp, kolumla boynunu sıktım. Diğer elimle de var gücümle banyo jileti ve meyve bıçağıyla vurdum. Boğazı kesilmişti. Daha sonra boğazından parça aldım, yedim" dedi.

Başgardiyan ve koğuş arkadaşının hareketsiz olarak öylece durduğunu iddia eden Akmercan, daha sonra her ikisini de karşısına alıp sabaha kadar muhabbet ettiklerini, sohbetten önce rahat etmeleri için çevreyi temizlediğini söyledi.

Salih Sayhan'ın annesi Bedriye Sayhan ise, ölenin öldüğüyle kaldığını belirterek, sanıktan şikayetçi olmadı. Sayhan, "Kanunlar neyse uygulansın" dedi.

"BEN DELİ DEĞİLİM"

Tanık olarak dinlenen infaz koruma memuru İlhan Karadağ da olay sabahı sayım sırasında Sayhan'ı göremeyince Akmercan'a nerede olduğunu sorduğunu ve banyoda olduğu cevabını aldığını aktardı.

Karadağ, banyoya gittiğinde, Sayhan'ın yerde kanlar içinde yatarken, ölmüş halde bulduğunu kaydetti.

Mahkeme heyeti, sanık Nusret Akmercan'a, kendisini cezai ehliyetini tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumuna göndereceklerini, bu konuda bir şey söyleyip söylemeyeceğini sordu.

Akmercan bunun üzerine "Ben deli değilim. Beni bu hale getirenler utansın. Gencecik çocukları alıp dağa bırakan devlet utansın, gencecik çocuklar hiç uğruna öldürüyorlar" şeklinde cevap verdi.

Mahkeme başkanı, bu konunun davayla ilgili olmadığını belirterek, zapta geçmedi. Sanık avukatı Murat Üstündağ da müvekkilinin cezai ehliyetini tespiti için rapor alınmasını istedi.

Mahkeme heyeti, sanığı, üç ayı geçmeyecek şekilde İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinde göndererek, cezai ehliyetiyle ilgili rapor alınmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEMİ

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinde birlikte yargılandığı Salih Sayhan'ı 10 Ocak 2011 tarihinde öldürdüğü iddia edilen Nusret Akmercan hakkında "canavarca hislerle adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açmıştı.

Akmercan, 1997 yılında Malta Hava Yollarına ait Boeing 737 tipi Malta-İstanbul seferini yapan yolcu uçağını, köylüsü Mehmet Ali Ağca'ya destek amacıyla, 74 yolcu ve 6 mürettebatıyla Almanya'ya kaçırmıştı.

Akmercan, daha sonra 2008 yılında Aydın'ın Kuşadası ilçesinde kurduğu öne sürülen çeteye yönelik operasyonla ismini duyurmuştu. Fidye istedikleri iş adamlarının gözlerini korkutmak için matbaa işçisi Husreddin Özçelik ile temizlik görevlisi Gürkan Yılmaz'ın boğazını keserek öldürdüğü iddia edilmişti.

Operasyonda yakalanan Nusret Akmercan'ın, Salih Sayhan'ın da aralarında bulunduğu 10 sanıklı dava kapsamında İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılaması devam ediyor.

Akmercan'ın, Kurtlar Vadisi dizisine rakip olarak "Kurt Kapanı Kan Kokuyor" dizi filmini çekerek burada "Bulut" karakterini canlandırdığı, ancak dizinin televizyon kanalıyla anlaşma sağlanamaması nedeniyle yayımlanmadığı öğrenildi. 

DURUŞMAYA KIZININ OYUNCAĞI İLE KATILDI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]SAMSUN'un Tekkeköy İlçesi'nde geçen temmuz ayında düğünde magandanın açtığı ateşle ölen 8 yaşındaki Damla Karadağ'ı öldürdüğü öne sürülen tabancanın sahibi muhtar 47 yaşındaki Şakir Kılıç ile yeğeni 19 yaşındaki Harun Kılıç'ın yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya küçük kızın annesi 39 yaşındaki Aytül Karadağ, elinde Damla Karadağ'ın ilk oyuncağı olan ve üzerinde "Damla Adalet istiyor" diye yazı bulunan Pofuduk isimli ayı ile birlikte katıldı.

Kızının oyuncak ayısına sarılan acılı anne, "Başkaları kızlarına bale kursu ve kıyafet araştırırken, ben hangi mezar taşını yaptırayım diye araştırıyorum" diyerek şikayetçi olduğunu belirtti. Ailenin avukatı Suat Uzun ise, tabancayı kullanan kişinin muhtar Şakir Kılıç olduğunu ancak suçu yeğeninin üstlendiğini ileri sürdü.

İstanbul'da oturan 42 yaşındaki Aytül ile Arif Karadağ çifti, geçen yıl Temmuz ayında ilköğretim okulu öğrencisi kızları Damla Karadağ'ı da alıp Tekkeköy İlçesi Aşağı Çinik Mahallesi'nde oturan yakınlarını ziyaret geldi. Birkaç gün sonrada Karadağ ailesi bir yakınlarının düğününe gitti. Açık alanda yapılan düğünde oynayanları seyreden Damla Karadağ, patlayan silah sesiyle birlikte kanlar içinde yere yığıldı. Başına isabet eden kurşunla ağır yaralanan Karadağ, kaldırıldığı Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kurtarılamadı. Damla Karadağ'ın ölümüne neden olan kurşunun oğlunu evlendiren Gökçe Köyü Muhtarı Şakir Kılıç'ın tabancasından çıktığı saptandı. Gözaltına alınan muhtar Şakir Kılıç, düğünde tabancasını düşürdüğünü ve silahı alan yeğeni Harun Kılıç'ın havaya ateş ettiğini söyledi.

Sorgularından sonra adliyeye sevk edilen amca yeğenden Harun Kılıç tutuklanarak cezaevine gönderilirken muhtar, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Samsun 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne haklarında 28'er yıl hapis cezası istemiyle dava açılan her iki sanık bugün ikinci kez hakim karşısına çıktı. Sanıklardan Harun Kılıç daha önceki ifadelerini tekrar ederek, "Amcam halay çekerken tabancasını yere düşürdü. Ben de düşen tabancayı alıp, kalabalıktan uzaklaştım. 3 veya 4 kez havaya ateş ettim. Sonra tabancayı amcama verdim. Nasıl oldu bilmiyorum" dedi. Muhtar Şakir Kılıç'ta suçsuz olduğunu söyledi.

Düğünde maganda kurşunuyla ölen Damla'nın annesi Aytül Karadağ da, duruşmaya kızının göbek bağı, saçı, ilk dökülen dişi ve ilk oyuncağı olan ve üzerinde "Damla Adalet İstiyor" diye yazı bulunan kızının Pofuduk adını verdiği ayıyı getirdi. Her iki sanıktanda şikayetçi olduğunu dile getiren acılı anne, "Açık alanda ateş eden kişinin birilerine zarar verebileceğini düşünmelidir. Başkaları kızlarına bale kursu ve kıyafet araştırırken, ben hangi mezar taşını yaptırayım diye araştırıyorum. Kızımın dişini, saçını, göbek bağını ve ilk oyuncağını getirdim ki herkes burada yarım kalan bir hayatın olduğunu görsün istedim. Her ikisine de ceza verilsin ki alev alev yanan yüreğime bir damla su serpilsin" diye konuştu. Karadağ ailesinin avukatı Suat Kılıç ise, küçük kızın başına isabet eden kurşunun bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda muhtarın evinin önünden yapılan atıştan geldiğinin tespit edildiğini belirterek, "Her iki sanıkta kız evinin önünden ateş edildiğini söylemektedir. Oysa Damla'nın başına isabet eden kurşunun kafatasında izlediği yola bakılırsa, atışın muhtarın evinin önünden yapıldığı görülecektir. Tabancayla muhtar ateş etmiştir. Ancak, suçu yeğeni üstlenmiştir. Dosyanın uzman kişiler tarafından incelenmesini talep ediyoruz" diye konuştu.

Mahkeme, gelmeyen tanıkların dinlenmesi dosyanın yeniden bilir kişiler tarafından incelenmesine karar verip Harun Kılıç'ın tahliye talebini kabul etmeyerek duruşmayı erteledi. Duruşmaya geçen yıl mayıs ayında İstanbul'da öğrencisi olduğu okulda kırılan lavabonun boynunu kesmesi sonucu yaşamını yitiren ana sınıfı öğrencisi Efe Boz'un annesi Nurdan Boz, babası Kemal Boz'da katılarak Karadağ ailesine destek verdi. Diğer taraftan Tekkeköy Asliye Hukuk Mahkemesi'ne tabanca sahibi muhtar ile kuzeni hakkında maddi ve manevi olmak üzere toplam 603 bin TL'lik açılan tazminat davasının da devam ettiği belirtildi.

Günün Önemli Haberleri