3. Çocuğumu özelde doğururum
Abone olHastaneden çalınan bebeğine 36 saat sonra kavuşan Elif Taşkıran (27) şimdi dünyanın en mutlu insanı.
Taşkıran, 16 Eylül’de hastaneye yattıktan sonra dünyaya
getirdiği bebeğinin hastane odasından çalınması ile 40 saat süren
bir kabus yaşamıştı. Eşi Haluk Taşkıran’la birlikte günlerini
bayram havasında geçiren anne, bebeği için adadığı kurbanı da
kestirdi. Sevincini Zaman’a anlatan Taşkıran, hastanelerde alınan
güvenlik önlemlerinin yetersizliğinden yakındı. Taşkıran, 3’üncü
bebeğini özel bir hastanede dünyaya getirmeyi düşünüyor. Kaan
ismini verdiği oğluna bakarken mutluluktan gözleri parlayan anne,
yaşadığı kabus dolu saatleri unutmaya çalışıyor. Ege Üniversitesi
Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Doğum Servisi’nde yattığı 16 Eylül
akşamı, bebeği kaçıran Sultan T. ile arkadaşlarıyla otururken
tanıştıklarını belirten Elif Taşkıran yaşadığı kabus dolu saatleri
şöyle anlatıyor: “Sultan T. bize 30 yaşına geldiği halde çocuğunun
olmadığını ve tüp bebek ünitesinde tedavi gördüğünü söyledi.
Hareketleri biraz garipti. Biz de tıbbın çok geliştiğini söyleyerek
onu teselli etmeye çalıştık. Bir gün sonra bebeği doğurdum. Yoğun
bakım ünitesinden servise çıkmak üzereyken hastane görevlilerinin
odamdaki hemşirelere (Bebeği kaybettik) dediklerini duydum. Bebeğin
öldüğünü zannedince odadaki hemşirelerin gözleri doldu. Ben de o an
yıkıldım. Yarım saat geçtikten sonra bebeğin kaçırıldığını
duyduğumda üzüntüm daha da arttı. Kardeşimle konuştuktan sonra
kaçıranın Sultan T. olabileceğini düşündük.” Bebeği kaçırıldıktan
sonra sakinleştirici verilmesine rağmen 48 saat uyuyamayan anne,
eşiyle birlikte çocuğunun bulunması için sürekli dua ettiklerini
anlatıyor. Genç anne, hastanede yatarken yeni doğan bebeklerin
ağlama seslerine dayanamadığını da belirtiyor. Eve getirildikten
sonra yakınlarıyla sabaha kadar ayakta kaldığını söyleyen Taşkıran,
“Bebeğin kaçırılmasından 1,5 gün sonra gece 03.20’de bebeğin
bulunduğunu haber veren bir telefon geldi. Bir anda ev bayram
yerine döndü. Hayatımda bu kadar yüksek sesle ve rahatça çığlık
attığımı hatırlamıyorum. Bebeğin Denizli’den getirilişine kadar
sürekli saate baktım. Saatler ilerlemek bilmiyordu. Bebeği
hastanede gördüğümde şok yaşadım. Sevinçle garip hareketler
yaptığımı daha sonra anladım.” dedi. 5 gün boyunca hastanede
kayıtsız bir şekilde yatan ve bir kaçırma olayına karışan Sultan
T.’nin hastanedeki görevlilerin dikkatini çekmemiş olmasının
düşündürücü olduğunu vurgulayan Taşkıran, “Yaşadığım bu olaydan
sonra bir daha çocuk doğurmamayı düşünüyorum. Ama eğer doğurursam
özel hastanede doğum yaparım.” diye konuştu. Anne Taşkıran’ı en çok
duygulandıran konu ise hiç tanımadığı insanlardan gelen destek
olmuş. Bebek bulunduktan sonra telefonlarının kilitlendiğini
anlatan anne, telefonla arayan bir depremzedenin anlattıklarını
şöyle aktarıyor: “Arayan kadın Düzce depreminde 1 günlük bebeğini
kaybetmiş. Bana (Bebeğinin bulunmasına çok sevindim. Geçmiş olsun)
dedi. Kadının anlattıkları beni çok etkiledi. Arayan insanların
birçoğu acı çekmiş insanlardı. Hepsine teşekkür ediyorum.” Kaynak :
Zaman