3 büyük şirketin referandum anketi
Abone olHükümetin Anayasa değişiklik paketine ilişkin, 3 kamuoyu araştırmacısı, 'Halk referandumda ne diyecek?' sorusuna yanıt verdi.
CHP ve MHP destek vermiyor, yüksek yargı organları karşı
çıkıyor, sivil toplum kuruluşlarından tam destek yok; dün TÜSİAD da
destek vermediğini açıkladı.
Anayasa tünelinin sonunda referandum görünüyor. Peki halk ne
düşünüyor, seçmenin kararı netleşti mi, kafası karışık mı, anketler
ve tahminler ne gösteriyor?
Can Dündar Canlı Gaste'de, PollMark’ın ortaklarından Ertan Aydın ile birlikte, A&G araştırma şirketinin sahibi Adil Gür ve ESTIMA araştırma şirketinin yönetim kurulu başkanı Bülent Tanla’ya sordu; Referandumun sonucu ne olur?..
İÇERİĞİ BİLMEDEN YÜZDE 41 EVET
PollMark araştırma şirketinin, henüz paketin
içeriği açıklanmadan yaptığı araştırma, bugün referandum olsa
sonucun ‘evet’ çıkacağını gösteriyor.
Türkiye'nin 7 bölgesinde, 25 şehirde, 5 bin 39 seçmenle yüz yüze
yapılan çalışma sonunda, katılımcıların yüzde 58.9'u yeni
Anayasa’ya ‘evet’ derken, Başbakan'ın referanduma gitme
kararlılığında da bu sonucun etkili olduğu belirtiliyor.
PollMark araştırma şirketinin ortağı Yrd. Doç. Dr. Ertan Aydın:
"Biz araştırmamızı Şubat ayının 15’inde
tamamladık. Yani paketin hazırlanmasından önceydi ve
bizden bu araştırma, yol göstrici mahiyette olması için talep
edildi.
YENİ ANAYASAYA İHTİYAÇ VAR MI?
Araştırmada deneklere değişik sorular sorduk. 'Yeni bir
Anayasa ihtiyacı var mı?' dedik ve yüzde 59 'evet' çıktı.
Yüzde 21.9 'hayır', yüzde 19.2’lik kesim de 'fikrim yok' dedi.
BU ANAYASAYA YÜZDE 41 EVET
Bu Anayasa değişikliğinin referanduma gitmesi durumunda, yüzde
41 'ne şekilde olursa olsun evet', yüzde 14
'AKP hangi değişikliği getirirse getirsin hayır',
yüzde 28 de 'içeriğe göre karar veririm' dedi.
REFERANDUMUN KADERİNİ BELİRLEYECEK YÜZDE 28
Ben, yüzde 28’in önemli olduğunu düşünüyorum. Bu kesim,
sosyal ekonomik ve eğitim düzeyi yüksek deneklerden
oluşuyor. Referandumun kaderini bu dilim belirleyecektir.
Bu kesimin oyunda algılamalar, iktidarın sunumu ve muhaleftin tavrı
belirleyici olacaktır diye düşünüyorum.
MHP VE CHP'Lİ SEÇMEN YENİ ANAYASA İSTİYOR
Dikkat çeken bir husus da şu: 'Yeni bir Anayasa ihtiyacı
var' diyenler arasında önemli oranda MHP ve CHP’li seçmen
bulunuyor. AKP’li seçmenler arasında da 'Anayasa ihtiyacı yok'
diyenler var. Buradan çıkan sonuç, partilerin kendi seçmenlerini de
ikna edici çalışma içine girmesi gerektiğidir.
"YÜZDE 60’LARI YAKALAYABİLİR"
AKP, siyasi stratejisini sağ kesim üzerine odaklıyor ve bence bu
doğru. Referandum sürecinde, sağ siyasi duyarlılığı olan
insanları yanına çekebilirse, yüzde 60’ları yakalayabilir.
Sağ siyasal düşünceye sahip kitlenin tümüne hitap eden ve onları
kuşatan politika izlemesi, AKP’yi daha şanslı kılıyor. Sağda
değişim yanlısı kitlelerin yüzde 51’lerin üzerine çıkabileceği
görülüyor. 'AKP’nin malı bir Anayasa' algılaması ve
kamplaşma, AKP’nin aleyhine olacaktır.
AKP'NİN PARZİZAN YANI ÖNE ÇIKARSA SONUÇ HAYIR
OLUR
Şu anda, özellikle Deniz Baykal’ın dile getirdiği husus budur ama
süreç bence daha çok paketin içeriğine odaklanacak ve sağ siyasal
duyarlılığı olan insanları kapsayacaktır. Bu süreç iyi
yönetilemezse, AKP’nin partizan yapısı öne çıkarılırsa ya da
çıkarsa, sonuç 'hayır' olabilir. Benim, siyaset bilimci
gözüyle baktığım ve gördüğüm AKP’nin şanslı olduğudur.
HAYIR AKP’NİN SONU OLUR MU?
O anlam çıkmaz ama büyük bir yara alacağı kesin. Negatif
bir sonuç, hükümeti ciddi anlamda yıpratacak, evet ise ivme
kazandıracaktır. AKP, genel seçimlerdeki oy potansiyelini
genişletecektir. AKP’ye oy vermeyen ancak referanduma 'evet'
diyenler, AKP’ye ısınır hale gelecektir."
ADİL GÜR: YÜZDE 45 HAYIR BİLE AKP'Yİ
ETKİLEMEZ
"REFERANDUM AYININ HAVASI BELİRLER"
A&G araştırma şirketinin sahibi Adil Gür:
"Ertan bey de izah etti. Araştırmaları şubat ayı ortasında yapılmış
ve paketin içeriği henüz belli değildi. İçerik bu hafta içinde
duyruldu. ‘Fikirler değişmedi’ de denilebilir ancak maddeler
görüldükten ve tavırlar sergilendikten sonra karar verileceğini
düşünüyorum.
Biz bir araştırma yapmadık ama konuyla ilgili şunları
söyleyebilirim. Seçmenler farklı reflekslerle hareket ederler.
‘Referandum ayında Türkiye temel meselelerini konuşacak mı
konuşmayacak mı?’ Bunun önemli olduğunu düşünüyorum.
AKP’nin icraatları konuşulursa, iş iktidar açısından tehlikeye
girer.
Türkiye son birkaç ayını temel meselelerini konuşmadan
geçirdi; Anayasa değişikliği de önemli ancak, seçmene
sorulduğunda ilk sırada işsizlik, aş, iş ve yoksulluk geliyor. Bu
açıdan referandum ayında ruh hali önemli olacaktır. İş AKP’ye güven
oylamasına dönüşürse, iktidar partisinin zorlanacağını
düşünüyorum.
REFERANDUM SÜRECİ
Anayasa değişikliği paketi, Meclis'te 330 ile 367 arasında
oy alırsa, Cumhurbaşkanı'nın paketi veto etme veya doğrudan
referanduma sunma yetkisi var. Son yasa değişikliği
uyarınca, karar alındıktan 60 gün sonra Anayasa paketinin halk
oyuna sunulması gerekiyor.
Meclis Genel Kurulu'nun referandum kararı alırken, hangi maddelerin
birlikte, hangilerinin ayrı ayrı oylanacağına da karar vermesi
gerekiyor. AK Parti, paketinin tümünün oya sunulması görüşünü
açıklarken, paketin referandumda kabul edilmesi için halk oylarının
yarısından fazlasının evet olması gerekiyor...
REFERANDUM BAŞKA SEÇİM BAŞKA!
Son aylarda AKP, gündemi iyi belirliyor ve yönetiyor.
Bu devam ederse ‘evet’ çıkabilir. Ayrıca, bu
‘evet’ oylarıyla, genel seçimde çıkacak sonuca varmak doğru olmaz.
Yakın tarihte bu görüldü. 1982 Anayası’na 90’ların üzerinde
‘evet’ diyen halk, Anayasa’yı yapanların işaret ettiği
partiye hezimet yaşattı.
Referandumda partilerin seçmenleri, parti ideolojisi doğrultusunda
harek etmeyebilir. Partisinden farklı düşünerek oy verebilir. Bu
iktidar ve muhalefet açısından da geçerli.
AKP'Yİ BEKLEYEN TEK TEHLİKE
Tek tehlike şudur: 29 Mart yerel seçimlerinde Türkiye, yerel iktidarların belirlenmesi için değil iktidara güvenoyu için sandık başına gitti havası oluştu. AKP o seçimde önemli yerleri kaybetti. Kutuplaşma siyaseti referandum sürecine de yansırsa, sonuç 'hayır' olabilir.
YÜZDE 45 HAYIR BİLE HÜKÜMETİ YARALAMAZ
AKP’yi iktidara taşıyan ve yerel seçimlerde alınan oylara
bakıldığında, yüzde 45 ‘hayır’ sonucu hükümeti
yaralamaz. Referandumda, seçimlerde alınan oydan az oy
alınması, sıkıntı yaratabilir. Ben bunun gerçekleşeceğini
zannetmiyorum.
Sonuç olarak, referandumun hükümet açısından sıkıntı
yaratacağını düşünmüyorum. Oyların yüksek olması da AKP’ye
ivme kazandırmaz. Referandum ile seçim sonuçlarının birbiriyle
ilgili olduğunu düşünmüyorum."
BÜLENT TANLA: SONUCU YÜZDE 10 BELİRLER
SEÇİM VAR!
ESTIMA araştırma şirketinin yönetim kurulu başkanı Bülent
Tanla:
Bir araştırmacı olmaktan ziyede siyasetçi kimliğimle olaya
yaklaşmak istiyorum. Anayasa değişikliği paketi, demokratikleşme ve
yargı reformu olarak ele alınmamalıdır. Ben bunu Turgut Özal’la da
birebir yaşadım. Bizlere danışıyor ve çalışmalar yaptırıyordu.
YAZ SONUNDA SEÇİM VAR
Bence bugünkü ortam ve gündem, iktidarın yarattığı güdem,
seçimlere kadar sürecek bir propagandadır. Başbakan
Erdoğan, ‘seçimler zamanında olacak’ diyorsa da, Türkiye seçim
sürecine girmiştir. Bu kampanyanın sonunda mutlaka seçim
olacaktır. Muhtemelen Haziran ayındaki referandum, yaz sonu
Meclis’in açılması ve seçim...
İktidar partisi oylarını toparlamak ve kutuplaşma üzerine ciddi bir
gündem yaratmıştır. Diğer partiler, kamuoyu oluşturucular yani
bizler de bu gündemin arkasına takılıp gidiyoruz.
"SONUCU YÜZDE 10 BELİRLER"
Referandumda, yüzde 70’lerle 80’ler arasında katılım olacaktır.
‘Evet’ ve ‘hayır’ oyları 40-40 ya da 45-45
eşittir. Geriye kalan yüzde 10’luk kesim sonucu
belirleyecektir.
Sayın Adil Gür’ün söylediğini biraz daha ileri götürürsek; Özal’ın
siyasi yasakların kaldırılmasına ilişkin referandumunda oylar yakın
çıkmıştı. Sonraki seçimlerde Anavatan Partisi referandumdaki oyunun
çok altında kaldı. Bence iktidar partisinin de siyasetle ilgili
kesimin de, alınacak oylarla ilgili stratejik hata yapmaması,
rakamları iyi değerlendirmesi gerekir.
Referandumda kamplaşmalar kendisini gösterecektir.
Venedik kritelerinde ifade edilenin tersi şekilde maddelerin ayrı
ayrı değil de toplu şekilde oylanması da kamplaşmanın ifadesidir.
Yeni Anayasa ve demokratikleşme ihtiyacı mutlaka vardır ancak
burada yapılan, propaganda ve seçim yatırımıdır.