29 Mayıs 2011 Basın Özeti

İngiltere pazar gazeteleri, Bosnalı Sırpların eski komutanı Ratko Mladiç'in Çarşamba günü Belgrad yakınlarındaki Lazarevo köyünde yakalanmasıyla ilgili haber ve yorumlara geniş yer ayırıyor.

Sunday Telegraph savaş suçu ve soykırım zanlısı Mladiç'in yakalandığı operasyonu El Kaide lideri Usame bin Ladin'in yakalanmasıyla karşılaştırıyor ve bunun gerçek bir operasyondan ziyade "danışıklı dövüş" olduğunu belirtiyor.

Gazete iddiasını kanıtlamak için önce eldeki bazı bilgileri hatırlatıyor.

Başına konan 10 milyon dolarlık ödülle yıllardır kaçmayı başaran Mladiç'in kolayca teslim olacağını kimsenin beklemediğini, korumalarının ölümüne çarpışmaya kararlı olduğunu, canlı ele geçmemek için kendisinin de her zaman yanında bir el bombası bulundurduğunu belirtiyor Sunday Telegraph.

Sonra da Mladiç'in Sırp özel kuvvetlerine hiç direnmediğini, hatta onları "İyi iş başardınız" sözleriyle kinayeli bir şekilde tebrik ettiğini belirtiyor.

Peki nasıl oldu da Mladiç bu kadar kolay teslim oldu?

Sunday Telegraph'a bilgi veren Batılı istihbarat kaynaklarına göre herşey önceden ayarlanmıştı.

Mladiç'in yakalanmasının güvenlik güçlerinden çok, yaklaşık bir yıldır bunun altyapısını hazırlayan diplomatların emeğinin ürünü olduğunu belirtiyor gazete.

Söz konusu kaynaklara göre Sırp istihbaratı Mladiç ve ailesiyle irtibata geçerek kendilerine bazı güvenceler vermiş.

İngiliz, Alman ve Fransız yetkililerin de dahil olduğu müzakereler sonucunda da, aileye "geleceklerinin güvenceye alınacağı" sözü verilerek anlaşma tamamlanmış.

Mladiç: Tüm sırplar suçlu

Observer da Sırp istihbaratının verdiği bilgilere dayanarak, Bosnalı Sırpların eski komutanının Lazarevo köyünde birkaç yıl boyunca pek de saklanmaya gerek duymadan yaşadığını aktarıyor.

Buna göre Ratko Mladiç evinde yakalandığı ağabeyi Branko'ya çiftlikte yardım ederken, ya da köydeki eğlencelere katılırken sık sık görülüyormuş.

Mladiç'in mahkemedeki ilk ifadelerine de ulaşan Observer, savaş suçu ve soykırım zanlısının "Ben bir katil değilim" dediğini ve suçu "Slobodan Miloseviç'i iktidara taşıyan tüm Sırpların paylaşması gerektiğini" savunduğunu aktarıyor.

'Bugünün dünyasını Mladiç'in eylemleri şekillendirdi'

Ratko Mladiç'in bu hafta içinde, soykırım ve savaş suçu işlediği iddiasıyla Lahey'deki Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'ne sevk edilmesi bekleniyor.

Bu suçlamaların odağında da, 10-13 Temmuz 1995 tarihinde Srebrenitsa'da 8500 Bosnalı müslümanın öldürülmesi var.

Observer yazarlarından Henry Porter da katliama odaklanıyor ve o üç günde yaşananların, günümüz dünyasını şekillendirdiğini belirtiyor.

Gerek İslamcılığın yükselişinin gerekse özgürleştirici müdahale doktrininin o günlerin ürünü olduğunu savunan Porter şunları söylüyor:

"Kötülerin zafer kazanması için iyilerin hiçbir şey yapmaması yeterlidir. Bosna'da da olan buydu."

"Mladiç'in Saraybosna ve Srebrenitsa'da binlerce kişinin ölümüne sebep olması, kendi barbar tabiatı kadar Avrupa'nın ilgisizliği ve tepkisizliğinin ürünüydü."

'Suudi keskin nişancıları İngiltere eğitiyor'

Observer bugünkü manşetinde, Suudi Arabistan'ın Bahreyn'deki protesto gösterilerini bastırmak için sevk ettiği özel birliklerin İngiltere tarafından eğitildiği haberine yer veriyor.

Gazetenin bilgi edinme yasası çerçevesinde elde ettiği özel habere göre, bu birlikler özellikle keskin nişancılık konusunda eğitim alıyor Londra'dan.

Gazete her yıl 20 eğitim ekibinin Suudi Arabistan'a gittiğini, tüm masraflarının Riyad tarafından karşılandığını belirtiyor.

Demokrasiye geçmek isteyen ülkelere destek verme kararıyla sona eren G8 toplantısının ardından ortaya çıkan bu haberin İngiliz hükümetini zor durumda bırakacağı not edilmiş.

'Kaddafi'ye destek geriliyor'

Independent on Sunday, Libya halkının Muammer Kaddafi'ye desteğinin gerilemekte olduğunu belirtiyor ve bunun NATO harekatının başarılı olduğuna işaret sayılabileceğini savunuyor.

Habere göre Kaddafi'nin karargahını hava saldırılarından korumak için canlı kalkan işlevi görmek üzere burada toplananların sayısı giderek azalıyor.

Aynı durumun rejime destek amaçlı gösterilerde de görüldüğünü belirtiyor gazete.

Independent on Sunday halkın iktidardan giderek soğumasını, NATO harekatıyla giderek bozulan ekonomik duruma bağlıyor.

İsyan hareketinin başladığı Şubat ayından bu yana gıda fiyatlarının ciddi artış gösterdiği, rafinerilerdeki petrol üretiminin durma noktasına geldiği, sürücülerin petrol kuyruklarında bazen iki üç gün beklemek zorunda kaldıkları hatırlatılıyor.