29 Aralık 2010 Basın Özeti
Abone olHükümetlerin interneti kontrol etme isteği endişe yaratıyor, Kremlin'den yapılan 'Avrupa ve Amerika kendi işlerine bakmalı' açıklaması ve İngiltere'de İslamiyet'i seçip müslüman olanlar hakkındaki özel araştırma.
Financial Times gazetesi, dünya sayfalarında
yer ayırdığı iki haberle, internet ve sanal dünyanın idaresi
konusunu öne çıkarmış.
Bu haberlerin ilki Güney Kore Anayasa Mahkemesi'nin internet üzerinden yayılan bilgilerin denetimiyle ilgili bir yasayı anayasaya aykırı bulmasına dair.
Haberde, ülkedeki ifade özgürlüğü savunucularını sevindirdiği bildirilen mahkeme kararının, iktidardaki muhafazakar partinin interneti kontrol altına alma amacına karşı bir darbe olduğu yorumu yapılmış.
Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilen yasanın amacının "internet üzerinden kamu çıkarına zarar verecek yanlış bilgilerin yayılmasını engellemek" olduğu ve sözkonusu "kamu yararı" kavramının muğlak olması sebebiyle ifade özgürlüğüne tehdit oluşturabileceği de haberde belirtilmiş.
Ülkede yaşanan tartışmanın arkasında geçen yıl internet
üzerinden finans spekülasyonlarını yaymak suçlamasıyla tutuklanan
Minerva olarak tanınan internet kullanıcısının, Anayasa
Mahkemesi'ne yazdığı dilekçe olduğu, ancak son bir yıl içinde
onlarca internet kullanıcısının sanal ortamda yazdıkları sebebiyle
tutuklandıklarına dikkat çekilmiş.
"Hükümetlerin interneti kontrol etme isteği endişe yaratıyor"
Financial Times'in internet özgürlüğüyle ilgili diğer haberinin başlığı ise "Hükümetlerin interneti kontrol etme isteği endişe yaratıyor".
Wikileaks internet sitesi üzerinden yayılan gizli amerikan dışişleri belgelerinin yarattığı sarsıntı sonrası hemen her ülkenin hükümetler bazında internet kontrolünü sıkılaştırmak yönünde eğilimler gösterdiği belirtilen haber şimdiye dek Çin gibi otoriter ülkelerin uyguladığı sıkı internet denetiminin Batı ülkeleri tarafından da benimsenmekte olduğunun altı çizilmiş.
Haberde ayrıca Birleşmiş Milletler'in de internet'te uyulması gereken kuralları daha sıkı bir şekilde tanımlayacak bir çalışma biriminin oluşturulması yönünde çalışmalarda bulunduğu belirtilmiş.
"Avrupa ve Amerika kendi işlerine bakmalı"
Guardian gazetesinin dünya sayfasında öne çıkardığı haberlerden biri, eski Rus petrol devi, Putin ve Medvedev'in muhalifi olarak bilinen Mihail Hodorkovski'nin hapis cezasının 2017'ya dek uzatılmasına yönelik uluslararası tepkilere Moskova'dan verilen cevaba dair.
Kremlin'den yapılan "Avrupa ve Amerika kendi işlerine bakmalı" açıklamasını manşete taşıyan gazete, dışişleri sözcüsü tarafından yapılan "Rusya'da hukukun baskı altında karar aldığını iddia etmek temelsizdir" demecini aktarmış.
Haberde, önceki gün ABD dışişleri bakanı Hillary Clinton tarafından dile getirilen ve ardından Almanya ve İngiltere'nin de destek verdiği Hodorkovski'nin politik sebeplerle cezalandırılığı eleştirisinin, Moskova tarafından sert bir dille yanıtlandığı belirtilmiş.
Gazete, Rusya dışişerli sözcüsünün "Hodorkovski'nin hüküm giydiği para aklama ve zimmetine para geçirme eylemlerinin dünyanın her yerinde suç olarak tanımlandığı hatta ABD'de müebbet hapisle cezalandırıldığı" açıklamasını, Hodorkovski'nin avukatı tarafından yapılan "müvekkilim bu suçalamalar için 2005'te yargılanmıştı ve beraat etmişti" demeciyle birlikte sunan gazete, davanın yarın sonlanmasının beklendiğini eklemiş.
İran'da 172. idam
Daily Telegraph ve Independent gazetelerinde yer alan habere göre İran'da, İsrail'e devlet sırlarını sattığı iddiasıyla suçlanan bir kişi dün asılarak infaz edildi.
Haberde İran devlet haber ajansının, Ali Ekber Siadat isimli MOSSAD ajanının, ciddi miktarda, askeri savunma sırrını 2004'le 2008 yılları arasında, 60.000 dolar karşılığında İsrail'e sattığı yönünde açıklamasına yer verilmiş.
Sözkonusu açıklamada Siadat'ın bu bilgilere nasıl ulaştığı belirtilmezken, bilgileri Türkiye, Hollana ve Tayland'a yaptığı ziyaretler sırasında İsraillilere aktardığı öne sürülmüş.
Independent gazetesi ise haberinde Siadat'la birlikte idam edilen Ali Saremi'ye geniş yer ayrımış.
Saremi'nin İran'daki rejime karşı olduğu gibi islam devrimi öncesindeki Amerikan destekli şah rejimine de karşı mücadele eden MEK örgütüne üye olduğu ve 62 yıl süren ömrünün devrim öncesi ve sonrasında toplam 23 yılını hapiste geçirdiği aktarılmış.
Haberde Siadat ve Saremi'nin idamıyla İran'da bu yıl idam edilen kişi sayısının 172'yi bulduğu ve böylece ülkenin Çin'in ardından idam cezasını en fazla uygulayan ülke olduğunun altı çizilmiş.
"İki kültür arasında kalmak"
Times gazetesinin iki sayfa ayırdığı, 'İngiltere'de islamiyeti seçip müslüman olanlar' hakkındaki özel araştırmasının başlığı "İki kültür arasında kalmak".
Şimdiye dek İngiltere'de müslümanlığı seçenlerle ilgili yapılmış en kapsamlı araştırmalardan birinin sonuçlarına yer verilen özel dosya oldukça ilginç sonuçları ortaya koyuyor.
Faith Matters isimli vakfın araştırmasına göre İngiltere'de son on yılda İslamiyete geçenlerin sayısı bir önceki on yıla göre iki kat artmış ve 100.000'i bulmuş.
Geçtiğimiz yıl müslüman olanların sayısı ise 5200. Müslüman olan İniglizlerin ortalama yaşı 27 buçuk ve bu grubun üçte ikisi kadınlardan oluşuyor.
İslamiyeti seçen kadınların hemen hepsi başörtüsü takıyor, peçe ya da nikab gibi yüzü tümüyle kapayan kıyafetleri ise tercih etmiyor ancak takılma hakkına saygı duyuyor.
Haberde İslamiyeti tercih eden ingilizlerin oldukça zor bir durumda kaldıkları zira hem yeni dahil oldukları müslüman toplumu tarafından kolaylıkla kabul edilmedikleri hem de yakın çevreleri tarafından dışlandıklarının altı çiziliyor.
"Elton John baba oldu"
Hemen tüm İngiliz gazetelerinde yer bulan bir magazin haberi 63 yaşındaki müzisyen Elton John'un baba olduğununa dair.
Independent gazetesinin "Elton ve David'in taşıyıcı anneden çocukları oldu" başlığıyla duyurduğu haberde, eşcinsel çiftin ismi açıklanmayan bir Amerikalı taşıyıcı annenin yardımıyla sahip oldukları erkek çocuğun isminin Zachary Jackson Levon olduğu bildirilmiş.
The Daily Telegraph ise Californiyalı taşıyıcı annenin yardımı karşılığından 100.000 dolarlık ücret aldığı bilgisini haberine taşımış.