28 Şubat'la laikleşen holding!
Abone olBatan holdingler arasına giren Endüstiri Holding'in mağdurları için "Bir bardak su içsinler!" denilmişti. Ahmet Hakan, bu holdingle ilgili çarpıcı bilgileri ortaya koydu.
Ahmet HAKAN, "En ‘müptezel’ holding" yazısında.
Batan Endüstiri Holding'le ilgili çarpıcı noktalara değindi.
AVRUPA’daki gurbetçi paralarını toplayan holdingler içinde en
‘müptezel’i hiç kuşkusuz Endüstri Holding’dir.
Çünkü Endüstri Holding’in batış nedeni ne beceriksizliktir, ne de
rasyonalitesi olmayan projelerdir.
Bu holdingin batış nedeni, düpedüz dolandırıcılıktır.
Hem de ilkesiz, pespaye ve rezil bir dolandırıcılık.
İlkesizliği şöyle özetleyelim:
Gurbetçinin parasını alırken ‘din, iman, cihat’ gibi kavramları
kullandılar.
Sonra devran değişti, 28 Şubat geldi, bu sefer ‘Biz diğer
holdingler gibi değiliz, biz laikiz’ dediler.
***
İşte bu müptezelliğin otuz iki kısım tekmili birden hikáyesi:
- Endüstri Holding 1997 yılında kuruldu. 11 bin 800 gurbetçiden 300
milyon mark toplandı. Para toplama işlemi camilerde gerçekleşti.
Holdingin merkezi Konya idi.
- Paralar toplanırken verilen mesajların hepsi dini mesajlardı.
Mesela ilk dönemlerde ortaklara yazılan mektuplardan birinde şöyle
deniliyordu: ‘Değerli kardeşimiz, Allah’ın selamı, rahmeti ve
bereketi üzerinize olsun. Ülkemiz geçiş dönemindedir, bu dönemde
tüm inançlı kardeşlerimizi göreve çağırıyoruz. Bize destek olun
gündemi değiştirelim. Yolumuz yüce Allah’ın ve tek rehber
peygamberimiz Hz. Muhammet’in yoludur. Selam ve dua ile. Güçlü
Endüstri, güçlü millet, güçlü Türkiye.’
- Yine para toplama döneminde başta Erbakan olmak üzere Milli Görüş
hareketinin önemli isimleri Endüstri Holding’in törenlerine davet
edildi.
- 28 Şubat sürecine girildiğinde ise Endüstri Holding’in hızla
laikleştiği gözlendi. Bu kez el altından devletin hassas
birimlerine ‘laiklik’ mesajları veriliyor, başka holdingler
hakkında ispiyonlar yapılıyordu.
- Endüstri Holding’in eski Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ertekin,
2000 yılında zamanın Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu’na
yazdığı mektupta ‘Yüce Atatürk’ün kurduğu Laik Cumhuriyet’in
ülkenin en büyük hazinesi’ olduğunu vurguluyordu.
- Aynı mektupta ayrıca Endüstri Holding’in Konya’daki diğer
holdinglerden çok farklı olduğu öne sürülüyordu. Mektuptaki
ifadeler aynen şöyle: ‘Konya’da kurulan Kombassan ve aynı çizgideki
diğer holdingler bizimle ilgili olarak ‘Bunlar bizden değil,
bunlara ortak olmayın’ diye halka beyanda bulunmaktadırlar.
Konya’da hiçbir holding Fazilet Partili Belediyeleri mahkemeye
verememiştir. Cumhuriyet karşıtı güçlerin merkezi konusunda olan
partinin belediye başkanını biz mahkemeye verdik. (Halil Ürün
kastediliyor. A.H.) Bu tavrımızla Cumhuriyet karşıtlarını yönelik
tutumumuzu gösterdik. Biz bunlarla mücadele eden Konya’daki tek
ticari grubuz.’
- 28 Şubat’tan önce ‘Paralarınızı bize verin, birlikte cihat
edelim’ iması yapan Endüstri Holding Başkanı’nın, 28 Şubat’tan
sonra Kıvrıkoğlu’na gönderdiği mektup şu ifadelerle son buluyordu:
‘Konya’da bulunan askeri ve mülki erkánla birlikte hareket etmeyi
her zaman ilke edindik. Çalışmalarımızda siz Sayın Genelkurmay
Başkanlığımızın yardımlarını diler, en derin saygılarımızın
kabulünü arz ederim.’
- İlkesizlik bununla sınırlı kalmadı tabii. Davalar açılmaya
başlayınca holding yöneticileri avukat olarak bir CHP’liyi
seçtiler. Seçilen avukat, 3 Kasım’da CHP’den Konya milletvekili
olarak parlamentoya giden Atilla Kart’tı.
- Bu dönemde holdingin açılış ve törenlerine davet edilen siyasiler
de değişti. Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve eski Başbakan
Mesut Yılmaz holdingin birçok törenine katıldı. Erbakan ve
arkadaşları ise törenlere davet bile edilmedi. Bu değişimde
holdingin yönetici kadrosuna getirilen ANAP Konya Gençlik Kolları
Başkanı Ali Türktaş’ın rolü büyüktü.
- Holdingin eski Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ertekin’in konfor
düşkünlüğü ise hep ‘camia’nın gündeminde oldu. Özellikle holding
merkezinde Ertekin’in makam odasındaki ‘gizli sauna’ dedikoduların
baş konusuydu.
- Ertekin’in çalışma yöntemiyle ilgili son bir not: Mustafa Ertekin
holdingden ayrılan bir yöneticisini dağa kaldırıp işkence yapmak
suçundan hapis cezası aldı.
***
Şimdi Ertekin ve arkadaşları bir emniyet operasyonunun hedefi.
Ancak ortadaki yalın gerçek şudur: Giden para gelmeyecektir, olan
gurbetçiye olmuştur.
Ama gerçek bu diye kendimizi sorgulamaktan kaçabilir miyiz?
Bence sorgulamaya, ‘Din, iman, cihat sözcükleriyle milyonlarca mark
nasıl toplanabildi? Bu müptezellik kendini geliştirecek ortamı
nasıl bulabildi’ sorularına yanıt vererek başlayabiliriz.
YAZI:Ahmet HAKAN
HÜRRİYET