28 Şubat'ı anlatan 28'in prömiyeri yapıldı
Abone olSanat 3 Tiyatro'nun "28 Şubat postmodern darbe" sürecinde yaşananları konu ettiği "28" oyunu izleyiciyle buluştu.
Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi'nde
prömiyeri gerçekleşen oyun hakkında Açıklamalarda bulunan yönetmen
Sami Gülbaba, Selçuk Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro
Bölümünden mezun olduğunu belirterek, daha önce sahneledikleri
"Yaslıada", "Kayıp Emanet", "İnsan Ne İle Yaşar" oyunlarından sonra
"28" ile izleyiciyle buluşmaktan mutluluk duyduğunu
söyledi.
Gülbaba, oyunun "28 Şubat postmodern darbesi"ni
farklı bir açıdan ele aldığını dile getirerek, şu bilgileri
verdi:
"28 Şubat darbesine, daha çok siyaset ve dram açısından
bakılır, çünkü bir 28 Şubat gerçeği var ortada, bundan kaçamazsınız
haliyle. Yaşanan on binlerce dram sahnesi var. Hepsini bir oyunda
işlemek mümkün değil. Biz de o günlerde öne sürülen irtica, şeriat
ve başörtüsü mevzularını ele aldık. İşin akademik kısmını ve
başörtülüler için kurulan ikna odaları meselesini farklı bir
yaklaşımla sahneye taşıdık."
Gülbaba, oyunun yaklaşık iki aylık prova ile hazırlandığını
kaydederek, dram sahnelerinde kullanılan sinevizyon ve belgesel
görüntülerinin de 20 günlük bir çalışmayla ortaya çıktığını
belirtti.
"28 ŞUBAT'TA DİK DURANLARI SAHNEYE TAŞIDIK"
Oyunda, 28 Şubat sürecinde üniversitelerde başörtülü kızlara
uygulanan baskıyı sahneye taşıdıklarını aktaran Gülbaba,
"Başörtülü kızların kulağına ikna odalarında fısıldanan
'Aç başını, al bursunu, başını açarsan derslerde çok iyi notlar
alırsın, başını açarsan daha güzel olursun' şeklinde fısıldanan anı
ele aldık" açıklamasında bulundu.
"28 Şubat'ta haksızlık ve zulme uğrayan çok sayıda
insan var ve bu yaşananlar sırasında sağda, solda sinip, ağlayıp
kaçmak yerine, dik duranlar var. Biz dik duranları sahneye
taşıdık" diyen Gülbaba, tiyatro açısından konuyu
fikirlerinden geri adım atmayan bir akademisyen üzerinden ele
aldıklarını ifade etti.
"AKADEMİSYENLERİN İÇ YÜZÜNÜ SAHNEYE TAŞIDIK"
Oyunu hazırlamaya başladıklarında güvenlik güçlerinin Doğu
ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde terör örgütü PKK'ya yönelik yaptığı
operasyonlara karşı devleti suçlayan "Akademisyen
Bildirisi" hadisesinin henüz gerçekleşmediğine dikkati
çeken Gülbaba, oyunda akademi dünyasındaki iki yüzlülüğün de gün
yüzüne çıktığını savunarak şunları söyledi:
"Akademisyenlerin hali ortada, bir sürü çapsız kalktı
'Devlet eliyle terör işleniyor' diye bir bildiri imzaladılar. Aynı
akademisyenler, 28 Şubat'ta üniversitelerde başörtülü kızlarımıza,
inançlı akademisyenlere gözlerinin önünde gerçekten zulüm
yapılırken hiç seslerini çıkarmadılar."
Gülbaba, konuya ilişkin şu yorumu yaptı:
"Bu zulümler yaşanırken bir bildiri imzalayan var mı
aralarında acaba? Aynı insanlar, hala oralardalar. Biz yola
çıktığımızda bu bildiriye daha imza atılmamıştı, oyunumuz bu manada
çok doğru bir yönden ideolojilerinin esiri olan akademisyenlerin iç
yüzünü sahneye taşımış oldu."
Oyundaki iki karakterin de gerçek olaylardan ilham alınarak sahneye
taşındığının altını çizen Gülbaba, kadın karakteri Kevser Çakır
Demir'in çektiği 'İkna Odaları' belgeselinden,
erkek karakteri de İslamla ilgili tez yazdığı için görevlerinden
alınan ve basına verdiği röportajlarda konuyu anlatan kişilerden
ilhamla oluşturduklarını belirtti.
"Yaşanmış bir acıyı yeniden kelimelere dökmeye gerek
yok, sözünü ettiğim belgesel ve röportajlarda, bizzat yaşayanlar
tarafından en yalın ve doğal haliyle zaten dökülmüş. Bu yüzden
senaryoyu yazan bir isim yok, senaryo '28 Şubat'
dedik" ifadelerini kullanan Gülbaba,
"Akademisyen karakterimiz doçentlik tezini sunduğunda
İslami buldukları için reddediliyor ve 'Bu çalışmadan vazgeç, daha
çağdaş işler yap, sana profesörlük verelim' diyorlar, o da 'Hayır,
ben bu teklifinizi reddediyorum, bana bu teklifi yaparak ihanet
belgelerine imza atmamı beklemeyin' diyor" dedi.
Gülbaba, oyun hakkında "Tiyatroyu bu toprağın, bu
ülkenin derdini insanlarla paylaşmak niyetiyle yapıyoruz. Bir de
çok çabuk unutan bir nesiliz. İnsanlar 28 Şubat'ta ne olduğunu
unutmasın istiyoruz. Özellikle genç neslin bunları bilmesini
istiyoruz. Ne olursa olsun siz doğru bildiğinizden, duruşunuzdan
vazgeçmeyin demek istiyoruz" değerlendirmesinde
bulundu.
Seyfullah Kartal'ın "Fikret", Musa Çağırgan'ın
"Kemal", İlayda Şahin'in
"Hanife", Kamil Gülbaba'nın
"Polis" rolünü canlandırdığı oyun, 28 Şubat'ta
Fatih Kültür Merkezi'nde gala yapacak.