28 Şubatçılar birbirlerini suçladı
Abone ol28 Şubat sürecinde önemli roller üstlenen isimlerin şimdi araları bozuk. Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden, vefasızlıkla suçladı. Kimileri mi?
28 Şubat sürecinde önemli roller üstlenen isimlerin iç
hesaplaşması sürüyor. Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör
Özden, bir dönem birlikte hareket ettiği Yargıtay eski Başsavcısı
Vural Savaş ve emekli Tümgeneral Osman Özbek’i ‘vefasızlık’la
suçladı. Cumhuriyetçi Demokrasi Partisi’nin Savaş ve Özbek’in
talepleriyle kurulduğunu söyleyen Özden, “Bana parti kurdurup
kendileri çekildi.” dedi. Özden, 2 yıllık siyasi deneyimini de bir
cümleyle özetledi: “Servetimi, sağlığımı ve saadetimi kaybettim.”
Kendisiyle ilgili suçlamaları cevaplayan Vural Savaş, ‘hafızası
yanıltıyor’ karşılığını verirken, Özbek polemiğe girmek istemedi.
Bir süre önce Vural Savaş da, 28 Şubat’ın mimarlarından Orgeneral
Çevik Bir’i ‘Amerika ile yakın ilişki kurmak ve Atatürkçü
olmamakla’ suçlamıştı. Yekta Güngör Özden’in 4 Mart’ta Anayurt
gazetesine yaptığı açıklamalar dün Anadolu’da Vakit gazetesi
tarafından gündeme taşındı. Atatürkçü Düşünce Derneği’ne başkan
olması için Vural Savaş ve Uluç Gürkan’ın ısrar ettiğini anlatan
Özden, “2 yılım ADD’de geçti, 20 yıllık ömrüm bitti. İki milyon
liralık aidatını ödemeyenler vardı. Bunlar adam olamaz ki,
Atatürkçü olsun.” ifadesini kullandı. Parti kurmak için Savaş ve
Özbek Paşa’nın kendisini ikna ettiğini kaydeden Özden, sözlerini
şöyle sürdürdü: “Dediler ki, ‘Efendim Türkiye böyle gitmiyor.
Partileşmek lazım.’ Ben onlara, siyaset yoluyla çalışmanın bana
uygun olmadığını söyledim. Daha sonra Savaş ve Özbek, Deniz
Baykal’la görüştü. Baykal’ın olumsuzluklarını anlatıp onunla bir
şey olmayacağını söylediler. Yeni parti kurulmasının gerekli
olduğunu ifade ettiler. Parti kurma sırasında Savaş beni terk etti.
Vural Savaş geldi dedi ki: ‘Abi ben bu işlerde yokum. Siyasete
girmeyeceğim.’ Ben de ona ‘Etmeyin kardeşim, millet size güvendi.
Biz seni genel başkan yapacaktık.’ dedim. Ama ayrıldı. Sırf,
‘Atatürkçüler dağıldı’ demesinler diye arkadaşların ısrarı üzerine
genel başkanlık bana kaldı.” Zaman’ın sorularını cevaplayan Vural
Savaş ise Özden’i terk etmediğini savundu. Politikaya sıcak
bakmadığını, sadece siyasetle ilgilenenleri desteklediğini kaydeden
Savaş, Özden’in ‘Deniz Baykal’la görüştüler’ iddiasını da
yalanladı. Eski Başsavcı, Yekta Güngör Özden’in ADD başkanı olması
için Uluç Gürkan’la birlikte ısrarda bulunmalarının da söz konusu
olmadığını söyledi. Yekta Güngör Özden, Anayasa Mahkemesi
başkanlığından ayrıldıktan sonra ilginç isimlerden telgraf almış.
Kendisini hatırlaması gerekenlerden ses çıkmadığına dikkat çeken
Özden, teselliyi kapattığı Refah Partisi’nin lideri Necmettin
Erbakan ve dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan’ın gönderdiği
mesajlarda bulmuş. Telgrafı doğrulayan Kazan, bunun ‘insani
münasebetlerin gereği’ olduğunu belirtti: “Garip bir şey yok.
Vaktiyle bizim konuşmalarımıza cevap yetiştiriyordu. Hatta
kendisini Anayasa Mahkemesi başkanıyken, bu konuşmalarından dolayı
‘reddedelim mi’ diye düşündük; ama reddetmedik. İyi niyetle hareket
ettik. Emekli olduktan sonra da böyle bir telgraf çektik. Bu, bizi
değil, onu mahcup eder.” Emekli Tümgeneral Osman Özbek, 17 Nisan
1997’de dönemin başbakanı Necmettin Erbakan’a yönelik ağır
eleştirisiyle ismini duyurdu. Oğlum da meslek lisesi mağduru Yekta
Güngör Özden’in çarpıcı açıklamalarından biri de meslek liseleriyle
ilgili. 28 Şubat’la birlikte meslek liselerine kısıtlama
getirilmesi Özden’in oğlunu da mağdur etmiş. Oğluna, “Meslek
liselerinin geleceği var.” diye öğütte bulunan Özden, yaşadığı
durumu şöyle anlatıyor: “Benim çocuğum iyi bir puanla Anadolu
meslek lisesi bilgisayar programcılığı bölümüne gitti. Hakikaten
insan olarak çok üzüntü duyuyorum. Izdırabını da çekiyorum. Çocuğa
demiştik ki ‘bunun geleceği var.’ Ancak 28 Şubat’ta meslek
liselerinin önü kesildi. Bugün sanayici sıkıntıda. Hakikaten büyük
sıkıntı var.” Emre Soncan/Zaman