28 Şubatçı Erol Özkasnak'tan 'manidar' açıklamalar! Her cümlede ayrı bir yere mesaj
Abone ol28 Şubat post modern darbesinin beyin takımından ve en etkili isimlerinden birisi olan emekli Tümgeneral Erol Özkasnak, aldıkları cezaların onanmasının ardından ilk kez konuştu. 75 yaşında olduklarını belirten Özkasnak, "Bu kadar işi sadece 14 kişi mi yaptık?" diye sormadan da edemedi...
28 Şubat darbe girişimi davasında aldığı müebbet hapis cezası
onanan 14 kişiden biri olan Genelkurmay eski Genel Sekreteri
Tümgeneral Erol Özkasnak, 28 Şubat soruşturması kapsamında
haklarında verilen hapis cezaları için, “Sözün bittiği yerdeyiz”
deyip imalı mesajlar gönderdi. “Bizim hiçbir yanlışımız, hatamız
yok" iddiasında bulunan Özkasnak, "14 kişi mi yapmış bu kadar şeyi?
Böyle bir şey olur mu?” diye sordu.
Sözcü yazarı Saygı Öztürk’e konuşan Erol Özkasnak'ın açıklamasından bazı satır başları şöyle:
- Bizim hiçbir yanlışımız, hatamız yok. Genelkurmay olarak, Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) kararları çerçevesinde irtica ile mücadele ettik. MGK'nın kararları doğrultusunda bütün Silahlı Kuvvetler, sivil kuruluşlar da görevini yaptı. İçişleri ve adalet bakanı irticaya karşı genelgeler yayımladılar. Hem de MGK'da alınan kararlarda yazılmayan ağırlıkta sert genelgeler.
Erbakan Tayland başbakanından daha mı korkak?
- Başbakan Erbakan gerek o dönemde gerek görevden ayrıldıktan
sonra hiçbir demecinde ‘Ben 28 Şubat'ta askerlerin zoruyla,
baskısıyla görevi bıraktım' demedi. 2013'te Tayland başbakanı,
‘İstifa etmek zorundayım. Askerler bana baskı yapıyor' diyor.
Kimse, Erbakan'ın, Tayland başbakanı kadar cesaretinin olmadığını
söyleyemez.”
“Yaşa başa bakmıyoruz, kimseden bir minnet beklemiyoruz”
- Biz yaşa başa bakmıyoruz, ‘Biz yaşlıyız, bize ceza vermeyin' falan, asla böyle bir şeyimiz yok. Kimseden bir minnet beklemiyoruz. Olmayan bir suçun, yaratılmış bir darbenin haksızlığı, irticanın, laik cumhuriyete galibiyetinin sondan bir önceki şeyidir.
“14 kişi mi yapmış bu kadar şeyi? Böyle bir şey olur mu?”
- Sivil toplum kuruluşları, sendikalar, üniversiteler, yargı… Bunların hepsi laik cumhuriyete karşı o dönemde yapılan taarruzları, hücumu önlemek, laik cumhuriyeti korumak için kendi bünyelerinde, basın vs. yapılması gerekenleri yaptılar. 14 kişi mi yapmış bu kadar şeyi? Böyle bir şey olur mu? Bu tamamen hayali bir şeydir.
Erbakan ölmese 28 Şubat davası açılamazdı
- Erbakan'ın ölmesini bekledirler. Ölür ölmez yani 28 Şubat 1997'den 16 sene sonra dava açtılar. Başbakan Erbakan yaşasaydı böyle bir dava açamayacaklardı.
“Çocuklarım geldi, valizimi hazırladım, gelip almalarını bekliyorum”
- Çocuklarım geldi, valizimi hazırladım. Gelip almalarını bekliyorum. Ne yapacaklar yani, zaten 75 yaşındayım. Bundan sonra en fazla 5 sene daha yaşarım. Ama bu ülke, laik, çağdaş bir şekilde ilelebet yaşamalı. Bizler faniyiz, gelir geçeriz. Böyle bir duruşma, böyle siyasi şey dünyanın hiçbir yerinde olamaz.