28 Şubat'a 3 ayaklı soruşturma!
Abone ol28 Şubat soruşturması askerle sınırlı klamayacak. Gözaltı dalgalarının ardından soruşturma ekonomik ve siyasi boyuta uzanacak!
28 Şubat soruşturmasında, Devrimci Karargah davasının
sanığı eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın odasındaki kasetler,
Kozmik Oda incelemesi ve Gölcük operasyonu dosyada delil oldu...
Savcı Mustafa Bilgili, ilerleyen dönemlerde askeri, ekonomik ve
siyasi boyutları da soruşturmaya dahil edecek.
Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nce başlatılan 28 Şubat soruşturmasının askerle sınırlı kalmayacağı, dönemin askeri yetkililerine yönelik gözaltı dalgalarınının ardından, soruşturmanın ekonomik ve siyasi boyutuna geçileceği öğrenildi. 1.5 yılı aşkın süredir üzerinde çalışıldığı belirtilen soruşturmaya dayanak oluşturan en önemli kanıtların ise Aralık 2010'da Gölcük Donanma Komutanlığı'nda bulunan belgeler, Savcı Mustafa Bilgili'nin çıkarttığı kararla Seferberlik Tetkik Kurulu'nun kozmik odalarında yapılan aramalarda ele geçirilen belge ve dokümanlarla, Devrimci Karargah davasının sanığı, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın Eskişehir'deki makamında bulunduğu belirtilen ses kasetlerinin olduğu ifade edildi.
Gölcük, Kozmik Oda, ses kasetleri
Alınan bilgiye göre, 28 Şubat soruşturması, Savcı Bilgili
tarafından 3 sac ayağı üzerine oturtuldu. Bilgili, soruşturmaya,
savcılığa gelen suç duyurularının yanı sıra, farklı soruşturmalarda
ele geçirilen belgeler doğrultusunda başladı. Gölcük'teki Donanma
Komutanlığı'nda döşemenin altında çıkan belgeler arasında çok
sayıda 28 Şubat belgesi bulunması üzerine İstanbul Başsavcılığı, bu
belgeleri Ankara'ya gönderdi. Belgelerin tasnifini yapan
Bilgili'nin, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddiasıyla
başlattığı, Seferberlik Tetkik Kurulu'nun kozmik odalarında Hakim
Kadir Kayan'ın arama yapmasıyla boyutlanan soruşturmada da konuyla
ilgili kritik belgelere ulaştığı ifade edildi.
Kasetlerdeki ayrıntılar
Son olarak, Hanefi Avcı'nın odasındaki aramada bulunduğu iddia
edilen 30'a yakın teyp kasetinin büyük bölümünün, 28 Şubat
döneminde yapıldığı anlaşılan bazı telefon görüşmelerine ait
kayıtların ana soruşturma dosyasında yeraldığı iddia edildi. Avcı,
aramanın kamuoyuna yansıması sonrasında odasında bu tür kasetlerin
bulunmadığını bildirmişti. Buna karşılık, Devrimci Karargah
iddianamesinde, polis tutanağına göre, kasetlerin Avcı'nın
makamının dinlenme odasında siyah poşet içinde bulunduğu ifade
edilmişti. İddianamede, kayıtların kimlere ait olduğu da
ayrıntılarıyla anlatıldı. Siyasetçi, işadamı, gazeteci ve askerlere
ait kayıtlarda özellikle 28 Şubat dönemine ilişkin bilgilerin yer
aldığı ifade edildi. Ancak hukuki olup olmadığı bilinmeyen
kayıtların soruşturma dosyasına "kanıt" olarak sunulup
sunulmayacağı netleşmedi.
Kimler tanık, kimler şüpheli
İddiaya göre, Bilgili, soruşturmanın askeri, ekonomik ve siyasi
boyutlarının olmasını kararlaştırdıktan sonra her bir aşamada
ifadesine başvurulması gereken isimleri belirledi. Kimlerin tanık,
kimlerin şüpheli sıfatıyla savcılığa çağrılacağı planlandıktan
sonra dönemin 4 Genelkurmay çalışanının ifadesine başvuruldu. Bu
süreçte, Genelkurmay'la, elde edilen belgelerin doğruluğu konusunda
da yazışmalar yapıldı. İddialara göre, soruşturmanın ilerleyen
döneminde, askeri, siyasi ve ekonomik konularda şu gelişmeler
yaşanabilecek:
ASKERİ BOYUT: Soruşturmaya, Batı Çalışma Grubu ve
bu grubun çalışmaları ile başlandı. İlerleyen dönemde, BÇG'nin
faaliyetlerinin kimin talimatı ile yapıldığı, BÇG'nin Milli
Güvenlik Kurulu mu yoksa Genelkurmay'ın bilgisiyle mi oluşturulduğu
gibi değerlendirmeler üzerinden operasyonların sürdürüleceği
belirtiliyor. BÇG faaliyetlerinin yanı sıra, askerlerin medya ile
ilişkileri ve medyayı yönlendirmelerinin üzerine gidileceği, bu
kapsamda, dönemin asker-medya ilişkilerinin inceleneceği ifade
ediliyor.
Andıç ve Birdal'ın vurulması
Bu doğrultuda Genelkurmay'da Şemdin Sakık'ın ifadesine bazı
gazetecilerin ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin isimlerinin
eklenerek basında yayımlanmasına yönelik "andıç" olayının üzerine
gidileceği, yayımlanan ifadelerin ardından eski İHD Başkanı Akın
Birdal'ın vurulmasının inceleneceği kaydediliyor. Soruşturmanın
askeri boyutunda, medya, asker ve yargı organlarına verilen
brifinglerin, özellikle yargıya yönelik verilen talimatların
inceleneceği, bu doğrultuda hareket edilip edilmediğinin
araştırılacağı öne sürülüyor. Soruşturmanın bu boyutunun, Sincan'da
tankların yürütülmesinden, bazı toplumsal olayları askerin
azmettirdiğine kadar uzanacağı, Fadime Şahin-Müslüm Gündüz-Ali
Kalkancı olayı, Aczimendilerin eylemleri gibi olayların da
araştırıldığı iddia ediliyor.
Spor adamının ricası
EKONOMİK BOYUT: Soruşturmanın ekonomik boyutu
kapsamında, ekonomik ortamın bozulması sağlanarak hükümetin
yıpratılmasının değerlendirildiği bildirildi.Özellikle başta
Türkbank ihalesi soruşturması olmak üzere bazı ekonomik boyutlu
adli soruşturmaların mercek altına alındığı ifade edildi. Aynı
çerçevede, bu dönemde futbol maçlarının canlı yayınlanmasıyla
ilgili açılan ihalede ünlü bir spor adamının ricasıyla yüksek
rütbeli bir komutanın devreye girmesi, yine bazı ihalelerde askerin
aracı yapılması, bazı üst düzey komutanlar ile MİT mensuplarının
borsadaki faaliyetleri, yasaklanan firmalara yönelik uygulamaların
masaya yatırıldığı ifade edildi.
SİYASİ BOYUT: Soruşturmanın siyasi ayağını ise 28
şubat dönemindeki siyasi aktörlerin oluşturacağı ifade edildi. Bu
noktada, 28 Şubat dönemiyle ilgili kamuoyuna yapılan açıklamalar,
bu konuda medyanın oynadığı rolün değerlendirmeye alınacağı iddia
edildi. Aynı dönemde istifa eden bazı milletvekillerinin baskıyla
mı istifa ettirildiği, siyasilere yönelik şantaj ve komplo söz
konusu olup olmadığı gibi konularda araştırmalar yapılacağı,
hükümetin devrilmesi ve hükümeti kurma görevinin Mesut Yılmaz'a
verilmesiyle sonuçlanan süreçte yaşananların incelendiği,
asker-medya-siyaset üçgenindeki gelişmelerin değerlendirildiği
ifade edildi.