Başkent’e kış ayazının hâkim olduğu 1997 yılının ilk günlerinde, siyaset Cumhuriyet tarihinin en sıcak mevsimlerinden birini yaşıyordu. Necmettin Erbakan’ın Refah Partisi (RP) ile Tansu Çiller’in Doğru Yol Partisi (DYP) birlikteliğinde kurulan Refahyol Koalisyonu’nun uygulamaları askeri ve sivil bürokraside ‘kıpırdanmalara’ yol açmıştı. (Vatan) Milli Güvenlik Kurulu (MGK) 28 Şubat 1997 günü öğle saatlerinde Çankaya Köşkü’nde toplandığında, Refahyol henüz 8’inci ayını tamamlamıştı. O günün ‘tarihi’ bir gün olacağının sinyalleriyse haftalar öncesinden alınmaya başlanmıştı. 28 ŞUBAT’A GİDEN YOL MGK’ya Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel başkanlık ediyordu. Demirel, hükümeti kurma görevini genel seçimde 1. olan RP yerine 2. sıradaki ANAP’a vermeyi tercih etmiş, kurulan ANAP-DYP koalisyonunun Meclis’ten aldığı güvenoyuysa Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmişti. Bunun üzerine Demirel, 54. Hükümet’i kurma görevini Erbakan’a verdi. Erbakan’ın Libya ziyaretinde, ünlü çadırda Muammer Kaddafi ile diyaloğu 28 Şubat yolunda döşenen taşların belki de ilki oldu. Birkaç gün sonra, Ankara sokaklarında Aczimendiler gösteri yapıp “Şeriat isteriz” sloganları attı. Adalet Bakanı Şevket Kazan’ın protesto gösterileri için “Mum söndü oynuyorlar” demesi tepki çekti. Kayseri Belediye Başkanı Şükrü Karatepe’nin 10 Kasım’daki “İçim kan ağlayarak bugünkü törenlere katıldım” sözlerinin ardından Erbakan’ın Başbakanlık Konutu’nda tarikat liderlerine iftar yemeği vermesi Refahyol’a tepkiyi artırdı. ‘İRTİCA PKK’DAN TEHLİKELİ’ Komutanlar, 22 Ocak günü Gölcük’te gerçekleştirdikleri toplantıda “İrtica iktidarda” saptamasında bulundu. 30 Ocak’ta Sincan’da düzenlenen Kudüs Gecesi’nin ardından 28 Şubat sürecinin simgesi olan tanklar 4 Şubat’ta Sincan’da yürüdü. Ertesi gün Demirel, Erbakan’a uyarı mektubu gönderdi. Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya, “İrtica, PKK’dan daha tehlikeli” açıklamasını yaptı. 9 SAATLİK MGK TOPLANTISI 28 Şubat’taki MGK toplantısı 9 saat sürdü. O gün itibarıyla, “Cumhuriyet tarihinin en uzun MGK toplantısı” olarak kayıtlara geçti. Erbakan kararları ilk etapta imzalamadı. Daha sonra imzaladığı belirtilmiş olsa da, 2013’te başlayan 28 Şubat davası soruşturmasında incelenen MGK tutanaklarında Erbakan’ın imzasının bulunmadığı görüldü. Peki neydi o kararlar? ‘Laik düzenin korunması için Devrim Kanunları uygulanmalı, tarikatlar kapatılmalı, 8 yıllık kesintisiz eğitim sistemine geçilmeli, Kuran kursları denetlenmeli, Tevhidi Tedrisat Kanunu uygulanmalı, Kıyafet Kanunu’na uyulmalı...’ Bu kararlarla askeri ve sivil bürokraside kapsamlı bir ‘temizlik’ operasyonu başlatıldı. Batı Çalışma Grubu’nun çalışmaları medyadan kamu kuruluşlarına kadar her alanda yansımasını gösterdi. Yüzlerce asker TSK’dan atıldı. Üniversitelerde ‘türban’ tartışması ortaya çıktı. Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, ‘ülkeyi iç savaşa sürüklediği’ gerekçesiyle RP’nin kapatılması için dava açtı. ERBAKAN İSTİFA ETTİ Yaz ayları yaklaşırken, gerilen ortamı yumuşatmaya yönelik olarak, Erbakan ile Çiller koalisyon içerisinde nöbet değişimine gitmek üzere anlaştı. Erbakan 18 Haziran’da istifa etti. Ancak Cumhurbaşkanı Demirel, hükümeti kurma görevini Çiller yerine ANAP Lideri Mesut Yılmaz’a verdi. Yılmaz, Bülent Ecevit ve Hüsamettin Cindoruk ile ANASOL-D hükümetini kurdu. 'DOKUNULMAZ' DENİLEN KOMUTANLAR TUTUKLANDI 28 Şubat süreci, gerçekleştirildikten 15 yıl sonra dava konusu oldu. Soruşturma, 2011’in nisan ayında yapılan suç duyuruları üzerine başlatıldı ve ilk duruşma 2 Eylül 2013’te Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Soruşturmaya, Genelkurmay Başkanlığı’ndan gönderilen Batı Çalışma Grubu’na (BÇG) ilişkin belgeler yön verdi. Soruşturmada, bir dönemin “Dokunulamaz” denilen komutanlarının da aralarında bulunduğu 76 kişi tutuklanarak cezaevine konuldu. Sincan F Tipi Cezaevi’ne gönderilen önemli isimler arasında Çevik Bir, Teoman Koman, Çetin Doğan, Fevzi Türkeri, İlhan Kılıç, Erdal Ceylanoğlu, Engin Alan, Erol Özkasnak ve Çetin Saner de yer alıyordu. Dava sürerken rahatsızlığı devam eden eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Teoman Koman vefat etti. Dava devam ederken aralıklı celselerde tahliyeler verildi ve tutuklu sanık kalmadı. Hazırlanan iddianamenin şüphelileri arasında 1. sırada dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı yer alırken, müştekiler içerisinde Tansu Çiller, Merve Kavakçı, Hasan Celal Güzel, Şevket Kazan, Meral Akşener ve Bülent Orakoğlu gibi dönemin önemli siyasi aktörleri vardı. Erdoğan’ın kızları Sümeyye ve Esra Erdoğan da müştekiler arasında yer aldı. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıyla Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne devredilen davanın son duruşması, Tansu Çiller’i dinlemek üzere 9 Haziran’a ertelendi.