28 Şubat davasına müdahil olmadım
Abone olBaşbakan Yardımcısı Beşir Atalay, 28 Şubat davasında müdahil olup olmayacağına ilişkin, "Görevden alındım. Ben, kendim müdahil olarak dahil...
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, 28 Şubat davasında müdahil
olup olmayacağına ilişkin, "Görevden alındım. Ben, kendim müdahil
olarak dahil olmadım, çünkü bu günkü kabinenin içinde bir görevim
var. Eğer hayatın başka bir yerinde olsaydım müdahil olurdum ama
hükümette olduğum için biraz da istişare sonrası müdahil olmamaya
karar verdim. Yerinde izliyorum” dedi.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, demokratikleşme paketi ile ilgili
geçen hafta bir çalışma yaptıklarını belirterek “Henüz
tamamlanmadı. Yarın yapılacak Bakanlar Kurulu Toplantısının
ardından Salı günü saat 13.00’de tekrar bir araya geleceğiz”
dedi.
Atalay, Kırıkkale’de düzenlediği basın toplantısında bir
gazetecinin 28 Şubat davasında müdahil olup olmayacağı yönündeki
sorusuna, şöyle karşılık verdi:
“Görevden alındım. Ben, kendim müdahil olarak dahil olmadım, çünkü
bu günkü kabinenin içinde bir görevim var. Eğer hayatın başka bir
yerinde olsaydım müdahil olurdum ama hükümette olduğum için biraz
da istişare sonrası müdahil olmamaya karar verdim. Yerinde
izliyorum.”
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve beraberindeki Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz, Makine Kimya Endüstrisi Kurumu bünyesinde bulunan
Ağır Silah ve Çelik Fabrikasında incelemede bulunmak üzere
Kırıkkale’ye geldi. Burada yapılan gezi ve incelemelerin ardından
teşhir salonunda basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda basın
mensuplarının sorularını cevaplayan Atalay, bir gazetecinin 28
Şubat davasında müdahil olup olmayacağı yönündeki sorusuna, davanın
başladığını bu konuda kendisinin de 28 Şubat mağduru olduğunu
söyledi. O dönemde Kırıkkale Üniversitesi Rektörü olduğunu anlatan
Atalay, şöyle konuştu: “Görevden alındım. Ben, kendim müdahil
olarak dahil olmadım, çünkü bu günkü kabinenin içinde bir görevim
var. Eğer hayatın başka bir yerinde olsaydım müdahil olurdum ama
hükümette olduğum için biraz da istişare sonrası müdahil olmamaya
karar verdim. Yerinde izliyorum.”
Demokratikleşme Paketi ile ilgili soru üzerine Bakan Atalay;
şunları söyledi: “Demokratikleşme paketi ile ilgili geçen hafta
belirli bir çalışma yaptık, henüz tamamlanmadı. Yarın yapılacak
Bakanlar Kurulu Toplantısının ardından Salı günü saat 13.00’de
tekrar bir araya geleceğiz. Başbakanımızın başkanlığında
çalışmamızı devam ettireceğiz. Daha önce ifade ettiğim gibi bu çok
kapsamlı bir demokratikleşme paketi, bizim 11 yıldır sürdürdüğümüz
Türkiye’yi normalleştirme çalışmalarımızın bir devamıdır. Sadece
çözüm sürecine odaklanmış bir pakette değil, Türkiye’deki
demokratikleşme ile ilgili her kesimden vatandaşımızın özellikle
her inanç grubundan vatandaşımızın korkusuzca, özgürce, kendi
inancını, düşüncesini yaşamasını sağlamayı hedefleyen bir
çalışmadır. Pek çok unsur var. Daha önce ifade ettiğim gibi çok
kapsamlı bir paket ama bunun unsurları üzerinde tabi bir açıklama
yapmadık, basında değişik değerlendirmeler oluyor, bu çalışma
bittikten sonra, bitmediği için açıklama yapmamız da uygun değil.
Şuan bizim hazırladığımız çok geniş kapsamlı bir taslağımız var.
Bunu yeniden Başbakanımızın başkanlığında değerlendiriyoruz ve bu
karar verildikten sonra da doğrusu bizim arzumuz kendisinin
açıklaması bunu doğrusu şu süreçte, şu dönemde çok önemli bir
çalışma olarak görüyoruz. Bu konularda tabi genel olarak da şunu
ifade etmek isterim, değişik yerlerde değişik açıklama oluyor,
süreçle ilgili değişik açıklamalar oluyor, yürüttüğümüz bu süreç
çok zor ve ciddi bir iştir.”
Bu konularda çok sabırlı olmak gerektiğini anlatan Atalay,
sözlerini şöyle sürdürdü: “Temkinli olmak gerek. Telaşlı, aceleci,
açıklamalardan kaçınmak lazım. Özellikle herkes için diyorum, bu
konuda rol alan, bu konuda sorumluluğu olan insanların daha
dikkatli açıklamalar yapması lazım. Burada telaşlı, aceleci,
açıklamalar sürece sadece zarar verir. Yürütülen çalışma kökü çok
derinlerde olan sorunların çözümünü hedefliyor ve ülkemizi inşallah
rahatlatmak, bütünlüğümüzü sağlamak, yıpranan kardeşliğimizi tekrar
pekiştirmek için yürütülen bir çalışma, bütün dünya da çevremizdeki
sorunlar içerisinde Türkiye’yi inşallah daha da güçlendirme
çalışmasıdır.”
Sorunları çözdüğümüzde Türkiye’nin daha da büyüyeceğini anlatan
Atalay, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu yıla baktığımız da tabi bir
mukayese yaptığımızda çözüm sürecinin değeri daha iyi anlaşılır.
Bakın, bu yıl daha rahat, daha huzurlu, toplumsal bir hayat var.
Şehitlerimiz gelmiyor hamdolsun, ölüler olmuyor. Geçen yılın ilk 9
ayını mukayese ettiğimizde çok daha her bölgedeki insanımızın daha
rahat yaşadığı bir yıl. Geçen yılın ilk 9 ayında şehitlerimiz
vardı, vatandaşlarımızdan hayatlarını kaybedenler vardı. Sayısı
500’ü buluyor bu sene bakın 9 ay olaysız bir yıldır ve özellikle
Doğu, Güneydoğu bölgesindeki vatandaşlarımız adeta hayatını yeni
tadıyorlar gibi. Çünkü korkular içinde, terör içinde, oralarda
hayat yaşanamazdı. Şimdi böyle bir ivmeyi kazandık biz bu süreçte
ve bu sorunları çözmede hükümet olarak çok kararlıyız. Bu
kararlığımız tam anlamıyla devam ediyor. Bunu sabote etmek, provoke
etmek isteyen değişik açıklamalar var. Yanlış haberler, bilgiler
var ama bu konuyu uzun süredir yürüten birisi de olarak bu konuda
uluslararası çalışmaları, örnekleri, modelleri de iyi bilen birisi
olarak şunu söylüyorum sizlere, bunların hepsi normal. Bunları
biraz da tabi görmek lazım. Çünkü çok köklü işler bunlar ve bu
Türkiye’nin dışarıda biliyorsunuz bu konularda beslenen şeyler var
işte Türkiye’yi rahatsız eden, bu işlerin bitmesini istemeyen
kesimler var. Türkiye’nin terörü çözmesini istemeyenler var, bundan
rahatsız olanlar var. Dolayısıyla içeride dışarıda bütün faktörleri
düşündüğünüzde sabırlı olmak lazım. Hemen bir yerlerde bir açıklama
olduğunda ona cevap yetiştirme falan durumunda da olmuyoruz.
Dikkatle, sabırla bu çalışmamızı yürütüyoruz. Türkiye inşallah bu
dönemde bunu çözecek diye de ben umutlanıyorum. Yakalanmış iyi bir
ivmedir bu ve bütün vatandaşlarımızın da bu konuda desteği çok
fazla çok yüksek bir toplumsal beklenti ve destek var. Doğrusu bunu
da bu desteği de çok önemli görmek gerekiyor. Elimizdeki en önemli
doğrusu verilerden birisi de bu. İnşallah basınımızın da bu konuda
hassasiyet ve desteği gerekiyor. Süreç bu şekilde devam ediyor,
sanıyorum Salı günkü toplantı da büyük oranda o çalışmayı da
tamamlamış oluruz ve önümüzdeki bu hafta içerisinde veya takip eden
günlerde o artık açıklanır. Ama onu tekrar ifade ediyorum, bu
sadece çözüm sürecine değil, genel manada diğer pek çok konuya da
değinen, içine alan bir paket. Pek çok kesimi ilgilendiren bir
paket. Ama çözüm süreci ile ilgili de temel yine demokratikleşme
unsurları bu paketin içinde olacak.”
(İHA)