28 Şubat davasına devam
Abone ol28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanığın, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan yargılandığı davanın ...
28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanığın, "Türkiye Cumhuriyeti
hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan
yargılandığı davanın 66. duruşması başladı.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinin kapatılması sonrasında Ankara 5.
Ağır Ceza Mahkemesine devredilen davanın ilk duruşması saat
09.30’da başladı. Mahkemede, şu ana kadar 99 sanık savunma yaptı.
Savunmaları alınamayan sanıklar Eser Şahan, Doğan Temel ile Cevat
Temel Özkaynak’ın savunma yapması bekleniyor. Mahkeme heyeti,
mağdurlar beyanlarının alınmaya başladı. Dönemin Genelkurmay
Başkanı ve askeri yetkilileri hakkında soruşturma açılmasından
sonra davaya müşteki sıfatı ile müdahil olan 28 Şubat 1997
sürecinde Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek mahkeme heyetine
o zamanlarda yaşadıklarını anlattı. Petek, “HSYK üyeliğine seçilen
Yargıtay üyesi Hüseyin Demirörs’e, Ağır Ceza Başkanı ve Başsavcı
olarak, ‘hayırlı olsun’ için gittiğimizde Demirörs de beni tebrik
edip övgü içeren sözler söyledi. Sonra, ‘Nerenin başsavcısıydın?’
diye sordu. Yozgat deyince, biraz düşündü ve ‘İyi ama bundan sonra
eşi başörtülü olanları başsavcı yapmayacağız’ şeklinde cümle
kullandı” dedi.
“YAZICIOĞLU HAKKINDA DOKUNULMAZLIĞININ KALDIRILMASI İÇİN FEZLEKE
DÜZENLEMEM İSTENİYORDU”
O dönemde Demirörs’ü ziyaret ettiklerini ve ziyaret edenler
arasında bulunan bir kişinin, “Memurlarla uğraşıyorsunuz anladık da
eşleriyle ne alıp veremediğiniz var?” diye sorduğunu belirten
Petek, Demirörs’ün de, “Bilmiyor musun benim anam da başörtülü ama
bundan sonra böyle istiyorlar” diyerek omuzlarını, apolet yerlerini
gösterdiğini söyledi.
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu hakkında fezleke hazırlanmasını
istediklerini anlatan Petek, şunları kaydetti:
“Büyük Birlik Partisi’nin toplantısı sonrasında normal vukuat
raporu ve bilgiler Başsavcılığa Yozgat İl Emniyet Müdürlüğü’nce
gönderildi. Aradan birkaç gün geçtikten sonra İl Jandarma
Komutanlığı aynı toplantıyla ilgili video kayıtlarını ekleyerek bir
fezleke gönderdi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin manevi şahsiyetini
tahkir ve tezyif etmek suçundan Yazıcıoğlu hakkında
dokunulmazlığının kaldırılması için fezleke düzenlemem isteniyordu.
Olayın polis bölgesinde olduğunu ve gerekli takip işlemlerinin
Başsavcılığımıza iletildiğini söylememe rağmen, Jandarma Alay
Komutanlığı ve Kayseri Jandarma Bölge Komutanlığı tarafından takip
edildiği söylenerek ısrar edildi. Olay hakkında takipsizlik kararı
verdim.”
“28 ŞUBAT’IN HUKUKSUZ UYGULAMALARINA KARŞI BİR ŞEY YAPAMAYACAĞIM
GÖSTERİLMEK İSTENDİ”
Petek, “Yozgat’ta yayımlanan Yenigün Gazetesi’ndeki bir makalede
TSK’ya hakaret edildiği ileri sürülerek gazete ve yazarı hakkında
neden dava açmadığım sorgulandı ve görevi ihmal suçundan Yargıtay
4. Ceza Dairesi’nde yargılandığını” söyledi. Petek, bir olayı daha
anlatarak, şunları kaydetti:
“Adliye lojmanında ikametimde kurulu başsavcılık telefonuna bir TV
programı olan Çarkıfelek’in telefonları yönlendirdikleri için 2 gün
boyunca telefonumun fişini çekmek zorunda kaldım. 28 Şubat’ın
hukuksuz uygulamalarına karşı bir şey yapamayacağım gösterilmek
istendi. Başörtüsü yasağıyla ilgili davayı açtıktan çok kısa süre
sonra başsavcılıktan alınarak İstanbul’a Cumhuriyet Savcısı olarak
atandım.”
Terör örgütlerinin hedefi haline getirildiğini ve buna rağmen
korumalarının alındığını belirten Petek, “Yozgat E Tipi Terör
Cezaevi’ndeki görevlerimiz nedeniyle, 3 yıl 6 ayda kazılmış tüneli
ortaya çıkarıp 80 hükümlünün firarını engellememiz nedeniyle, terör
örgütlerinin hedefi olduğum halde, üstelik örgütün CD kayıtlarında
ismim yer alıyorken, koruma polisim alındı ve korumasız olarak
İstanbul’a tayin edildim” dedi.
(İHA)