28 Eylül 2011 Basın Özeti
Abone olMiliband'in kısa yoldan köşe dönmeci kapitalizme savaş ilanı, Türkiye'nin vazgeçilmez ülke olma arzusu, seçme ve seçilme hakkından iki gün sonra kırbaç cezası ve Tevez'în grevi.
İngiltere gazetelerinin manşetlerinde bu sabah İşçi Partisi
lideri Ed Miliband'in partisinin yıllık kongresinde yaptığı
konuşmada ''kolay yoldan köşe dönmeye dayalı kapitalizm''e karşı
savaş ilanı var.
Guardian, 1945'ten bu yana bir İşçi Partisi liderinin İngiltere'deki kapitalist sisteme ilişkin en radikal analizi olarak değerlendiriyor konuşmayı.
Miliband, kapitalizmi İngiltere değerleri çerçevesinde yeniden şekillendirmek için mücadele sözü verirken, şirketlerin uzun dönemli yatırıp yapıp yapmamalarına ve yeni mezunları işe alıp almamalarına bağlı olarak denetlenip vergilendirileceklerini kaydetti.
Guardian, başyazısında İşçi Partisi liderliğine seçildiği günden bu yana Miliband'in toplumsal kaygılarla yeniden düzenlenen bir ekonomi ve siyaset anlayışı sunmayı hedeflediğini, daha zinde bir sosyal demokrasiye olan inancı nedeniyle de delegelerin ağabeyini değil kendisini seçtiklerini, bu inancın da dünkü konuşmayı şekillendirdiğini vurguluyor.
Muhafazakar Times gazetesi ise, konuşmanın
bilerek ya da bilmeden İşçi Partisi'nin sola kayması olarak
yorumlanabileceğini, bunun merkezdeki bazı seçmenler için cazip
görünebileceğini belirtirken, partinin eski İşçi Partisi lideri
Tony Blair'in seçim kampanyası yürüttüğü ve kazandığı zeminden de
uzaklaşmış olabileceğini savunuyor.
Yunanistan paketinde çatlak
Financial Times'ın manşetinde ise Yunanistan'ın borç krizi var.
''Atina'ya sağlanması öngörülen yeni kurtarma kredileri paketi konusunda uzlaşmazlıklar yaşanıyor'' diyor gazete.
Özellikle Yunanistan'ın ihtiyaç duyduğu kaynağın tahmin edilenden daha fazla olduğuna ilişkin kaygılar ve Yunan tahvili satın almış olan bankaların üstlenecekleri zararın öngörülenden daha yüksek olacağı tahminleri anlaşmazlıkların odağında yer alıyor habere göre.
Akdeniz'de doğalgaz arama krizi
Financial Times'ın dünya sayfasında ise Türkiye'yle ilgili bir haber ve bir analiz dikkat çekiyor.
Daniel Dombey imzalı haberde Türkiye'nin Akdeniz'de doğalgaz arama faaliyetlerine başlamasının Kıbrıs'ı öfkelendirdiğine dikkat çekiliyor.
Piri Reis gemisinin Akdeniz'e açıldığını kaydeden Financial Times muhabiri, Piri Reis'e savaş gemilerinin de eşlik ettiğine ilişkin haberlere de işaret ediyor.
Anlaşmazlığın, Türkiye'nin Kıbrıs uçak ve gemilerine limanlarını açmaması nedeniyle AB üyeliği müzakerelerinin durma noktasında olduğu bir dönemde yaşandığına dikkat çeken Dombey, ''Bazı Avrupa Birliği yetkililerinin yeni bir krizin Türkiye'nin başvurusunun da sonunu getirmesinden kaygılı olduklarını'' aktarıyor.
'Türkiye'nin vazgeçilmez olmak hevesi'
Dombey, Türkiye'nin dış politikasını irdelediği analizinde ise, son dönemde hükümetin bölgede giderek sertleşen söylemlerine dikkat çekerek, Ankara'nın sadece Amerika Birleşik Devletleri'nin müttefiki olarak görülmek istemediği belirterek, itilip kakılamayacak bir kimlik oluşturmak istediğinin altını çiziyor.
Türkiye'nin ''sıkletinden daha ağır bir mücadelenin içinde göründüğünü'' kaydeden Dombey, yeni bir diplomasi felsefesiyle, ''sinir bozucu'', ama Orta Doğu'da ve ötesinde büyük fark yaratabilecek, bağımsız davranabilen ''vazgeçilmez bir ülke olma iddiasında'' olduğunu vurguluyor.
''Avrupa Birliği'yle ilişkilerdeki kırılma, Kıbrıs ve eski müttefik İsrail'le yaşanan gerilimler, Kuzey Irak'a sınır ötesi operasyon tehdidi'' örneklerini sıralayan Financial Times muhabiri, Arap Baharı konusunda ilk zamanlardaki yanlış adımların ardından Ankara'nın ''komşularla sıfır sorun politikası''ndan, Arap Baharı protestocularına desteğini ilan ettiği bir politikaya yöneldiğini kaydediyor ve ''Aslında sıfır sorun da uygulamada komşu baskıcı rejimlerle sıfır sorun anlamına geliyordu'' diyor.
Başbakan'ın dış politika danışmanı İbrahim Kalın'ın ''Arap kitlelerinin , kendilerini ciddiye aldığı, kaygılarını seslendirdiği, küresel düzeyde adalet mücadelesi verdiği için Erdoğan'ı neredeyse bir idol olarak gördükleri'' görüşüne atıf yapan Dombey, bu söylemin ve Ankara'nın vazgeçilmez olmaya ilişkin heveslerin abartılı olabileceğini, bazı Türklerin ve Batılı diplomatların Türkiye'nin kendine aşırı güvendiği görüşünde olduklarını da aktarıyor.
Seçme hakkından kırbaç cezasına
Times'ta, ''Suudi Arabistan'da seçme ve seçilme hakkı kazandıktan sadece iki gün sonra kırbaç cezasına çarptırılan anne''ye ilişkin bir haber dikkat çekiyor.
On kırbaç cezası ise araba kullanmanın suçu. Batı'da yüksek lisans eğitimi yapmış olan 34 yaşındaki kadın, haziran ayında başlayan, araba kullanma yasağını topluca delme eylemlerine ısrarla katılmış, güvenlik güçlerinin ''bir daha yapmayacağına dair yazılı beyan taleplerini'' de reddetmiş.
''Cidde kentindeki bir mahkemenin verdiği karar Suudi Arabistan'ın açmazını ortaya koyuyor'' görüşünü dile getiren Times Muhabiri Hugh Tomlison, bir yandan reformcu görünmek isteyen ve Arap baharının kendi baskıcı ülkesine yayılmasını engellemeye çalışan Kral'ın, diğer yandan da krallığın şeriata bağlılığını korumakla görevli din adamlarını teskin etmek zorunda olduğunu aktarıyor.
'Tevez grevde'
Spor sayfalarında ise, Manchester City'nin Carlos Tevez krizi var.
Arjantinli yıldız, dün gece takımının Bayern Münih'e karşı 2-0 kaybettiği Şampiyonlar Ligi grup maçında teknik direktör Mancini'nin oyuna girmesi talimatını yerine getirmemişti.
Daily Telegraph, ''Tevez grevde'' başlığını kullanırken, haberde, öfkeli İtalyan teknik adamın ''Tevez'in City'deki kariyeri bitti'' sözlerine yer veriyor.