28 Ekim 2011 Basın Özeti
Abone olİngiltere basınında bu sabah: Çin'den euro bölgesine katkı olasılığı, Londra'yı işgal hareketinin merkezinde yer alan St Paul Katedrali yöneticisinden istifa, Van depremi ardından Economist'in yorumu, Katolik Kilisesi'nde taciz iddiaları.
Financial Times, ilk sayfasından Çin'in euro bölgesi kurtarma fonuna büyük olasılıkla katkıda bulunacağını duyuruyor.
Çin hükümetinden iki yetkilinin Financial Times'a verdiği bilgiye göre bu katkının boyutlarını ise Avrupalı liderlerin kilit önem taşıyan bazı konularda Çin'i tatmin edip etmeyeceği belirleyecek. Buna göre Çin, Avrupalı yetkililerden yapılacak yatırımlar için güvence talep etmenin yanı sıra başta Amerika olmak üzere ticari ortaklarıyla sıklıkla sürtüşmesine neden olan para birimi politikalarını eleştirmekten kaçınmalarını da isteyebilir.
Çin küresel piyasalarda ihracatını artırmak için yenin değerini düşük tuttuğu iddialarını reddediyor.
St Paul Katedrali açılıyor
Londra'yı işgal hareketi, Küresel Eylem günü ilan edilen 15 Ekim'den bu yana kent merkezindeki St Paul Katedrali önündeki eylemi sürdürüyor. Guardian, St Paul katedralinin yöneticilerinden, rahip Giles Fraser'ın polisin katedral önündeki çadırları kaldırmaya yönelik planları karşısında istifa etmesini manşetine taşıyor.
Fraser, eylemin ilk günlerinde 'insanların barışçı protesto haklarını kullanmalarından memnun olduklarını'' belirtmişti. Geçen Cuma günü ziyaretçi girişini kapatan katedral yetkilileri günde 20 bin sterlin kayba uğradıklarını söyleyerek eyleme son verilmesi yönünde taleplerini dile getiriyordu. Katedral bugün yeniden hizmete açılıyor.
Financial Times da rahip Fraser'in istifasını yine ilk sayfadan duyuran gazetelerden. St Paul Katedrali'nin eğitimden sorumlu yöneticisi, Londra'nın mali merkezi sayılan semtteki 17'inci yüzyıldan kalma barok mimari eserinin önündeki kampların tahliye edilmeye çalışılması halinde, şiddet yaşanmasından korktuğunu söyledi diyor Financial Times.
Independent gazetesi "St Paul Katedrali üzerinde fırtına bulutları toplanıyor" başlığı altında katedral ve çadırları gösteren bir fotoğrafa yer vermiş ilk sayfasından. Independent'ın iç sayfalarında da katedral önündeki çadırlarda kalanlarla yapılan görüşmeler aktarılmış.
Bu haberin hemen altında, Amerika'nın Oakland kentindeki protesto eyleminde polisin gözyaşartıcı gaz kullanması sonucu yaralanan bir Irak gazisinin durumunun kritik olduğunu yazan gazete, bunun Amerika'da protesto hareketine karşı sabrın tükenmeye başladığına en canlı işaret olarak yorumlandığını yazıyor.
Azra ve annesi
Times gazetesi Van depreminden kurtulan anne Semiha Karaduman'la iki haftalık bebeğinin tedavileri sonrası birbirlerine kavuştuklarını yazıyor ve anne ile bebeğin fotoğrafına yer veriyor. Aynı fotoğrafı Daily Telegraph gazetesi de kullanmış ve anne ile bebeğin buluşmasını ayrıntılarıyla anlatmış.
Dün başlayan kar yağışının kurtarma çabalarını zorlaştırdığını ifade eden gazete, bunun binlerce evsiz insanı daha da sıkıntıya sürüklediğini, ancak dış yardımların gelmeye başladığını anlatıyor.
Daily Telegraph, kış şartları nedeniyle hasar gören binlerce binanın altı aydan önce onarılamayacağını yazarken yardımların dağıtımı konusunda çıkan sıkıntılara da değiniyor, hükümetle muhalefet arasındaki siyasi çekişmelerin yardım dağıtımına zarar verdiğini belirtiyor.
Gazete, yerel halkın yardıma muhtaç Kürt ailelere karşı ayrımcılık yapıldığından şikayet ettiğini yazarak bir depremzedenin sözlerini aktarıyor:
"Van valiliğine yardım istemek için gittiğimde polis gidip oy verdiklerimden yardım istememi söyledi. Yardım alamadan bir kurumdan diğerine gönderildim. Zaman dayanışma zamanı, siyaset değil."
Şefkatin sınırı
Guardian gazetesine yazan Libby Brooks ise "Azra'nın kurtarılışı sıklıkla bastırdığımız bir empatiyi uyandırdı" derken şefkat duygusunu uyandıran sebeplerin farkında olunması gerektiğini belirtiyor.
"Ölen yüzlerce, yaralanan ve evsiz kalan binlerce insan unutulduktan sonra dahi Azra, 2001 yılının ekim ayındaki depremin simgesi olarak hatırlanmaya devam edecek.
"Doğal afetler öyle büyüktürler ve boyutları öyle sonsuz gelir ki, tek bir kurtuluşun daha çok gücü ve anlamı olabilir çünkü mutlu bir son olmasa da en azından bir meselenin geçici olarak kapanmasını sağlar. Ayrıca aklın almadığı rakamlardan birini bir insana dönüştürüverir. Ama insanların da bir sınırı vardır, ve bunu gündelik olarak tatbik etmeleri gerekir. O sınırların nerede ve nasıl belirlendiği, bunların medya yayınlarında ya da siyasi çıkarlar doğrultusunda nasıl manipüle edilebileceğidir, asıl sorgulanmaya değen."
'Ölümcül sarsıntılar'
Economist dergisi, bu haftaki sayısında Van'da yaşanan yıkıcı deprem sonrasında güçlü bir dayanışma sergilendiğini, ancak çatışmaların sürdüğünü yazıyor.
Hükümetin afete yanıtı çabuk ve etkin olsa da Başbakan Erdoğan, çadır sıkıntısının binlerce kurbanı soğuk ve yağmura maruz bıraktığını kabul etti diyen Ekonomist, İran sınırında dağlık ve yoksul bir bölge diye nitelediği Van'da uzlaşmacı ortamın bozulmaya başladığına işaret ediyor.
Van'ın PKK'nın güçlü kalelerinden olduğunu belirten ve Van Belediyesi'ni elinde tutan BDP'nin de isyancılara sempatisini gizlemediğini yazan Ekonomist, iktidar partisiyle Kürt yanlısı BDP'nin birbirlerini yardım çabalarını siyasi kazanç için kullanmaya çalışmakla suçladıklarını belirtiyor.
Dergi, PKK'nın son aylarda saldırılarını yoğunlaştırdığını, geçen hafta Hakkari'de 24 askeri öldürmesine ise hükümetin kuzey Irak'taki PKK üslerine karşı hava saldırılarıyla karşılık verdiğini ifade ediyor ve şöyle devam ediyor:
"Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, 17 Ağustos'tan bu yana 270 isyancının öldürüldüğünü söylüyor. Ancak ordunun performansı konusundaki şüpheler de artıyor.
"Amerika 2007'den bu yana PKK'nın Irak içindeki hareketlerine ilişkin gerçek zamanlı istihbarat sağlıyor. Türkiye Amerikalı dostlarından daha fazlasını istiyor, buna Kobra saldırı helikopterleriyle silahlı Reaper insansız uçakları dahil.
Ancak son dönemde Erdoğan'ın İsrail'e karşı tehditlerinin askeri yardımı onaylaması şart olan Amerikan Kongresi'ni sinirlendirdiğine dikkat çeken Ekonomist, bir batılı yetkilinin "Kongre, bu yardımların Hamas'a yardım etmekte kullanılmayacağından emin olmak istiyor" şeklindeki sözlerini aktarıyor.
Askeri gelişmelerin hükümetin Kürt sorununa reform yoluyla çözüm bulma çabalarında bir değişikliğe işaret ettiğini yazan Ekonomist, bunun BDP ve Kürtlere yönelik saldırıların takip ettiğini, hatta kimilerinin depremin Kürtlere "ilahi ceza" diye olduğunu söyleyerek sevindiğini belirtiyor ama Erdoğan parti grup toplantısında ırkı anlayışı lanetli kabul ettiğini söylediğini vurguluyor.
"Erdoğan konuşurken Türk savaş uçakları Irak içindeki PKK üslerini bombalamayı sürdürdü. Bir gün önce Van'da isyancılar zırhlı araca saldırarak dört Türk askerini yaraladı.
"Ama şiddetin tam ortasında AK yetkilileri Erdoğan'ın gerçekleştirmeyi vaat ettiği yeni anayasayı tartışmak üzere BDP lideri Selahattin Demirtaş'la buluştu. Belki de barışa hala ulaşılabilir."
Katolik Kilisesi'nde taciz iddiaları
Times gazetesi, Katolik Kilisesi'nin İngiltere'nin güneybatısındaki çocuk koruma politikalarının kapsamlı bir değerlendirmesini istediğini yazıyor.
Gazetenin aktardığına göre bu talep, Kilise'nin cinsel taciz iddialarını soruşturmakla görevlendirmiş olduğu yetkilinin, internette pedofili suçundan hüküm giymesini izliyor.
Daha önce çocukların korunmasından sorumlu olan, eski Plymouth bölge piskoposu Chris Jarvis'in kimileri en ciddi kategoride değerlendirilen dört binden fazla çocuk tacizi fotoğrafına sahip olduğu için çarptırılacağı ceza bugün açıklanacak.