28 bin 272 insan organ bekliyor
Abone olDr. Mehmet Kazak, 01 Temmuz 2014 tarihi itibariyle Türkiye’de toplam 28 bin 272 insanın organ ve doku nakli beklediğini, yapılan araştırmala...
Dr. Mehmet Kazak, 01 Temmuz 2014 tarihi itibariyle Türkiye’de
toplam 28 bin 272 insanın organ ve doku nakli beklediğini, yapılan
araştırmalara göre, organ bekleyen hastaların yüzde 87’sinin
hastalık başına gelmeden organ bağışlamayı düşünmediğini
söyledi.
Samsun Sağlık Müdürlüğü Organ ve Doku Nakli Samsun Bölge
Koordinasyon Merkezi (BKM) tarafından İlk adım Belediyesi
çalışanlarına organ naklinin önemi anlatılarak eğitim verildi.
İlk adım Belediyesi Gazi Çalışma Ofisi Meclis Salonunda düzenlenen
eğitime , İlk adım Belediye Başkan Yardımcısı Musa Yüksel, daire
müdürleri ve personeller katıldı.
Eğitimde Organ ve Doku Nakli Samsun BKM Sorumlusu Dr. Mehmet Kazak,
katılımcılara organ bağışıyla ilgili çeşitli bilgiler verdi. Kazak,
01 Temmuz 2014 tarihi itibariyle Türkiye’de toplam 28 bin 272
insanın organ ve doku nakli beklediğini ve bu sayıya her gün
giderek arttığını söyledi.
TÜRKİYE’DE EN ÇOK BÖBREK NAKLİNE İHTİYAÇ VAR
Türkiye’de en çok böbrek nakline ihtiyacın olduğunu ifade eden Dr.
Kazak, “Organlar 21 bin 572 kişi böbrek, 3 bin 762 kişi kornea, 2
bin 128 kişi karaciğer, 517 kişi kalp, 243 kişi pankreas, 45 kişi
akciğer, 4 kişi kalp kapağı ve 1 kişi de ince barsak beklemektedir.
Böbrek hastaları diyalizden yaşam desteği alabilirken, akciğer,
kalp ve karaciğer hastalarının tek şansı organ naklidir” dedi.
ORGAN NAKLİ KİMLERDEN YAPILIR
Organ naklinin yaşayan ve ölü insanlardan nakil yapılacağını
belirten Kazak, “Nakil bekleyen hastanın 4. derece dahil kan ve
kayın hısımları yani doku, kan grubu gibi uyum mevcut ise organ
bağışında bulunabilmektedir. Canlıdan nakil yapılan organlar ise
böbrek ve karaciğerdir. Trafik kazası, kurşunlanma, beyin kanaması
gibi nedenlerle yoğun bakımda tedavisi devam ederken beyin ölümü
denilen geri dönüşümsüz beyin hasarı gelişmiş hastaların organları
bağışlandığı takdirde bunlar ölü insandan nakil olarak
tanımlanmaktadır. Organ naklinde cinsiyet, ırk, yaş, din ve dil
ayrımı yoktur. Organ bekleme süreleri ise kalp 4 - 6 saat,
karaciğer 8 - 12 saat, böbrek 24 saat, akciğer 4 - 6 saat, pankreas
8 saat ve ince bağırsak ise 7 - 8 saattir. Evde, yolda, hastaneye
giderken ambulansta ya da hastane acil servisinde vefat edenlerin
organları tıbben kullanıma müsait değildir. Sadece yoğun bakımda
ölümü gerçekleşen kişilerden ailesi izin vermesi halinde organ
alınabilir. Çıkan organlar zengin, fakir, din, dil, ırk, cinsiyet
ayrımı gözetmeksizin, öncelikli doku ve kan grubu uyumuna göre,
tıbbi aciliyet göz önünde bulundurularak, Ulusal Koordinasyon
Sistemi tarafından bekleme listelerindeki acil vakalar taranır ve
en uygun alıcı belirlenerek nakil gerçekleştirilir” dedi .
TÜRKİYE’DE ORGAN NAKLİ YETERSİZLİĞİNİN NEDENİ
Türkiye’deki organ nakli yetersizliğinin en önemli nedeninin organ
bağışının azlığı olduğunu kaydeden Dr. Kazak, “Diyanet İşleri
Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, 06.03.1980 tarih ve 396 sayılı
kararı ile ‘organ naklinin maddi ve manevi menfaat karşılığında
olmamak kaydı ile caiz olduğunu’ bildirmiştir. Aynı kurul ‘organ
bağışını insanın insana yapabileceği en büyük yardım’ olarak
tanımlamıştır. Türkiye’deki organ nakli yetersizliğinin en önemli
nedeni organ bağışı azlığıdır. Organ bağışları aile arasındaki
anlaşmazlıklar, donör görünüşünün ve vücut bütünlüğünün bozulacağı
endişesi, dini, kültürel ve sosyal nedenler, ölümü kabullenmeme ve
beyin ölümünü anlamama nedenlerinden dolayı reddediliyor. Organ
bağışı, kişinin hayatta iken, serbest iradesi ile tıbben yaşamı
sona erdikten sonra başka hastaların tedavisi için organlarının
kullanılmasına izin vermesidir. 2238 sayılı Yasa’ya göre, 18 yaşını
doldurmuş ve akıl sağlığı yerinde olan herkes organlarını
bağışlayabilir. Organ bağışı yapıldıktan sonra sadece bir yoğun
bakım ünitesinde ve beyin ölümü kararı alınması halinde organlar
kullanılabilmektedir. Diğer ölüm hallerinde organlar kullanılamaz.
Yapılan araştırmalara göre, organ bekleyen hastaların yüzde 87’si
hastalık başına gelmeden önce organ bağışlamayı düşünmediğini
belirtmiştir” şeklinde konuştu.
(İHA)