28 Aralık 2010 Basın Özeti

Rusya'da dün yargılanan ve 2003 yılında karıştığı iddia edilen yolsuzluk suçundan hüküm giyen petrol devi Mihail Hodorkovski bugünkü İngiliz gazetelerinin hemen hepsinin dış haberler sayfalarında geniş yer buldu.

Guardian gazetesi, Yukos isimli Rus petrol şirketinin sahibi Mihail Hodorkovski ile ortağı Platon Lebedev'in, dün Moskova'da gerçekleşen duruşmada hüküm giymesine yönelik uluslararası tepkileri ana sayfasına taşırken, "İngiltere ve Amerika'dan karara tepki" başlığını kullandı.

Amerikan dışişleri bakanlığından yapılan "bu karar iki ülke arasındaki ticari ilişkilere zarar verebilir" açıklamasını aktaran Guardian, Dışişleri bakanı Hillary Clinton'un "karar Rusya'da hukukun egemenliğinin, politik hesapların gölgesinde kaldığı kanısını uyandırıyor" demecine de yer verdi.

Hodorkovski'nin tutuklanması Guardian'ın başyazısında da yer buldu.

'Rusya'nın politik tutuklusu' başlıklı yazıda, Yeltsin döneminde Kremlin'e yakınlığıyla bilinen petrol milyarderi Hodorkovksi'nin, Putin iktidarının başlamasıyla ülkedeki muhalif hareketleri desteklemesi sebebiyle, hukuk dışı bir şekilde cezalndırıldığı söylendi.

Hodorkovski'nin baskıcı Putin-Medvedev rejimine karşı tehdit oluşturması sebebiyle susturulduğunu dile getiren baş yazı şöyle devam etti:

"Rusya'da herkes şunu çok iyi bilir. Yolszuluk yapanlar cezaevinde değil hükümet çevrelerinde yaşarlar. Her devlet yetkilisi, üst rütbeli ya da küçük rütbeli, işini bilir. Sonunuzun hapis mi, hükümette görev mi, yoksa Londra'daki sosyetik bir eğlence klübü mü olacağı ise politik hesaplara bağlıdır. Hesapları doğru yaparsanız, çok zengin biri olarak kalabilirsiniz, yolsuzluk yapsanız da yapmasanız da."

"Karar uluslararası yatırımcıları ürkütecektir"

Hodorkovski'nin 2017'ye kadar hapis cezasına çarptırılması haberine yer veren Financial Times ise politik baskılarla alınan kararın uluslararası yatırımcılar üzerindeki olumsuz etkisine dikkat çekti.

Gazete, yalnızca 15 yıl önce ülkenin en zengin iş adamı olan Hodorkovski'yi politik kaygılarla demir parmaklıklar ardına koymanın Kremlin açısından büyük bir hata olduğunu söyledi, ve şöyle devam etti:

"bu karar uluslararası yatırımcıları ürkütecektir. Zira, yatırımcılar Rusya'nın yalnızca teknoloji açısından modernleştiğini değil hukuğun önceliği ilkesi açısından da ilerlediğini görmek isterler".

Financial Times'in başyazısı da konuya ayrılmış.

"Rusya'da hukusal nihilizm'in zaferi" başlıklı yazıda, Hodorkovski'nin hapiste tutulmasının akla gelen tek sebebi, Putin ve Medvedev'e ciddi bir rakip olabilme ihtimalidir denmiş.

"İngiltere İsrail'i kızdırabilir"

The Independent gazetesinin dünya sayfalarında ilk sıraya taşıdığı haber, İngiltere'nin ülkedeki Filistin diplomatlarının statüsünü yükseltmesine dair.

"İngiltere İsrail'i kızdırabilir" başlığıyla sunulan haberde dışişleri bakanı William Hague'nin geçen ay Ramallah'a yaptığı ziyaret sonrası şimdi de İngiltere'deki Filistin yönetimi temsilcilerinin statüsünü yükseltmesinin arka planına ve olası tepkilere yer verilmiş.

Hassas bir zamanda yapıldığı ifade edilen bu hamlenin, Amerika Birleşik Devletleri'nin arabuluculuğuyla yürütülen İsrail-Filistin görüşmelerinin tıkandığı bir noktada geldiği yorumunda bulunulan haberde, İngiltere'nin tavrının özellikle sembolik önemine dikkat çekilmiş.

Brezilya, Arjantin ve geçen hafta Ekvardor tarafından 1967 sınırlarına sahip egemen bir devlet olarak tanınan Filistin'in İngiltere tarafından bu genişlikte kabul edilmemesine rağmen, gelişmenin Tel Aviv'de huzursuzluk yaratacağı yorumu da yapılmış.

Konu, gazetenin başyazılarının birine de taşınmış. "Filistinliler'e sembolik bir destek" başlıklı yazı şu şekilde sona ermiş:

"İsrail'e yönelik Amerikan desteği sürdükçe, Filistin tüm dünya tarafından tanınsa bile İsrail için büyük bir sorun olmayacaktır. Zira dünyanın liderinin desteğini yeterli görebilirler. Ancak mesele, Amerika'nın bu lider pozisyonunu koruyup koruyamayacağıyla ilgili. Böyle bir gelişme eğer olacaksa bile, kısa vadede gerçekleşmeyecektir. Ama İsrail yönetiminin kısa vadeli çıkarların peşinden koşması sebebiyle böyle bir endişe hissetmeyeceğini tahmin etmek hiç de zor değil."

"İsrail hükümeti Lieberman'ın Türkiye öfkesinden geri adım attı"

The Independent bir başka haberinde ise İsrail hükümeti içinde yaşanan fikir ayrılıklarına dikkat çekmiş.

"Hükümet Lieberman'ın Türkiye öfkesinden geri adım attı" başlıklı haberde, Savunma Bakanı Ehud Barak'ın "Türkiye'yle olan gerilim düşürülmeli ve Filistin'le tıkanan görüşmeler sürmelidir" sözleri aktarılmış.

Ehud Barak'ın İsrail'le Türkiye arasında Mavi Marmara yardım filosu sebebiyle yaşanan gerilimin sona ermesi yönündeki demecinin, İsrail dışişleri bakanı Avigdor Lieberman'ın pazar günkü sert açıklamalarının ardından geldiğine dikkat çekilen haberde, Lieberman'ın Türk devletini gemide yaşananlarla ilgili yalan söylemekle itham ettiği ve özür talep edebini ise küstahlık olarak tanımladığı hatırlatılmış.

100'den fazla yolsuzluk araştırması

The Times gazetesi bugün sunduğu özel araştırmasında, Amerikan'ın Irak ve Afganistan operasyonları kapsamında ciddi miktarda yolsuzluk yapıldığını ortaya koymuş.

Pentagon'un milyarlarca dolardan oluşan savaş bütçesinin, 100'den fazla yolsuzluk araştırmasına konu olduğu duyurulan haberde, karanlık bir çıkar ağının kurulduğu yorumuna yer verilmiş.

Haberde, operasyonların sürdürülebilmesi için başta ihaleler olmak üzere farklı harcama kalemlerinde usulsüz ödemelerin yapıldığı ve yolsuzlukları araştıran soruşturmalar kapsamında ondan fazla üst rütbeli ordu mensubunun tutuklandığı bildirilmiş.

"Çok fazla para, çok az denetim" başlığıyla sunulan haber analizinde ise yolsuzlukların yalnızca operasyon harcamalarında değil Irak ve Afganistan altyapısını kurma çalışmaları kapsamında yaşandığı bildirilmiş.

"Noel planı Big Ben'in patlatmakmış"

İngiltere'de Noel öncesinde Londra'nın kalabalık noktalarında bombalı eylem yapacakları şüphesiyle dava açılan 9 kişiye dair bir iddia bugünkü The Daily Telegraph gazetesinin manşetine taşınmış: "Noel planı Big Ben'in patlatmakmış".

Bugünkü duruşmada tutukluluk süreleri uzatılan şüphelilere Londra'nın en turistik yapılarından Big Ben kulesini bomblamak suçlamasının da yöneltildiği bildirilen haber, 19 ve 28 yaşları arasındaki dokuz şüphelinin El Kaide bağlantılı oldukları tahminine dikkat çekmiş.

Gazetenin "Başbakan İslamileşme meselesiyle yüzleşmeli" başyazısında ise İngiltere nüfusundaki müslüman oranının kırk yıldır düzenli bir şekilde artmakta olduğu ve terör bağlantılı kişilerin çoğunluğunun müslüman olmasının ülkedeki müslüman karşıtı aşırı sağcı politikaları güçlendirmekte olduğu tespitine yer verilmiş.