2700 yıllık kedi iskeleti bulundu
Abone olVan'da Urartu Krallığı'nın ekonomi merkezi olarak kullanılan Yukarı Anzaf Kalesi'nde 2700 yıllık kedi iskeleti bulundu. Kedinin Van kedisi olup olmadığı DNA ile belli olac
İstanbul Üniversitesi Avrasya Arkeoloji Enstitüsü Müdürü Prof.
Dr. Oktay Belli başkanlığında, Urartu Kralı Menua tarafından M.Ö.
800'lü yıllarda yaptırılan ve Urartuların ekonomi merkezi olarak
kullanılan Yukarı Anzaf Kalesi'nde 15 yıldır kazı yapan
arkeologlar, geçen yıl kalenin koridor bölümünden kedi iskeleti
çıkardı. Şimdiye kadar Urartulara ait çeşitli savunma silahları ile
tarım araç ve gereçlerinin çıkarıldığı kazılarda, geçen yıl 4 metre
derinlikte kedi iskeletinin bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Oktay
Belli, İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde incelemeye
alınan iskeletin 2700 yıl öncesine ait olduğunun belirlendiğini,
yapılacak DNA analizinden sonra da Van kedisi olup olmadığı
sonucuna varılacağını söyledi. Prof. Dr. Belli, Van kedisine ait
olduğu düşünülen kafatasının çıkmasıyla Van kedilerinin kökeni
hakkında önemli bulgular elde edileceğini vurgulayarak,
''Bulduğumuz kafatası, yöreye özgü Van kedisinin ilk örneğini
oluşturacak niteliğe sahip. İstanbul Üniversitesi'nde DNA analizi
yapılan kafatasının Van kedisine ait olma ihtimali büyük'' dedi.
-VAN DEĞİL, BİAN KEDİSİ- Van kedisinin kökeni hakkında çeşitli
varsayımlar olduğunu da kaydeden Belli, bir çok bilim adamı
tarafından Kafkasya'dan ya da Orta Asya'dan geldiği belirtilen Van
kedisinin, farklı renklerdeki gözlerini Van Gölü'nün maviliğinden
ve kehribar sarısından almasıyla bu bölgeye özgü bir tür olduğunu
ifade etti. Belli, Doğu'da İran kedisiyle Batı'da ise Anadolu
kedileriyle hiçbir benzerlik göstermeyen Van kedisinin bir başka
bölgeden bu bölgeye gelmesinin uzak bir varsayım olacağına
değinerek, şöyle konuştu: ''Van kedisinin ilk örneğini kazı
çalışmamız sırasında bulduk. Kafatasında yapılan incelemede 2700
yıllık bir geçmişe sahip olduğu belirlendiği için Van kedisi olarak
bilinen kedi türüne Bian kedisi dememiz gerekir. Çünkü Urartular
kendilerine (Bianlı) diyordu. Bizim de Urartulardan günümüze kadar
gelmeyi başaran bu türe Bian kedisi dememiz çok daha doğru
olacaktır. Kazı çalışmaları ilerledikçe bu türe ait başka
örneklerin de ortaya çıkacağına inanıyorum.''