27 Ocak İngiltere basın özeti
Abone olBugün İngiltere basınında Kobani'de IŞİD militanlarının kentten çıkarılması ve Yunanistan'daki yeni koalisyon hükümetinin Avrupa Birliği ile kemer sıkma politikaları mücadelesine geniş yer veriliyor.
Bugün İngiltere basını Kobani'nin kent merkezinden IŞİD
militanlarının uzaklaştırılmasına geniş yer ayırıyor.
Guardian gazetesi, Suriye-Türkiye sınırındaki Kobani'nin IŞİD'den kurtarılması için Suriyeli muhalif grupların yardım ettiğini yazıyor.
Gazete ayrıca kentten yiyecek, su ve sağlık malzemesi için yardım talebinde bulunulduğunu belirtiyor.
Haberde şu ifadeler yer alıyor:
"Kürt ve Suriyeli muhalif güçler dün bir açıklama yaparak,
Kobani'nin kontrolleri altında olduğunu söylediler ve Eylül ayından
bu yana kenti kuşatan IŞİD militanlarına karşı önemli sembolik bir
zafer kazandılar. Bu zafer, IŞİD için önemli bir kayıp oldu."
'İlçeler kurtarılınca resmi açıklama yapılacak'
Gazete, PYD Eş Başkanı Asya Abdullah'ın "Bugün Kobani'deki askeri kampanya sona erdi ve kent IŞİD'den kurtuldu. YPG IŞİD'e yönelik askeri operasyonlarına kent dışındaki köylerde devam edecek" ifadelerini aktardı.
Abdullah, Kobani yönetiminin önümüzdeki haftalarda yerinden edilen Kobanililerin geri dönmesini beklediklerini söyledi.
Kobani'de bulunan Peşmerge güçleri Üstteğmeni Raed Hassan, gazeteye verdiği demeçte "Kobani şu anda Kürt kuvvetleri kontrolünde. Bu akşamüstü YPG ve Peşmerge güçleri, şehrin kurtarılmasını kutlamak için ateş açtı. Peşmerge olarak bizim görevimiz IŞİD mevzilerine roket ve toplarla saldırmaktı" dedi.
Haber şöyle devam etti:
"Kobani yönetimi dışişleri sorumlusu yardımcısı İdris Nassan ise, YPG, Peşmerge ve Özgür Suriye Ordusu'ndan savaşçıların dikkatli bir şekilde kent dışında doğu ve güneydoğuda bulunan köylere ilerlediğini söyledi.
Nassan, tüm ilçeler kurtarılana kadar Kobani'nin özgür kaldığına dair resmi bir açıklama yapılmayacağını sözlerine ekledi.
Pentagon sözcüsü Albay Steve Warren, "Şu anda oradaki savaşın bittiğini söyleyemem. Savaş devam ediyor. Ancak şimdilik, müttefik güçler bir momentum yakalamış görünüyor" şeklinde konuştu.
İnsani yardım çağrısı
Bu esnada Irak Kürdistanı'nda, Suriye ve Türkiye'deki Kürtler zaferi kutladılar.
Diyarbakır'dan telefonla bilgi veren Kürt gazeteci ve aktivist Özgür Amed, 'İnsanlar saatlerce sokaklarda kutlamalar yaptılar, dans ettiler ve şarkılar söylediler. Herkes çok mutlu. En büyük tehlike, Kobani'nin düşmesi ihtimali bertaraf edildi' dedi."
Gazeteye konuşan İdris Nassan, yalnızca şehrin IŞİD'den kurtarılmasının yeterli olmadığını söyledi ve "Kentin yüzde 50'si hava operasyonları ve IŞİD ile YPG arasındaki çatışmalarda tahribata uğradı. Her şeyimiz eksik: hastaneler, yiyecek, ilaç ve içme suyu. Bu nedenle insanların Kobani'ye dönmesi zor olacak. Ve uluslararası toplum yardım etmezse, hiç dönemeyebilirler. Bu yalnızca Türkiye'ye düşen bir görev değil. Türkiye'nin de dahil olduğu tüm koalisyon üyelerine düşüyor. Eğer IŞİD terörüne karşı insanlığın kazandığını görmek istiyorlarsa, bu çatışmayı sona erdirmeli ve Kobani'ye hemen şimdi yardım etmeliler" ifadelerini kullandı.
'Moloz yığınlarında dans ederek kutladılar'
Times gazetesi, dört ay süren ve sembolik anlamı önemli olan çatışmanın sonunda, IŞİD güçlerinin Kobani'den çıkarıldığını yazıyor.
Haberde, YPG'nin IŞİD'in kontrolündeki son mahalleyi de ele geçirdiği ve ardından moloz yığınlarının arasında dans ederek zaferi kutladıkları belirtiliyor.
Kürt komutan İsmet Şeyh Hassan, gazeteye yaptığı açıklamada "Kobani YPG tarafından özgürleştirildi. Ancak şimdi kent dışındaki köyleri kontrole almak için savaşacağız" diyor.
Haberde, Çeçen asıllı Alman bir IŞİD militanının, VKontakte adlı sosyal paylaşım sitesinde yenilgiyi kabul ettiği yazıyor. Buna göre Adam el Almani adlı militanın "Kobani'den gelen kardeşlerim, kendilerinin şehirden ayrılan son kişiler olduklarını söylediler" yazdığı belirtiliyor.
Haberde, kent dışındaki köylerin çoğunun hala IŞİD kontrolünde olduğu öne sürülüyor.
IŞİD yenilgiden bahsetmiyor
Daily Telegraph gazetesi ise YPG sözcüsü Polat Can'ın açıklamasındaki "Kobani'nin kurtuluşu insanlığa, Kürdistan'a ve Kobaneli halka hayırlı olsun" sözlerine yer veriyor.
Haberde, bu yenilginin IŞİD'in ününü zedelediği ve örgütün ilk stratejik hatası olarak görülebileceği ifade ediliyor.
Gazete, örgütün Pazartesi günü yaptığı açıklamada Kobani'deki yenilgiden hiç bahsetmediğini ancak "hava operasyonlarının kendilerini daha güçlü kıldığı" yönünde ifadeler kullandığını belirtiyor.
Ayrıca örgütün Batı'da daha sık saldırı düzenleyeceği yönündeki açıklamalarına da yer veriliyor.
Independent gazetesinde bugün gazeteci Patrick Cockburn'ün Yunanistan seçimlerine dair bir analizi bulunuyor.
Syriza'nın neo-liberal politika karşıtı koalisyonu
Cockburn, yeni Başbakan Aleksis Tsipras'ın Brüksel ve Berlin ile uzun süreli bir tasarruf planı mücadelesine hazırlandığını yazıyor. Gazeteci, pek çok kişinin Syriza'nın merkez sağ ile koalisyonuna şaşırdığını bildiriyor.
Yazıda şu ifadeler yer alıyor:
"Tsipras, hızlı bir şekilde Bağımsız Yunanlar adlı merkez sağda yer alan ve kati bir şekilde tasarruf politikalarına karşı çıkan partiyle anlaşarak, hükümeti kurdu.
Tsipras'ın süpriz koalisyon ortağı, kendisinin Avrupa Birliği ile ekonomi konusunda uzun bir karşılaşmaya hazırlandığını ve her şeyden önce bir müttefiğe ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.
Dün açıklama yapan Syriza milletvekili Georgios Katrougkalos, Bağımsız Yunanlar partisinin 'ideal müttefikler olmadığını' ancak Avrupa Birliği vesayetine karşı muhalefetleri nedeniyle birlik olduklarını söyledi.
Katrougkalos, Potami ve Pasok partilerinin "neo-liberal politikaları, özelleştirme yanlısı olmaları ve işçiyi koruyan yasaları kaldırma çabaları" nedeniyle ortak olarak tercih edilmediğini belirtti.
Ayrıca Syriza'nın, Potami ile Posak partilerinin de yakın olduğu oligarkların gücünü törpülemek istediğini ifade etti.
Ancak Avrupa Birliği (AB) ile yüzleşmenin yakınlarda
gerçekleşmesi bekleniyor. Ayrıca AB'nin yeni kredileri durdurması
nedeniyle Yunan,stan ekonomik bir kuşatma ile karşı karşıya
kalabilir.
Syriza Troyka adını verdiği Avrupa Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası
ve IMF ile konuşmak istemiyor, bunun yerine doğrudan hükümetlerle
görüşmeyi hedefliyor.
Syriza AB ile bir mücadele bekliyor olabilir ancak bu konuda çok agresif gözükmemek adına dikkatli davranıyor.
Bunun yanı sıra Tsipras'ın toplayabildiği tüm uluslararası sempatiyi kullanması gerekiyor. Çünkü kendisinin Berlin ve Brüksel ile hem karşı karşıya gelmesi hem de onlardan para istemesi gerekiyor."
'Brüksel zaman vermeyi düşünüyor'
Financial Times da Yunanistan'ı manşete taşıyor. Gazete, Yunanistan ile uluslararası kredi sağlayıcılarının kemer sıkma politikalarına dair yeni bir çatışmaya hazırlandığını yazıyor.
Yazıda, ideolojik farklılıklarına rağmen, Syriza ile Bağımsız Yunanlar partilerinin, AB'den ve Euro'dan çıkmadan kemer sıkma politikalarına itirazları bağlamında koalisyon ortaklığı kurduğu belirtiliyor.
Ancak Tsipras'ın zaferinin Yunanistan'ın kemer gevşetme umuduna dair bir etki yaratmadığı öne sürülüyor. Buna göre Yunanistan'ın kredi sağlayıcıları, her türlü borç affını görüşme dışarı bırakıyor ve borç ödeme koşullarında yenilik düşünmüyor.
Gazete, AB'nin önde gelen ekonomistlerinden Pierre Moscovici'nin "Seçim sonuçları yalnızca sorun olarak göremeyiz. Bizim sorumluluğumuz bu durumla gerçekçi, pragmatik bir yolla başa çıkmak" sözlerine yer veriyor.
Brüksel'deki yetkililer ise imajlarını zedelemek yerine Yunanistan'a daha fazla zaman vererek, kredi ödemede rahatlatma konusunda ortak bir karara varmayı umuyor.
Ancak asıl endişelendiren mevzunun gelecek ayki tasarruf paketinde, Yunanistan'ın geçiş koşullarında aksilik çıkması tehlikesi olduğu belirtiliyor. Bu durumun Atina'yı, yeni bir anlaşmaya kadar kredisiz bırakabileceği kaydediliyor.