27 NİSAN MUHTIRASI
Abone olGenelkurmay'dan akşam saatlerinde sert bir açıklama geldi. Açıklamada Çankaya seçimlerindeki tartışmalara değinildi..
Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, son günlerde,
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde öne çıkan sorunun, laikliğin
tartışılması konusuna odaklanmış durumda olduğu belirtilerek,
''Bu durum, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından endişe ile
izlenmektedir. Unutulmamalıdır ki, Türk Silahlı Kuvvetleri bu
tartışmalarda taraftır ve laikliğin kesin
savunucusudur.
Ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetleri yapılmakta olan tartışmaların ve
olumsuz yöndeki yorumların kesin olarak karşısındadır,
gerektiğinde tavrını ve davranışlarını açık ve net bir şekilde
ortaya koyacaktır. Bundan kimsenin şüphesinin olmaması
gerekir'' denildi.
Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde yer alan basın
açıklamasında, Türkiye Cumhuriyeti devletinin, başta
laiklik olmak üzere, temel değerlerini aşındırmak için bitmez
tükenmez bir çaba içinde olan bir kısım çevrelerin, bu
gayretlerini son dönemde artırdıklarının müşahede edildiği ifade
edildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi: ''Uygun ortamlarda ilgili
makamların, sürekli dikkatine sunulmakta olan bu faaliyetler;
temel değerlerin sorgulanarak yeniden tanımlanması
isteklerinden, devletimizin bağımsızlığı ile ulusumuzun birlik ve
beraberliğinin simgesi olan milli bayramlarımıza alternatif
kutlamalar tertip etmeye kadar değişen geniş bir yelpazeyi
kapsamaktadır.
Bu faaliyetlere girişenler, halkımızın kutsal dini
duygularını istismar etmekten çekinmemekte,
devlete açık bir meydan okumaya dönüşen bu çabaları din
kisvesi arkasına saklayarak, asıl amaçlarını gizlemeye
çalışmaktadırlar. Özellikle kadınların ve küçük çocukların
bu tür faaliyetlerde ön plana çıkarılması, ülkemizin birlik ve
bütünlüğüne karşı yürütülen yıkıcı ve bölücü eylemlerle şaşırtıcı
bir benzerlik taşımaktadır.
Bu bağlamda; Ankara'da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramı kutlamaları ile aynı günde kuran okuma yarışması
tertiplenmiş, ancak duyarlı medya ve kamuoyu baskıları
sonucu bu faaliyet iptal edilmiştir. 22 Nisan 2007 tarihinde
Şanlıurfa'da; Mardin, Gaziantep ve Diyarbakır illerinden
gelen bazı grupların da katılımı ile, o saatte yataklarında olması
gereken ve yaşları ile uygun olmayan çağ dışı kıyafetler
giydirilmiş küçük kız çocuklarından oluşan bir koroya
ilahiler okutulmuş, bu sırada Atatürk resimleri ve Türk
bayraklarının indirilmesine teşebbüs edilerek geceyi
tertipleyenlerin gerçek amaç ve niyetleri açıkça ortaya
konulmuştur.
Ayrıca, Ankara'nın Altındağ ilçesinde 'Kutlu Doğum Şöleni'
için ilçede bulunan tüm okul müdürlerine katılım emri
verildiği, Denizli'de İl Müftülüğü ile bir siyasi partinin
ortaklaşa düzenlediği etkinlikte ilköğretim okulu
öğrencilerinin başları kapalı olarak ilahiler söylediği,
Denizli'nin Tavas ilçesine bağlı Nikfer beldesinde dört cami
bulunmasına rağmen, Atatürk İlköğretim Okulunda kadınlara yönelik
vaaz ve dini söyleşi yapıldığı yolunda haberler de kaygıyla
izlenmiştir.
Okullarda kutlanacak etkinlikler, Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilgili
yönergelerinde belirtilmiştir. Ancak, bu tür kutlamaların yönerge
dışı talimatlarla yerine getirildiği tespit edilmiş ve
Genelkurmay Başkanlığınca yetkili kurumlar
bilgilendirilmesine rağmen herhangi bir önleyici tedbir alınmadığı
gözlenmiştir.
Anılan faaliyetlerin önemli bir kısmının bu tür olaylara müdahale
etmesi ve engel olması gereken mülki makamların müsaadesi
ile ve bilgisi dahilinde yapılmış olması meseleyi daha da vahim
hale getirmektedir. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Cumhuriyet karşıtı olan ve devletimizin temel niteliklerini
aşındırmaktan başka amaç taşımayan bu irticai anlayış, son
günlerdeki bazı gelişmeler ve söylemlerden de cesaret almakta ve
faaliyetlerinin kapsamını genişletmektedir. Bölgemizdeki
gelişmeler, din ile oynamanın ve inancın siyasi bir söyleme
ve amaca alet edilmesinin yol açabileceği felaketlerin
ibret alınması gereken örnekleri ile doludur.
Kutsal bir inancın üzerine yüklenmeye çalışılan siyasi bir
söylem veya ideolojinin inancı ortadan kaldırarak, başka bir şeye
dönüştüğü, ülkemizde ve ülke dışında görülebilmektedir.
Malatya'da ortaya çıkan olayın bunun çarpıcı bir örneği
olduğu ifade edilebilir.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin çağdaş bir demokrasi olarak, huzur
ve istikrar içinde yaşamasının tek şartının, devletin Anayasamızda
belirlenmiş olan temel niteliklerine sahip çıkmaktan geçtiği
şüphesizdir.
Bu tür davranış ve uygulamaların, Sayın Genelkurmay Başkanı'nın 12
Nisan 2007 tarihinde yaptığı basın toplantısında ifade ettiği
'Cumhuriyet rejimine sözde değil özde bağlı olmak ve bunu
davranışlarına yansıtmak' ilkesi ile tamamen çeliştiği ve
Anayasanın temel nitelikleri ile hükümlerini ihlal ettiği açık bir
gerçektir.
Son günlerde, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde öne çıkan
sorun, laikliğin tartışılması konusuna odaklanmış durumdadır. Bu
durum, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından endişe ile
izlenmektedir.
Unutulmamalıdır ki, Türk Silahlı Kuvvetleri bu
tartışmalarda taraftır ve laikliğin kesin savunucusudur.
Ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetleri yapılmakta olan tartışmaların ve
olumsuz yöndeki yorumların kesin olarak karşısındadır,
gerektiğinde tavrını ve davranışlarını açık ve net bir
şekilde ortaya koyacaktır. Bundan kimsenin şüphesinin olmaması
gerekir.
Özetle, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk'ün, 'Ne
mutlu Türküm diyene!' anlayışına karşı çıkan herkes Türkiye
Cumhuriyeti'nin düşmanıdır ve öyle kalacaktır.
Türk Silahlı Kuvvetleri, bu niteliklerin korunması için
kendisine kanunlarla verilmiş olan açık görevleri eksiksiz yerine
getirme konusundaki sarsılmaz kararlılığını muhafaza etmektedir ve
bu kararlılığa olan bağlılığı ile inancı kesindir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.''