27 Mayısta sansürlenen mektup
Abone ol27 Mayıs darbesinden önce Cemal Gürsel'in bir bakana yazdığı mektubun orjinali bulundu.
Başbakanlık, Yassıada belgeleri tek tek tasnif edilerek kamunun
hizmetine sunuldu. Arşivdeki ilk araştırmayı yapan Zaman, resmî
tarihi değiştirebilecek çok sayıda belgeye ulaştı.
Belgelerin arasından 46 yıllık yanılgıyı değiştirecek bir mektup
çıktı. Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Cemal Gürsel, 27 Mayıs
darbesinden 24 gün önce Milli Savunma Bakanı Ethem Menderes’e bir
mektup vermişti. Bugüne kadarki resmi bilgilere göre, Başbakan
Adnan Menderes, ülkedeki gelişmelerle ilgili olarak uyarılıyordu.
Bu haliyle Yassıada duruşmalarında okundu; Resmi Gazete’de
yayımlandı. Ancak gerçek farklıydı. Mektubun orijinalinde Gürsel,
birtakım önlemler isterken ilginç bir talepte bulunuyordu:
“Menderes’i halk çok seviyor. Cumhurbaşkanlığına getirilmeli.”
Ancak bu bölüm kayıtlardan çıkarıldı; devlet kurumlarına bile
sansürlü hali verildi. Mektubun değiştirildiği iddiası daha önce
Alparslan Türkeş’in anılarında gündeme gelmiş; ancak bugüne kadar
mektubun aslını kimse görmediği için bu iddia havada kalmıştı.
MEKTUBUN TAM METNİ
Aziz vekilim,
Dün geceki konuşmalarımızdan cesaret ve ilham alarak zatıâlilerine,
memleketin huzur ve istikrarı için alınması lazım gelen tedbir ve
kararlar hakkında düşüncelerimi arz etmeyi milli ve vatani bir
vazife bildim.
Sayın başvekilin açıklamalarını dinledim ve okudum; bunlar da benim
düşüncelerimin kabulüne müsait bir zeminin henüz mevcut olmadığı
aşikâr olarak belli ise de gene de görüşlerimin sizlere iblağının
zaruretine inanıyorum.
Muhterem vekilim, şu hakikatı kabul etsek lazımdır ki, Kayseri
hadiseleriyle başlayıp son karar ve feci olaylara kadar devam eden
vak’alar vatandaş ruhunda derin tesirler ve hükümete karşı telafisi
güç hoşnutsuzluklar yaratmıştır. Hele ordunun talebelere karşı
akılsızca kullanılması işin vehametini artırmış, ordu mensuplarında
da huzursuzluk ve güvensizlik hisleri belirmiş, korkulan şey olmuş,
ordu politikaya karıştırılmıştır.
Sayın vekilim,
Bu ahvâl küçümsenecek, cebir ve şiddetle geçiştirilecek şeylerden
değildir. Memleket, hükümet ve partinin düştüğü bu müşkül vaziyeti
kurtarmak için sükunetli fakat ciddi ve zecri tedbirler almak
lazımdır. Bu tedbirler şunlar olmalıdır:
1. Cumhurbaşkanı istifa etmelidir. Cumhurbaşkanlığına Sayın Adnan
Menderes getirilmelidir. Bu muhterem zatı her şeye rağmen milletin
çoğunluğunun sevmekte olduğuna kaniim. Bu sevgiden istifade
edilerek kırılanların gönülleri alınmalı ve millete yeniden güven
telkin edilmelidir.
2. Kabinede iyi kabul edilmeyen ve suihalleri bütün memlekete
yayılmış bulunan zevat çıkartılması ve yeni kabine mutlak dürüst,
makul zorcu değil, adalet ve şefkat hissi taşıyan zevattan
kurulmalıdır.
3. İstanbul, Ankara valileri ve Emniyet müdürleri süratle
değiştirilmelidir.
4. Son çıkarılan ve tahkikat komisyonları ihdas eden kanun
kaldırılmalıdır.
5. Ankara Örfi İdare kumandanı değiştirilmelidir.
6. Partilerin ocak, bucak teşkilatı kaldırılmalı, sadece vilayet
merkezlerinde mümessiller bulundurmalıdır.
7. Parti faaliyetleri azami senede iki defa vilayet merkezlerinde
ve mehdut partililerle yapılmalıdır.
8. Mevkuf gazeteciler bir af kanunu ile kısa zamanda tahliye
edilmelidir.
9. Son hadiseden tevkif edilen talebeler tedricen serbest
bırakılmalıdır, ilim müesseseleri yeniden faaileyete
geçirilmelidir.
10. Şimdiye kadar çıkarılan bütün antidemokratik kanunlar tedricen
kaldırılmalıdır.
11. Vatandaş, hürriyet ve eşit muamele hakkına mutlak surette
riayet edilmelidir.
12. Ordunun mes’eleleri süratle hal edilmelidir.
13. Din istirmacılığından vazgeçilmelidir.
14. Suiistimaller oluyor mu, bilmiyorum; fakat olduğu hakkında
umumi bir kanaat mevcuttur ve milletin hükümete karşı
itimatsızlığına sebep olmaktadır. Bu gibi kötülüklerin şiddetle
bertaraf edilmesi lazımdır.
15. Müstesna zamanlar ve günler haricinde hükümet büyükleri
memleket gezilerinde suni büyük vatandaş toplulukları ile
karşılaşmalar yapmak usulü kaldırılmalıdır.
Çok muhterem vekilim;
Bu yazdıklarım asla bir parti ve politika mülahaza ve tesiriyle
değildir.
Memleketin durumunun bu tedbirlerin alınmasını zaruri kıldığına
inandığım için arz ediyorum. Sizlerin vatanperverlik ve
vicdanlarınıza hitap ediyorum. Memleketten çok şeyler yaptığımız
muhakkaktır, fakat bu da asla kâfi değildir. Bu yapılan işleri
müstemleke idareleri de yapar, yapıyor ve yapmıştır. Asıl mühim
olan toplumun ruhunda yaşama şevk ve azminin geliştirilmesi, hak ve
hürriyet aşkının kökleştirilmesi ve vatandaş idrakinin yüksek ve
necip hislerle donatılmasıdır. Olaylar bu yolda olmadığımızı
göstermektedir. Talebelerin hürriyet duygusu ile yaptıkları
masumane tezahürata karşı, idarecilerin hatası yüzünden kıtalar
sevk edilmesi ve onların desteği ile emniyet kuvvetlerinin ilim
yuvalarının içine kadar girerek talebeleri profesörleri beraber
coplarla ve kurşunlarla tedip etmesi feci bir şeydir.
O hengamede kız talebelerin yürekler parçalayan çığlıklarının
analar, babalar ve halk ruhunda onulmaz yaralar açacağını ve
açtığını anlamamak, memleketin huzuru bakımından büyük hata
olduğuna kaniim. Bizim, gençlerimizde hak, adalet ve hürriyet
duygularının gelişmesinden ve kemalinden memnun olmamız lazıl
gelmez mi? İstikbali hissiz, duygusuz müstemleke ruhlu, yalnız
maddeci bedbaht insanlara mı bırakmak istiyoruz?
Sayın vekilim, maruzatım muhakkak ki, çok mühim ve hatta çok
cüretkârânedir. Fakat memleket için, millet için, hükümet ve hatta
partimizin selameti için dikkate alınması lazımdır ve hatta çok
lazımdır.
Derin ve sonsuz hörmetlerimi sunarım.
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cemal GÜRSEL
Haber: Erdal Şen
Kaynak: