27 Mayıs 2011 Basın Özeti
Abone olMladiç'in yakalanmasının yankıları, G8 zirvesinde liderlere 'Müdahaleye değil, yatırıma odaklanın' mesajı ve Economist'in MHP'deki kaset skandalı yorumu
Soykırım zanlısı Bosnalı Sırp general Ratko Mladiç'in yakalanması hemen tüm gazetelerin manşetinde yer alıyor.
Guardian, "Bosna kasabı 16 yıl sonra demir parmaklıklar arkasında" diyor. Gazete, Srebrenitsa'da yaklaşık sekiz bin Müslüman erkeğin öldürülmesinden sorumlu tutulan Mladiç'in yakalanmasının Balkanlar'ın tarihinde yeni bir sayfa açtığını bu gelişmenin, Sırbistan'ı kural tanımaz devlet statüsünden çıkararak, Avrupa Birliği üyeliğine yaklaştıracağını ı belirtiyor.
Guardian, Ratko Mladiç'in Srebrenitsa'da, Nazi döneminden bu yana Avrupa kıtasında gerçekleştirilen en büyük katliama öncülük ettiğini belirtiyor.
‘Müdahale değil yatırım’
Guardian, Fransa'da yapılan G8 zirvesinde aralarında Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg'in de bulunduğu, internetin önde gelen isimlerinin, siyasi liderlere "müdahaleye değil, yatırıma odaklanın" mesajını verdiğini yazıyor.
Gazeteye göre zirvede, liderler internetin ekonomik büyüme ve bireysel özgürlüklere katkısına vurgu yapan ama aynı zamanda mahremiyet ve fikri mülkiyet haklarına yönelik tehlikelere dikkat çeken bir bildiri üzerinde görüş birliğine vardıklarını belirtiyor. Guardian’a göre, bildiri, internete yeni kurallar getirme önerisini siyasi gündeme taşımaya çalışan Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile buna karşı çıkan diğer liderler arasındaki gerginliği yansıtıyor.
‘Kaddafi hastanelerde saklanıyor’
Daily Telegraph, zirvede Libya'daki krizin ana gündem maddelerinden biri olduğunu belirtirken, İngiliz istihbarat raporlarına dayanarak, Libya lideri Muammer Kaddafi'nin NATO'nun hava saldırılarında öldürüleceği korkusuyla hastanelerde saklanmaya başladığını yazıyor.
Gazeteye göre NATO, hava saldırılarında Kaddafi'nin hedef alınmadığında ısrar ediyor. Ancak en az bir kez,
Kaddafi'nin içeride olduğu düşünülen bir binaya saldırı düzenlendi.
Arap Baharı’na mali destek
Independent da bugün sona erecek zirvede, liderlerin diktatörlere karşı ayaklanan Arap halklarına yardım kararı almalarının beklendiğine dikkat çekiyor. Bu ülkelere ekonomilerini düzlüğe çıkarabilmeleri için para yardımının yanı sıra kredi kolaylıkları sağlanacak.
Financial Times, Şubat'ta Hüsnü Mübarek'i deviren halk ayaklanması sırasında ve sonrasında Mısır turizminin ağır bir darbe aldığını, yılın ilk üç ayında Mısır'a gelen turist sayısının yüzde 46 oranında azaldığını belirtiyor. Gazete bunun turizmden yılda 12 milyar dolar kazanan Mısır için çok büyük bir kayıp olduğuna dikkat çekiyor. Turizm gelirleri, Mısır'ın gayri safi yurt içi hasılasına yüzde 11,5 oranında katkı yapıyor.
Independent, Mısır'da geçici askeri yönetimin dört yıl aradan sonra Refah sınır kapısını açma kararının İsrail'le ilişkilerini zedeleyebileceğini belirtiyor. Gazete, Hamas'ın bunu cesur, İsrail'in de tehlikeli bir karar olarak nitelediğini aktarıyor.
İngiltere’ye göç artıyor
Times gazetesi, İngiltere Başbakanı David Cameron'un sınırlama girişimlerine rağmen geçen yıl göçün, son beş yıldaki en yüksek seviyeye çıktığını yazıyor. Gazete, bu artışın 2009'da İngiltere ekonomisinin kötüye gideceği düşüncesiyle ülkelerine dönen Polonya ve Litvanyalıların toplu halde geri gelmelerine bağlandığını vurguluyor.
İngiltere’deki Türk mafyası
Guardian, Londra'da Gülistan Subaşı adlı bir Türk kadınını 2009'da öldüren siyah gencin 20 yıl hapis cezasına çarptırılmasıyla ilgili haberinde, cinayeti planlayanların tetikçiye 200 sterlin (yaklaşık 300 dolar)vererek kayıplara karıştığını yazıyor.
Gazete, "İngiltere'ye giren eroinin yüzde 90'ından sorumlu olan Türk mafyası, cinayetlerinde hep bu yönteme başvuruyor. Aracıların bulduğu siyah gençlere hiç tanımadıkları kişiler öldürtülüyor" diyor.
‘Türkiye seks skandallarında birinci ligde’
Economist dergisi MHP'deki kaset skandalının 12 Haziran'da yapılacak genel seçimlerde önemli etkisi olabileceğini yazdı.
Economist özetle şöyle diyor:
"Seks skandallarında Türkiye birinci ligde. Son haftalarda internette yayımlanan görüntü kayıtları sonrasında MHP'den 10 üst düzey yetkili istifa etti.
"Skandalın seçimler üzerinde önemli bir etkisi olabilir. Birçok MHP yetkilisi skandalın arkasında AKP'nin olduğunu savunuyor. Onlara göre, AKP'nin amacı MHP'yi yüzde 10 barajının altına düşürmek. Şu anda MHP'nin Meclis'te 70 sandalyesi var. MHP'nin barajı geçememesi AKP'ye daha fazla milletvekili kazandıracak ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı şansını güçlendirecek bir anayasa yapabilecek."
Dergi, Erdoğan seçimler öncesinde gözü kara bir şekilde milliyetçi kesimlere oynadığını, Avrupa Birliği konusunda serleştiğini ve Türkiye'nin Kürt sorunu olmadığını söylediğini belirterek şöyle devam ediyor:
"Ama sızan görüntü kayıtlarında AKP'yi suçlamayanlar da var. Emekli MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, kayıtların Bahçeli'den rahatsız olan MHP'lilerin işi olduğunda ısrarlı. Geçen yıl yapılan referandumda Bahçeli'nin anayasa değişikliği paketini reddetme çağrısında bulunmasından bu yana partiye destek azalmaya başladı.“
“Diğer şeylerin yanında, müdahaleci generallerin sivil mahkemelerde yargılanmasına izin veren paket, birçoğunu dindar MHP'lilerin oluşturduğu yüzde 58'lik bir kesim tarafından onaylandı. Bahçeli, kasetlerin arkasında Fethullah Gülen cemaatinin olduğunu söyleyerek öfkeyi daha da artırdı. Cemaat üyelerinin polise sızdığı öne sürülüyor ama bu iddiayı kanıtlamak imkansız. Fakat kasetlerin arkasında kim varsa, şansını zorluyor da olabilir. Zira bazı anketlere göre, başına gelenlerden sonra MHP'ye sempati artmaya başladı. Bahçeli de birçok kişi tarafından ülkücüleri sokaktan çekerek, Kürtlerle Türkler arasında çatışma çıkmasını önleyen lider olarak değerlendiriliyor."