27 Mart İngiltere basın özeti

İngiliz gazetelerinde bugün manşetlerde yine Fransa'da düşen Germanwings havayollarına ait uçak var.

Haberler, yardımcı pilot Andreas Lubitz'in uçağı kasten düşürmesine odaklanıyor.

Birçok gazete Lubitz'le ilgili çarpıcı bilgiler aktarıyor.

'Uçağı düşüren Lubitz'in hayali hep pilot olmaktı'

Guardian gazetesi Lubitz'in hep pilot olmak istemiş biri olduğunu yazıyor:

"Zinde, vasıflı, herhangi bir psikolojik sorun belirtisini açığa vurmayan Lubitz, iş arkadaşları ve patronu tarafından güvenilen biriydi."

"Komşuları ve arkadaşları Lubitz'in hep pilot olma hayalleri kurmuş olduğunu söylüyor. Yerel bir havacılık okulu, Mantabaur'da, ailesinin evinin bulunduğu yerden 100 metre uzaktaydı. Gençken buraya kayıt yaptırdı ve planör pilotu lisansı kazandı. Daha sonra 20 yaşında Lufthansa'nın pilor eğitim merkezinde eğitim gördü."

"Yerel Rhein Zeitung gazetesine konuşan bir komşusu, 'Her zaman en büyük hayali pilot olmaktı' diyor."

"Sadece birkaç ay önce Lubitz, Mantabaur'da planör pilotu lisansını yenilemişti. Eski bir planör pilotu olan ve 10 yıldan fazladır Lubitz'i tanıyan Ruecker, AP haber ajansına şunları söylemiş: 'Germanwings'te işe başlamaktan mutluydu ve iyi gidiyordu. Çok mutluydu."

"Ruecker RTL Radyo'da ise şöyle konuştu: 'Mükemmel anlamda normal bir genç adamdı. İşinden ötürü çok mutluydu. İşi onu tatmin etmişti. Hayallerine ulaşmıştı. Sorunları yoktu. Böylesi bir şey yapmaya eğilimli olduğunu sanmıyorum."

Ancak Guardian, Lubitz'in eğitimi sırasında birkaç ay ara aldığını belirtiyor ve Der Spiegel'den bir gazetecinin Lubitz'in o dönemde psikolojik sorunlar yaşadığını söylediğini aktarıyor.

'Lubitz psikolojik tedavi gördü'

Daily Telegraph'ta da Lubitz'i tanıyanların anlattıkları var.

"Lubitz'in Montabaur'da birlikte eğitim gördüğü arkadaşlarından birinin annesi, Lubitz'in kızına, sinir bozukluğu yaşadığını söylediğini belirtti: 'Görünen o ki tükenme yaşıyordu, depresyondaydı."

"Ama kadın, kızının ona Noel'den hemen önce rastladığını ve Lubitz'in normal göründüğünü söyledi ve şunları ekledi: 'Tatlı bir çocuktu. İyi bir aile geçmişi vardı".

"Ancak diğer okul arkadaşları Lubitz'in akıl sağlık sorunları yaşadığını söyledi ve stres kaynaklı bir duruma yenik düşmesi ardından pilotluk eğitimine ara vermek zorunda kaldığı bilgisini teyit etti."

Times: Lufthansa Lubitz'in psikolojik sorunlarından haberdardı

Times'ın ana sayfa manşetinde ise şu başlık var: "Lufthansa, katil pilotun depresyonunu biliyordu."

Gazetedeki haberde özetle şu bilgilere yer veriliyor:

"Alman Bild gazetesine göre Lubitz'in uçağın düştüğü dönemde 'kişisel hayat krizi' yaşadığı, kız arkadaşından ayrılmış olduğu söyleniyor."

"Ayrıca 2013 yılında pilotluk hakkını kazanmadan önce, 2008'de ağır bir depresyon nedeniyle tedavi gördüğüne dair iddialar var."

"Bir kaynak şu iddiada bulundu: 'Lufthansa Uçuş Okulu'ndaki eğitimi sırasında Lubitz 'uçuş görevi için uygun değil' listesine alındı çünkü bir buçuk yılını psikolojik tedavide geçirdi. Bu yüzden kursları tekrar etti".

"Bir okul arkadaşı Frankfurter Allegmenie gazetesine Lubitz'in tükenme sendromu yaşadığını söyledi. Bild'e göre, Almanya Havacılık Ajansı'ndaki dosyasında bir kayıtta düzenli tıbbi incelemeye tabi olduğu yazıyor."

'Lubitz yalnız biri değildi'

Independent'ın ise haberinde başlığı şöyle: 'Lubitz'le ilgili en fazla şoke edici şey tamamen normal görünmesiydi."

"Rhein Zeitung gazetesi bir erkek arkadaşının ona kazadan sonra attığı online mesajı paylaştı. Mesajda şu yazıyor: 'Daha dün konuştuk… Her gün yüzümü güldürdün."

"Lubitz dış görünüşe bakılırsa ortalama biriydi. Pop müzik ve gece kulüplerine ilgi duyuyor, Facebook'ta kendi fotoğraflarını paylaşıyordu. 'Dilim tutulmuş durumda. Bunun hakkında hiçbir açıklamam yok. Andreas'ı bilen biri olarak bu, benim için inanılmaz' diyor havacılık kulübünden uzun dönemdir arkadaşı Peter Ruecker. Şunu ekliyor: 'Çok sayıda arkadaşı vardı. Yalnız biri değildi."

Economist: AKP içindeki bölünmeler açığa çıktı

Haftalık Economist dergisinin bugün yayınlanan yeni sayısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç arasında yaşanan tartışmayı ele aldı ve bu durumun "AKP içindeki bölünmeleri açığa çıkardığını" belirtti.

Economist'te analizin başında, geçtiğimiz hafta Bülent Arınç'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, çözüm sürecine dair açıklamaları üzerinden eleştirmesiyle başlayan tartışmayı aktarıyor.

Dergi Arınç'ın "daha önce hiçbir AKP yetkilisinin yapmadığı şekilde açıktan açığa Türkiye'nin otokratik Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdiğini" yazıyor.

Ortadaki anlaşmazlığın "hızlı bir şekilde herkesin katıldığı bir kavgayı ortaya çıkardığını" belirten dergi Arınç ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in birbirlerini eleştiren açıklamalarını ve savcılığın, Bülent Arınç ve Melih Gökçek hakkında soruşturma başlattığını hatırlatıyor.

Economist, tartışmayla ilgili Kadir Has Üniversitesi öğretim üyesi, siyaset bilimci Soli Özel'in şu yorumunu aktarıyor: "Arınç, Pandora'nın kutusunu açtı".

Yazıda bu tartışmayla birlikte "iktidar partisi içinde ilk defa bölünmelerin açık bir şekilde açığa çıktığı" belirtiliyor.

Erdoğan'ın Merkez Bankası politikalarına ve bankanın başındaki isim olan Erdem Başçı'ya yönelik eleştirilerini hatırlatan dergi Cumhurbaşkanı'nın bu kezse Kürtleri eleştirdiğini yazıyor:

"Erdoğan, HDP (Halkların Demokratik Partisi) tarafından açıklanan, resmi barış görüşmelerinin çerçevesini ana hatlarıyla belirleyen 10 maddelik planın 'demokrasiyle bir ilgisi olmadığından' şikâyet etti. Birkaç gün önce 'Kürt sorunu olmadığını' ilan etti. Bu tür yorumlar Erdoğan'ın, başkanlık yönetimine destek kazanmak için Türk milliyetçileriyle ve Türk ordusundaki eski hasımlarıyla flört ettiği yönündeki spekülasyonları besledi."

Bazı araştırma şirketlerinin AKP'nin anayasa değişikliğini yapıp ülkeye başkanlık sistemini getirmek için gereken parlamento çoğunluğunu sağlayamayacağını gösterdiğini belirten Economist bu noktada HDP'yi işaret ediyor.

Dergi, "HDP'nin yüzde 10 barajını geçmesinin Erdoğan'ın için meseleleri karmaşıklaştıracağını" belirtiyor.

Economist, "Başkanlık yönetimine geçişin birçok Türk'teki kaygıyı artıracağını" belirtiyor, "ekonominin yavaşladığını, sorgulanan tutuklamaların hukukun egemenliğini zayıflattığını, IŞİD militanlarının ülke sınırlarına geldiğini" yazıyor.

Analizin sonlarına doğru "Erdoğan'ın kendi yandaşlarının AKP milletvekili aday listelerinde bulunmasını sağlama almak istediği, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bu duruma karşı gücü veya iradesinin olup olmadığını ise belirsiz olduğu" yorumu yapılmış.

Yazının en sonunda HDP'ye dikkat çekiliyor: "HDP'nin karizmatik Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş sadece kendi partisinin 'tek adam diktatörlüğünü' engelleyebileceğini söyledi."
Economist, Demirtaş'ın haklı çıkabileceğini yazıyor.