27 Kasım 2011 Basın özeti

İngiliz Pazar gazetelerinin ortak konusu Mısır'daki gelişmeler...

Mısır'da yarın yapılması planlanan genel seçim öncesinde gerilim dorukta.

Observer Mısırlı liberallerin İslamcılarla kusurlarla dolu b ir rejim arasında sıkışıp kaldığını yazıyor.

Gazetenin Kahire muhabiri, Mısır'da Hüsnü Mübarek'i deviren ayaklanmanın öncülüğünü yapan Liberallerin yarın seçinm öncesinde, mesajlarını geniş halk kesimlerine iletmede zorlandıklarını belirtiyor.

Mısır'da muhaliflerin, Yüksek Askeri Konsey'in yönetimi sivillere devretmesi talebiyle Tahrir Meydanı'nda yaptıkları gösteriler devam ediyor.

Tartışmaların odağında Pazartesi günü başlayacak ve üç ay sürecek genel seçimler var.

Observer Dış Haberler Editörü Peter Beaumont, 'Müslümöan Kardeşler'le generaller arasındaki ittifakın devrimi tehlikeye attığı' kanısında.

Protestocular, Müslüman Kardeşler'in en büyük parti olarak çıkması beklenen, seçimlerin ertelenmesini ve önce askeri konseyin devreden çıkmasını talep ediyor.

Yüksek Askeri Konsey ise seçimlerin zamanında yapılacağını açıkladı ancak ülke genelinde seçimlerin erteleneceğine ilişkin yaygın bir kanı var.

Sunday Telegraph da konuya bir tam sayfa ayırmış...

Gazete, askeri yönetim karşıtı gösterilerden şiddet manzaralarını eklediği haberde, ülkenin tam bir belirsizlik içinde olduğunu bildiriyor.

Habere göre, kimi kesimler Mübarek'in devrilmesindenbu yana tepedeki isimlerin değiştiği ancak rejimin olduğu gibi korunduğu kanısında.

Sunday Telegraph'a göre kimi kesimlerse ülkede giderek artan kaosun ancak askeri yönetimle giderilebileceğini düşünüyor.

Mısır Yüksek Seçim Kurulu, seçimin ertelenmesinin kanuni olmayacağını açıklarken, Pazartesi günü seçimlerin yapılıp yapılmayacağı merak konusu.

İran ne kadar büyük bir tehdit?

Independent on Sunday gazetesinin Ortadoğu muhabiri Patrick Coburn'ün İran değerlendirmesime bir tam sayfa ayırıyor.

Yazı, İran ile batı arasındaki gerilimin giderek artmakta olduğu bir sırada, bu ülkeye ilişkin olarak Batı ve müttefikleri tarafından dile getirilen iddiaları ele alıyor.

Cockburn, İran'ın, en azından şimdilik, iddia edildiği gibi bir öcü olmadığı kanısında.

Independent on Sunday yazarı, Suudi Arabistan ve Bahreyn'in ülkelerindeki Şii azınlığın protetolarından İran'ı sorumlu ttuğunu ancak bunu destek bir kanıtın ortay akonulamadığı belirtiyor.

Batı ile yaşanan gerilimde son halka, İran meclisinin İngiltere ile diplomatik ilişkilerin seviyesinin düşürülmesini öngören tasarıyı büyük oy çoğunluğuyla kabul etmesi oldu.

Meclisin kararı, İngiltere'nin İran'ın nükleer programı nedeniyle bu ülkenin bankalarında yaptırım uygulama karaı almasına bir misilleme niteliğinde.

Independent on Sunday yazarı Cockburn Batının İran'a yönelik iddialarının, 2003'te Irak'a yapılan saldırı öncesinde, bu ülkenin kitle imha silahları olduğu yönündeki iddiaları akla getirdiğini belirtiyor.

Irak'ın işgali ardından bu ülkenin iddia edilen türden silahlara sahip olmadığı anlaşılmıştı.

Yazara göre, İran'la benzer bir gerilim ortamı yaratan Batı'nın bu ülkeye de saldırı planları olabileceği kanısında.

İran meclisi tarafından alınan kararda, İngiltere'nin yaptırımlar listesine İran Merkez Bankasını ekleme girişimi ile bu ülkenin ''düşmanca'' siyasetlerinin etkili olduğu belirtiliyor.

İngiltere Maliye Bakanı geçtiğimiz salı günü yaptığı açıklamada, nükleer programa mali kaynak sağladıkları gerekçesiyle İran bankalarıyla tüm bağların kesileceğini bildirmişti.

Independent on Sunday yazarı Cockburn, İran'ın iddia edildiği kadar güçlü bir ülke olmadığı ve İran yönetiminin kanlı nutuklar atmasına karşın temkinli bir dış politika sürdürdüğü kanısında.

Adnan Hoca evrim teorisine karşı

Sunday Times İngiltere'de biyoloji eğitimi alan müslümanlar arasında evrim teorisine tepkilerin attığını bildiriyor.

Haberin kaynağı, evrim teorisi alanında da çalışmaları olan, dünyaca ünlü İngiliz genetik profesörü Steve Jones.

Jones'a göre, giderek artan sayıda müslüman talebesi üniversitede verdiği evrim teorisi derslerini boykot ediyor ve bu dersin müfredattan çıkarılmasını istiyor.

Sunday Times İngiltere Müslüman Konseyi'nin eski liderlerinden İnayet Bunglavala'nın, bu gelişmeden kısmen Harun Yahya'nın kitaplarını sorumlu tuttuğunu aktarıyor.

Harun Yahya, Türkiye'de Adnan Hoca olarak da bilinen Adnan Oktar'ın mahlası.

Adnan Oktar'ın bu mahlasla yazdığı evrim teorisi karşıtı kitapların bir kısmı, teşkilatı tarafından yabancı dillere de çevrilerek Türkiye dışında dağıtılıyor.

Sunday Times haberinde, Profesör Steve Jones'un yanısıra, arkasında deniz manzarasıyla Adnan Oktar'ın bir fotoğrafına da yet veriyor.

Gazete, Oktar'ın kitaplarını, ABD'de yaratılış teorisini savunanların kaydettikleri mesafeyi etüd ettikten sonra yazmaya başladığını belirtiyor.

Profesör Steve Jones da öğrencilerinin tavrını anlamadığını belirtiyor.

Sunday Times, Jones'un 'yaratılış teorisine inanıyorsanız tamamen hatalısınız ve kendi kendinizi kandırıyorsunuz demektir' diyor.

Profesör Jones kendisini boykot eden öğrencileri için de, 'ama illa da buna inanıyorlarsa, örneğin gidip kimya eğitimi almayı tercih edebilirler; hem biyoloji okuyup hem de bu teoriye karşı çıkmalarını anlamak mümkün değil' diyor.