27 Haziran Basın Özeti
Abone olEconomist dergisi Türkiye'deki son gelişmeler çerçevesinde Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı adaylığını yazıyor. Financial Times ise, Kürtler ve Kerkük'e dair bir habere yer veriyor.
Economist bu hafta Balyoz davasında verilen hak ihlali kararını
ve Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı adaylığını ele alıyor.
Yazıda, Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı sürecinde tüm kesimlerden destek aradığı belirtiliyor.
Davada sunulan dijital delillere karşı sanıklardan Çetin Doğan'ın kızı Pınar Doğan ve eşi Dani Rodrik'in yürüttüğü sahte delil kampanyasına değiniliyor ve Anayasa Mahkemesi'nin tanıkların dinlenmemesi ve dijital deliller nedeniyle hak ihlaline karar verdiğini ifade ediyor.
Aynı gün 96 yaşındaki Kenan Evren hakkında darbe nedeniyle verilen müebbet hapis cezasına dair, Dani Rodrik'in tweeti paylaşılıyor. Rodrik, tweetinde "Erdoğan bu kararlarla Sizi hapse atabilirim ve hapisten çıkarabilirim mesajı veriyor" demişti.
Evren kararının generallere bir mesaj olduğu belirtilen yazıda,
Balyoz davası kararınınsa Gülen cemaatine bir yanıt olduğu
kaydediliyor.
Dergi, Erdoğan'ın orduyla ve Kürtlerle iyi giden ilişkilerinin de, Ağustos'ta seçilebileceğine yönelik ihtimalleri artırdığını yazıyor.
'IŞİD örgütten çok orduya benziyor'
Financial Times bugün Irak kriziyle ilgili bir haber kaleme alıyor.
Gazeteye göre uzmanlar, IŞİD militanlarının sofistike yöntemlerine ve stratejik bir şekilde yönetildiğine dikkat çekiyor ve ülkeyi bölebileceğini söylüyor.
Haber şu ifadelerle devam ediyor:
Uzmanlar, Irak'taki siyasi çıkmaz devam ederse ve uluslararası destek artırılmazsa, bir iç savaşın çıkabileceğini söylüyor.
Bir diğer endişe de, IŞİD'in ele geçirdiği askeri teçhizatlar. Örgütün elindeki teçhizat ve militan sayısı tam olarak bilinmese de, en düşük tahminler bile endişe yaratıyor.
Batılı bir üst düzey askeri yetkili, örgütün ele geçirdiği teçhizatın "oyun değiştirme" gücüne haiz olduğunu söylüyor.
Ancak IŞİD'in gücü elindeki askeri malzemeden değil, yıllardır yaptığı planlardan, sofistike taktik ve yönetiminden geliyor. ABD istihbaratından Jessica Lewis, IŞİD'in yöntemlerinin bir terörist örgütten çok, bir ordudan beklenen yöntemler olduğunu söylüyor.
Lewis'e göre IŞİD Bağdat'ı ele geçirmek, ülkeyi bölmek ve yönetimi ele almak istiyor.
Kürtler ve Kerkük
Financial Times gazetesinde yer alan bir diğer haberse, Kürtlerin Kerkük'ü bırakmayacağını yazıyor.
Haberde, Kürdistan Bölgesel Yönetimi lideri Mesut Barzani'nin Kerkük'e süpriz bir ziyaret yaptığı ve bölgeden askerlerini geri çekmeyeceğine dair söz verdiği belirtiliyor.
Gazete geçen hafta bir intihar bombacısının kente saldırı düzenlediğini yazıyor. Buna göre halk, kentte IŞİD'e veya diğer örgütlere bağlı militanların hücrelerinin bulunduğundan ve harekete geçtiğinden endişeleniyor.
Haberde, Barzani'nin Kerkük'e daha fazla güvenlik kuvveti göndereceği konusunda söz verdiği belirtiliyor.
Kürt liderin "Kürt topraklarından bir karışından bile vazgeçmeyiz. Kerkük yeniden Kürdistan'ın bir parçası olursa, ona ne kadar iyi hizmet vereceğimiz açıktır" dediği ifade edildi.
Gazete, Kerkük'ün Kürtler için önemini şöyle yazıyor:
"Kürtler Kerkük'ü yalnızca tarihi başkentleri olarak değil, aynı zamanda bağımsızlıklarını ekonomik olarak sağlayabilecek güvence olarak da görüyorlar."
Haberde, Barzani'nin daha önce Kerkük'ün Kürdistan'a katılıp katılmayacağını bir referandum konusu yapabileceği ve hatta Kürdistan'ın bağımsızlığa gidebileceği konusunda bazı ipuçları verdiği hatırlatılıyor.
'Irak'ta ulusal birlik çağrısının karşılığı yok'
Independent gazetesinde bir yazı kaleme alan Patrick Cockburn, İngiltere'nin Irak'a müdahalede geç kaldığını yazıyor.
Yazıda, dün Bağdat'ta konuşan İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague'ın ulusal birlik çağrısı yaptığı belirtiliyor. Cockburn ise artık böyle bir ulusal birliğin kalmadığını söylüyor.
Gazeteci, Irak'ın geçen ay Sünniler, Şiiler ve Kürtler olarak üçe bölündüğünü ifade ediyor ve bunu şu örnekle açıklıyor:
"Bağdat, Kürt başkenti Erbil'den yalnızca 200 mil uzaklıkta. Bir ay önce Bağdat'tan Erbil'e bir kamyon kiralamak 500 ABD Doları tutuyordu, şimdiyse 10.000 ABD Doları isteniyor."
Cockburn'e göre Hague'in mesajı, uluslararası desteğin ancak Irak'taki grupların bir araya gelmesi halinde sağlanacağına işaret ediyor. Ama gazeteciye göre böyle bir bağın gerçek hayatta karşılığı yok.
Maliki'nin gitmesi yönünde mesajların verildiği belirtilen yazıya göre, tüm suçu Maliki'ye yüklemek, IŞİD'in tüm Şiileri öldürmek istediği gerçeğininin göz ardı edilmesine yol açıyor.
Hague'ın IŞİD'e silah ve para yardımının önüne geçilmesi yönündeki konuşmasını Cockburn şöyle yorumluyor:
"Türkiye, 2012 ve 2013'te çok sayıda cihatçının Suriye sınırını geçmesine izin veriyordu. O zaman Irak ve Suriye'ye cihatçıların giriş yapması Batı'nın lehine görülüyordu ama şimdi durdurulması isteniyor."
Yazıda Hague'e "Suriyeli muhaliflere verilen silahların bugün Irak ordusuna karşı kullanıldığı" sorusunun yöneltildiği belirtiliyor. Ve Hague, Cockburn'e göre standart bir yanıt vererek, İngiltere'nin silah yardımı yapmadığını söylüyor.
Yazıda Iraklı yetkililerin şu ifadelerine yer veriliyor:
"IŞİD tutukluları, 'ılımlı' Suriye muhalefetine Suudiler ve Körfez ülkeleri silah yardımı yaptığında çok memnun oluyorlardı çünkü bu silahlar doğrudan IŞİD ordusuna gidiyordu."
'IŞİD'e operasyon Tikrit'te başlıyor'
Times bugün Irak'ın IŞİD'e karşı hava operasyonu başlatacağını yazıyor.
Iraklı özel komandoların Tikrit'te bir üniversiteyi üs olarak belirlediği kaydedilen haberde, üsse varan helikopterlere ateş açıldığı ve içlerinden birinin kaybolduğu belirtiliyor.
Üniversitenin Tikrit kentinin dışında ve Beici kasabası yolunda olduğu ifade ediliyor.
Tikrit operasyonunun Başbakan Nuri El Maliki'nin "Radikal askeri tedbirler alınması gerektiği" açıklamasının ardından geldiğine dikkat çekiliyor.
Irak Başbakanlık Sözcüsü Ali Musevi, gazeteye yaptığı açıklamada, Başbakan'ın Sünni ve Kürtlerle yeni bir hükümet kurmak konusunda kararlı olduğunu belirtiyor.
Kürtlerin tam bağımsız bir devlet yolunda ilerleyebileceği yazan haberde, İsrail Dışişleri Bakanı'nın "Kürtlerin bağımsızlığı kaçınılmaz bir sonuç ve İsrail bir Kürt devletinin bağımsızlığını derhal tanıyacaktır" sözleri de yer alıyor.
Esad ve IŞİD ilişkisi
Guardian gazetesinde yer alan bir analizde, Suriye Başkanı Beşar Esad'ın radikal İslamcılarla arasının bozulduğu yazıyor.
Esad karşıtlarının genellikle kendisini cihatçılarla ortaklık yapmakla suçladığı belirtilen yazıda, Suriye'nin Irak'a yaptığı hava operasyonunun farklı bir mesaj içerdiği ifade ediliyor.
Operasyonlar, bir zamanlar Suriye hükümeti ile cihatçılar arasındaki "fırsatçı" ilişkinin sonu olarak yorumlanıyor.
Gücü artan IŞİD'in artık Esad için yarardan ziyade tehdide dönüştüğü belirtiliyor.
Yazıda, kanıtlamak zor da olsa, Suriye istihbaratının radikal gruplara sızdığı söyleniyor.
Gazete, geçen aylarda El Kaide'yle ilişkili olan El Nusra ve IŞİD'in Suriye rejimine petrol satarak finanse edildiği iddialarını hatırlatıyor.
Esad'ın son gelişmelerden sonra IŞİD'i daha fazla ciddiye almış olabileceği belirtiliyor.