27 Eylül İngiltere Basın Özeti
Abone olİngiltere'de gazeteler bugün İran'ın nükleer programı hakkında Amerika'yla gerçekleştirilen görüşmeye, Yunanistan'daki protestolara ve Türkiye'nin bölgedeki konumuna yer veriyor.
İngiltere'de gazeteler bugün İran'ın nükleer programı hakkında Amerika'yla gerçekleştirilen görüşmeye, Yunanistan'daki protestolara ve Türkiye'nin bölgedeki konumuna yer veriyor.
Telegraph gazetesi, Birleşmiş Milletler'de İran'ın nükleer programı hakkında ülkenin dışişleri bakanı Muhammed Zarif ile Amerikalı meslektaşı John Kerry'nin görüştüğünü yazıyor.
İran'ın altı küresel güçle Birleşmiş Milletler'de yaptığı görüşmenin ülkenin nükleer programı konusunda son on yıldır devam eden tıkanmanın önüne geçebilecek çabalara yol açabileceğine dikkat çekiyor Telegraph.
İngiliz Dışişleri Bakanı William Hague'in toplantıları "büyük gelişme" olarak nitelediğine yer veren Telegraph, tarafların Cenevre'de 15 ve 16 Ekim'de görüşmeye karar verdiğini de yazıyor.
Gazete, Tahran'ın yumuşayan sözlerine rağmen aralarında Amerika'nın da olduğu küresel güçlerin gelişmelere temkinli yaklaştığını, ve İran'ın verdiği sözlerin sınanmasını bekleyeceklerini yazıyor.
Telegraph ayrıca Avrupa Birliği'nin Dış Politikadan Sorumlu Yetkilisi Catherine Ashton'ın görüşmeyi "güzel ve enerji dolu bir atmosferde gerçekleşen kapsamlı bir toplantı" olarak nitelediğini ve "Geleceğe doğru nasıl hareket edebileceğimizi ve kısa sürede büyük yol kat edip edemeyeceğimizi konuştuklarını" söylediğini aktarıyor.
BM'de ikinci gündem maddesi: Suriye
Telegraph gazetesi için New York'tan bildiren Jon Swaine, batılı diplomatlara dayanarak yazdığı haberde Birleşmiş Milletler'in önde gelen güçlerinin Suriye hükümetinin elindeki kimyasal silahları imha etmeye zorlayacak bir önerge üzerinde anlaştığını aktarıyor.
Swaine, İngiltere'nin BM büyükelçisi Mark Lyall Grant'ın Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesinin "bağlayıcı bir taslak önerge" üzerinde uzlaştığını söylediğini yazıyor.
Telegraph'da yayınlanan habere göre Suriye krizi başladığından bu yana Güvenlik Konseyi'nin üzerinde anlaştığı ilk önerge, Suriye'nin kimyasal silahlarını uluslararası kontrole devretmesini öngören ve Rusya ve Amerika'nın uzlaştığı anlaşmayı destekliyor.
FT: 'Türkiye kendi bölgesinde müttefiksiz kaldı'
Financial Times gazetesi için yazan Daniel Dombey, Arap dünyasındaki çalkantılar ve Avrupa'nın kendi içine kapanması yüzünden Türkiye'nin belirsizlik içinde kaldığını söylüyor.
Dombey'nin makalesi şöyle: "Türkiye'nin frenlenemeyen başbakanı Recep Tayyip Erdogan en son Birleşmiş Milletler koridorlarında 2011 yılında yürüdüğünde o yıl Mısır, Tunus ve Libya'da kendisine sevgi gösterilerinde bulunulmuştu. Ama o zamandan bu yana çok şey değişti.
O sıralarda Türkiye, Orta Doğu'yla artan ticaretin Avrupa'ya olan bağımlılığını azalttığını söylüyordu. Ama bu yılın ilk yedi ayında Türkiye'nin Orta Doğu ve Kafkaslar'a ihracatı %13 oranında düştü.
(…) Türkiye'nin vaktinde heveslerini yansıttığı Orta Doğu artık Erdoğan için devasız dertlerle dolu gibi görünüyor.
Suriye düşman. İran ve Irak da onun ardından geliyor. İki Türk Hava Yolları pilotunun kaçırılmasının ardından Lübnan da gidilmesi yasak bölge ilan edildi.
(…) Avrupa'ya yönelik görünüm de bulutlu. Türk polisinin Haziran ayında protestoları bastırılış yönetimini Angela Merkel eleştirdiğinde Türkiye'nin AB Bakanı Egemen Bağış, Alman başbakanın siyasi varlığını çantada keklik sanmaması gerektiğini söylemişti. Merkel'in rahatlıkla yeniden seçildiğine bakılırsa Bağış'ın tahmini hatalı çıkmış gibi…
(…) Ama ufukta değişim belirtileri de var. Erdoğan, azınlık haklarını arttıracak ve yurt içinde ve AB'yle gerginlikleri rahatlatabilecek bir "demokratikleşme paketi" sunmaya hazırlanıyor.
Türkiye ayrıca 2015'de BM Güvenlik Konseyi üyesi olabilme çabalarına devam ediyor. Bunun sonucu ülkenin uluslararası konumunu gözler önüne serecek."
Independent: Filistin'in haritadan silinen köyü Makhul
Independent gazetesi Filistin'de bulunan Makhul köyünün yıkılışının, uluslararası kınamalara rağmen İsrail'in Ürdün Vadisi'ni ne kadar değiştirdiğini ortaya koyduğunu yazıyor.
Gazete, İsrail ordusunun Makhul'u "izinsiz yapılanmaya karşı ve emniyet nedenlerinden" dolayı yıkmak zorunda kaldıklarını söylediğini aktarıyor.
Yıkımdan sonra çadırların kurulmasına da izin verilmediğinden dolayı, Independent, köy halkının açıkta yatmak zorunda kaldığını yazıyor.
Independent, duruma insanlar hakları kurumlarının büyük tepki gösterdiğini şu sözlerle okuyucularına aktarıyor: "Kurumlar, ordunun AB ve Kızılhaç tarafından sağlanan yardımın geçişini engelleyerek uluslararası insan hakları kanunlarını ihlal ettiğini söylüyor.
Hafta sonunda Avrupa Birliği'nin İsrail'i eleştirmesinin ardından İsrail yüksek mahkemesi ordunun insani yardım geçişini durdurarak fazla ileriyle gittiğine kanaat getirdi. Mahkeme, önümüzdeki iki hafta boyunca ordunun bölge halkını tahliye etmesini yasakladı."
Guardian: 'Yunanistan'da demokrasi tehlike altında'
Guardian gazetesi, yeniden protestolara sahne olan Yunanistan'a yoğunlaşmış. Gazete, İngiliz düşünce kuruluşu Demos tarafından hazırlanan bir raporda "Yunanistan kadar demokraside geri adım atılan bir ülke olmadığının" yazıldığını aktarıyor.
Demos raporunun Yunanistan'ın ekonomik, sosyal ve siyasi kargaşaya sürüklediğine dikkat çektiğini yazan Guardian, bu sırada Yunan ordusu dahilindeki bir özel timde bulunan bir grup ihtiyat personelinin internet üzerinden darbe çağrısı yaptığını okuyucularıyla paylaşıyor.
Demos tarafından yayınlanan raporun Yunanistan'ın ve Macaristan'ın "demokraside en çok geri adım atan iki AB üyesi ülke olduğuna" kanaat getirdiğini aktarıyor Guardian.
Gazetenin haberine göre Demos raporu ayrıca Yunanistan'da artan aşırı sağcı eğilimden doğan endişelere de yer veriyor.