27 Ağustos Basın Özeti
Abone olİngiltere basınında Suriye'deki kriz öne çıkıyor. Telegraph gazetesi Suriyeli muhaliflerin İngiliz ve Amerikalı danışmanlar tarafından İstanbul'da eğitildiğini yazıyor.
İngiliz basınında bugün Suriye'deki krize ilişkin gelişmeler öne
çıkıyor.
Guardian gazetesi manşetine, Suriye’nin başkenti Şam yakınlarında 200 ceset bulunduğu ve rejim birliklerinin yeni bir katliam yaptığı iddiasını taşıyor.
Başkentin güneybatısında Sünni nüfusun yoğun yaşadığı Deraya kentinde bulunan cesetler için gazete, ‘iddialar doğruysa iç savaşın en zalim katliamı gerçekleştirilmiş olabilir’ yorumunu yapıyor.
Suriye’nin komşularının, krizin sıçramaması için sınırlarda güvenlik önlemlerini arttırdığı belirtilen haberde, Türkiye’nin de yeni sığınaklar hazırlanana kadar sınırlarını geçici süreliğine mültecilere kapattığı ifade ediliyor.
Gazete ayrıca, Birleşmiş Milletler’in Hule’de Mayıs ayında
yapıldığı iddia edilen katliama dair yayımladığı raporda “sivillere
yönelik katliamların devlet politikası olduğu” ifadelerinin
kullanıldığını hatırlatıyor.
'Muhalifler İstanbul'da eğitiliyor'
Telegraph gazetesinde, Suriyeli muhaliflerin İstanbul’da İngiliz ve Amerikalı danışmanlar tarafından eğitildiği haberi dikkat çekiyor.
Telegraph’ın İstanbul’dan bildiren muhabiri Damien McElroy, İstanbul’daki Suriyeli muhaliflere ‘yerel aktivistlerin dış dünya ile iletişim kurabilmelerini sağlamak için uydu, bilgisayar ve iletişim araçları temin edildiğini’ yazıyor.
Gazeteye göre proje teklifi, Suriye’de işlenen suçların Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşınması durumunda, delil toplanması için İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague’den geldi.
Haberde, eğitim programına dâhil olan İngiliz bir danışmanın şu sözlerine yer veriliyor:
“İngiltere ve ABD, muhaliflerin kapasitesini geliştirmek için Suriye’de yaşanan gelişmelere temkinli yaklaşıyor. İleride ne olacak? Suriye topraklarını kim kontrol edecek. Biz, liderliği yürütebilmeleri için sivillere bazı beceriler kazandırmak istiyoruz.”
Haberde, eğitimin Haliç manzaraları apartmanlarda yapıldığı belirtiliyor.
Eğitime katılan aktivistlerin iki günlük kimlik sorgulamasından geçirildiği ve programın herhangi bir mezhebi öne çıkarmak veya El Kaide tarzı eylemleri teşvik etmek amacında olmadığı ifade ediliyor.
Gazeteye konuşan İngiliz danışman, ‘Suriye’de siyasi platform oluşturmak yerine ortak değerleri paylaşan kişilerden bir bütünlük oluşturma gayesinde’ olduklarını söylüyor.
Projenin ABD Dışişleri Bakanlığı Suriyeli Muhalifleri Destekleme Bürosu ve Dışişleri yetkilileri tarafından denetlendiği, belirtilirken Amerika’nın muhaliflere 25 milyon dolar, İngiltere’nin 5 milyon sterlin verdiği hatırlatılıyor.
'Keşifleri artık insansız uzay araçları yapacak'
Guardian iç sayfalarında Ay’a ilk ayak basan insan olarak tarihe geçen ve 82 yaşında yaşamını yitiren Amerikalı astronot Neil Armstrong’a geniş yer ayırıyor.
Martin Rees imzalı analizde, “Sessiz kahramanın adı yüzyıllar boyu yaşayacak” yorumu yapılırken yeni teknolojiler sayesinde uzay keşiflerinde astronotlara ihtiyaç olmayabileceği belirtiliyor.
Mars, Jüpiter, Satürn ve uydularının görüntülerinin elde edildiğini hatırlatan yazar, gelecek yıllarda da neredeyse tüm güneş sisteminin keşfedileceğini ancak bunun insansız uzay araçlarıyla yapılacağını öngörüyor.
Dolayısıyla robotların geniş yapılar inşa ettiğini ve asteroidlerden ham madde çıkardıklarını görmenin pek de şaşırtıcı olmayacağı yorumu yapılıyor.
Yazar, robotların daha yaygın kullanılmasıyla beraber Ay’a ayak basak astronot sayısının da azalacağını, yeni keşif seyahatlerinin ancak düşük maliyetler sayesinde gerçekleştirilebileceğini ifade ediyor.
'Suudi Arabistan'ı zor günler bekliyor'
Financial Times gazetesi tam sayfa yayımladığı Suudi Arabistan analizinde, ‘Dünyanın en güçlü petrol üreticisi, kriz coğrafyasında boğuştuğu iç meseleleri nedeniyle tarihinin en zorlu döneminden geçiyor” yorumunu yapıyor.
Suudi Arabistan’ın devrim sonrası Mısır yönetiminin desteğini aradığını ve artık bölgede değişen kuralları benimsemeye başladığı belirtiliyor.
Abeer Allam imzalı analizde, Riyad’ın Suriye’de Beşar Esad rejiminin devrilmesi durumunda yerine İslamcı bir yönetimin geçeceğinden endişelendiği dolayısıyla Suriyeli muhaliflere açık destek verdiği vurgulanıyor.
Yazara göre, Suudi Arabistan, bölgede rakip olarak gördüğü İran’ın zayıflaması için Esad rejiminin devrilmesini istiyor.
İran’ın nükleer programı ile ilgili Batı’yla anlaşmaya varmaması durumunda İsrail’in saldırı tehdidinin bulunduğu ifade edilen yazıda, Suudi Arabistan’ın bölgede oluşabilecek istikrarsızlık nedeniyle zor günler geçirdiği yorumu yapılıyor.
Bir yanda bölgedeki krizle boğuşan Suudi Arabistan’ın iç işlerinde de sorunlar yaşadığı, genç neslin monarşi yerine demokratik bir yapıdan yana olmasının Kraliyet ailesi üzerinde baskı yarattığı belirtiliyor.
Yazara göre Suudi gençlerin çoğu, gelir dağılımında adaletsiz yapıldığı görüşünde.
Yüksek gelirli Suudi ailelerin tatillerini Avrupa’da geçirdiği ve lüks konutlarda yaşadığı, orta ve düşük gelirli ailelerin ise ev sahibi olmakta zorlandığı, sağlık hizmetlerinden de yararlanamadığı belirtiliyor.
Haberde, Suudi Arabistan’daki işsizlik oranının yüzde 10 olduğu hatırlatılırken yönetimin geçen yıl özel şirketlere çalışanlarının yüzde 30’unun Suudi vatandaşı olması zorunluluğu getirdiği yazıyor.
Analiz, Suudi Arabistan’ın bölgedeki değişime yapıcı bir yön verme arayışında olduğu, ancak bunu yaparken kendi toplum yapısında fazla bir değişikliğe gitmekten yana olmadığı ifadesiyle sona eriyor.
'Kriz Rus tüketicileri etkilemiyor'
Financial Times gazetesi, iç sayfalarında yer alan bir haberde Rusya’da orta sınıf tüketicilerin ekonomik kriz endişesi taşımadığını, harcamalarına devam ettiklerini yazıyor.
Euro bölgesindeki krizin henüz Rusya’nın kapısını çalmadığı belirtilen haberde, işsizlik oranının yıllardır yüzde 4.9 seviyesinde seyrettiği, reel ücretlerin de her yıl yüzde 10 oranında arttığı belirtiliyor.
Rusya’nın küresel ekonomik krize sürüklenmemesinin en önemli sebeplerinden biri olarak tüketicilerin harcamalarına devam etmesi gösteriliyor.
Türkiye ve Mısır’ın yanı sıra Avrupa seyahatlerine ve lüks tüketim mallarına olan talebin arttığı vurgulanıyor.
Rusya Citibank tahminlerine göre Rusların bu yıl ülke dışındaki harcamaları 50 milyar dolara ulaşacak.
Haberde, Rus ekonomisinin bu yıl yüzde 3.5 veya yüzde 4 oranında büyüyeceğinin tahmin edildiği aktarılıyor.