26 Temmuz 2013 İngiltere Basın Özeti
Abone olEconomist'ten Trabzon'daki Aya Sofya'nın camiye dönüştürülmesi yorumu: 'Hristiyan geçmişi silmek', İspanya'daki tren kazasında 'sürat yapmakla övünen makinist' ve Fransa'da kaldırılan Cumhurbaşkanına hakaret yasası.
Economist dergisi, 'Türkiye'de din: Hristiyan geçmişi silmek'
başlıklı bir yazıda, Trabzon'daki Aya Sofya Müzesi'nin Camiiye
dönüştürülmesini ele alıyor.
Dergi 5 Temmuz'da Trabzon Müftüsü'nün, Ramazan ayının ilk cuma
namazını Aya Sofya'da kıldırdığını söylüyor ve şöyle devam
ediyor;
"Namaz, İstanbul'u Bizanslılar'ın elinden 1453'te çekip alan
Osmanlı Sultanı İkinci Mehmet'in Karadeniz'deki bu antik Yunan
liman kentini 1462'deki fethinin sembolik bir yeniden
canlandırmasıydı. İkinci Mehmet, zaferini bugünün İstanbul'undaki
Aya Sofya katedralini camiiye dönüştürerek kutlamıştı."
Trabzon'daki Aya Sofya'nın İstanbul'daki benzerinden daha küçük
olduğunu belirten dergi, yine de deniz kenarındaki muhteşem yapıda
göz kamaştırıcı duvar resimleri bulunduğunu ve Bizans mimarisinin
en güzel örneklerinden biri olarak kabul edildiğini belirtiyor.
Economist, diğer Hristiyan eserlerinde olduğu gibi, Trabzon'daki
Aya Sofya'nın da laikler ve İslamcılar arasındaki mücadelenin bir
sembolü haline geldiğini söylüyor.
'İslamcılar kazandı'
Dergi 16'ıncı yüzyılda camiiye dönüştürülen yapının, daha sonra
başka şekillerde kullanılmasının ardından 1964'te müzeye
dönüştürüldüğünü hatırlatıyor. Yazı şöyle devam ediyor.
"Ama yerel bir mahkeme, Türkiye'nin tarihi camiilerinden sorumlu
kamu kurumu olan Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün Aya Sofya'nın kuruma
ait olduğu ve Kültür Bakanlığı tarafından yasadışı bir şekilde
işgal edildiği iddiasını kabul edince, 2013'te İslamcılar son
raundu kazanmış oldu. Karar, aşırı milliyetçi görüşleri nedeniyle
kötü bir şöhrete sahip olan kentte şaşırtıcı bir tepki yarattı.
Yerel bir tarihçi, 'Mesele Hristiyan geçmişi silip, Osmanlıcılığı
canlandırmak' diyor. Mahallenin muhtarı Zeki Bakar da, 'Trabzon'da
yeterli sayıda camii var. Yarısı da boş. Ne gerek var?' diye
ekliyor. Aya Sofya'nın camiiye dönüştürülmesine karşı bir dava da
açıldı. Ama yine de, ılımlı İslamcı AKP hükümeti dönüşümü Ramazan'a
yetiştirdi. Yerdeki zarif mozaiklerin üstü kırmızı bir halıyla
kapatıldı. Orta kubbe'nin altındaki perdeler ve çadırlar ibadet
eden Müslümanları 'günah' baba, oğul ve kutsal ruh resimlerinden
koruyor. Bir zamanlar antik heykellerle dolu olan yeşil bahçeye,
abdest alınması için plastik tabureler ve parlak çelik musluklar
konuldu.'
'İstanbul'daki Aya sofya için kaygılar abartılı'
Economist, Vakıflar Genel Müdürlüğü Bölge Başkanı Mazhar
Yıldırımhan'ın şikayetleri 'propaganda' diyerek umursamadığını
belirtiyor. Ancak uzmanlara göre bu dönüşümün trajik olduğu ve
kaçınılmaz olarak yapıya zarar vereceği vurgulanıyor. Courtauld
Sanat Enstitüsü'nden Antony Eastmond'ın 'İznik'teki Aya Sofya'nın
yakından izleyecek gibi görünüyor' dediği belirtiliyor.
Dergi tüm bunların İstanbul'daki Aya Sofya'nın 'sırada' olduğu
kaygılarını körüklediğini vurguluyor. Yazı şöyle sona eriyor;
'Bu kaygılar abartılı. Restorasyon çalışmaları AKP'nin on yıllık
iktidarında devam etti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yapının
kaderiyle ilgili kaygıları reddetti. Ama yine de Yıldırımhan bu
dönüşüm arzusunu da saklamıyor ve çok sayıda Müslüman'ın da bu
arzuyu paylaştığını söylüyor. Yıldırımhan, 'Sultan böyle
buyurmuştu. Bizde bütün kayıtları var' diyor.
'Makinist hızla övünüyordu'
İspanya'da en az 80 kişinin öldüğü, 32'si ağır 130 kişinin de
yaralandığı tren kazası İngiltere basınında geniş yer buluyor.
Kazayı manşetten duyuran Daily Telegraph, kaza yapan trenin
makinistlerinden birinin daha önce Facebook sayfasında, sürat
yaptığı için övündüğünü yazıyor.
Soruşturma altına alınan Fransisco Jose Garzon de Amo adlı
makinistin, Facebook sayfasına saatte 200 kilometre hız gösteren
kadranın fotoğrafını koyup, altına 'Bu hızla polis arabalarını
geçip, sürat kameralarını tetiklemek mükemmel olurdu' diye yazdığı
belirtiliyor.
Haberde soruşturmacıların ayrıca, trenlerin hız limitlerine
uymasını sağlayan güvenlik cihazlarının neden çalışmadığını
inceleyeceği söyleniyor.
Daily Telegraph'ta dikkat çeken bir haber de, İsrail ve Filistin
arasında yapılması beklenen barış görüşmeleriyle ilgili.
Gazete, İsrail'in görüşmeler öncesi büyük toprak tavizleri vermeye
hazırlandığını gösteren işaretler verdiğini yazıyor.
'İsrail'den toprak tavizi işareti'
Daily Telegraph'a özel bir röportaj veren İsrail İstihbarat ve
Stratejik İlişkiler Bakanı Yuval Steinitz, 'silahtan arındırılmış'
bir Filistin devletinin 'sorunun tek olası çözümü' olduğunu
söylüyor.
Sağcı Likud Pardisi'nin şahin isimlerinden biri olarak tanınlanan
Steinitz, 'Biz önemli ödünler vermeye hazırlanıyoruz ve kolay
olmayacak. İki taraf da önemli ve çok zor ödünler vermek zorunda
kalacak. Biz büyük ihtimalle ciddi toprak ödünleri vereceğiz.
Filistinliler de bunu yapmak zorunda kalacak. Çünkü yerleşimler
var. Ama daha da önemlisi, Yahudi halkının ve devletinin varlığını
tanımak zorunda kalacaklar' diyor.
Steinitz ayrıca, Filistinliler'in 1948 savaşından sonra bölgeden sürülen Filistinli mültecilerin dönüş hakkından vazgeçmesi gerektiğini belirtiyor.
Fransa'da cumhurbaşkanına hakaret yasası değişti
Guardian'ın dünya haberleri sayfalarında, Fransa'da
Cumhurbaşkanlarına hakaret etmeyi yasaklayan 1881'den kalma
yasanın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin talebiyle
değiştirildiği belirtiliyor.
Değiştirilen yasada, Cumhurbaşkanlarına hakarete 30 Euro para
cezası veriliyor ve kişinin sabıka kaydı oluyordu.
Değişikliğe neden olansa, eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'yi
taşıyan konvoy geçerken, Türkçe'ye 'Kaybol seni aptal' diye
çevrilebilecek bir ifade yazılı pankart kaldıran Herve Eon'a
verilen ceza.
Sarkozy, bir tarım fuarında elini sıkmayı reddeden birine aynı
sözleri kullanmış ve bu nedenle tepki almıştı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşınan dava sonucu, mahkeme
pankartın hiciv niteliğinde olduğuna ve adli bir cezalandırmayı
gerektirmediğine karar verdi.