26 suç kaydı olan Yunus Emre Geçti bu zamana kadar nasıl cezaevine girmedi?

Abone ol

Polis Şeyda Yılmaz’ı şehit eden suç makinesi Yunus Emre Geçti'nin bu zamana kadar nasıl cezaevine atılmadığına tepki yağıyor.

Gözaltındayken polis merkezinin duvarından atlayıp kaçan, tekrar yakalandığı esnada bir polisin silahını alıp Yılmaz’ı hayattan koparan Yunus Emre Geçti’nin, 26 suç kaydına rağmen elini kolunu sallaya sallaya dolaşması tartışma konusu oldu.

Konuyu Yeni Şafak’a değerlendiren hukukçular, poliste suç kaydı oluşturulmasının, mahkemede ceza hükmü verilmedikçe yaptırımı olmadığına işaret etti.

HUKUK SİSTEMİ ADALETİ SAĞLAMALI

Suç kaydı ve sabıka kaydının birbirine karıştırılmaması gerektiğini belirten Hukukçu Mehmet Alagöz, “26 suç kaydı demek, 26 kez polis tarafından alınıp mahkemece serbest bırakıldığı anlamına gelmiyor” dedi. Ceza sisteminin ıslah etmediği gibi caydırıcı da olmadığını belirten Alagöz, “Hukuk sistemi adaleti sağlamazsa, bundan cesaret alanlar kendileri ceza vermeye kalkar. Devletin adaleti sağlaması, hiçbir boşluk bırakmaması gerek. Cezaevlerimiz de ıslah edici değil. Tahliye olan veya infazını tamamlayıp çıkanların çoğu tekrar suça karışıyor” diye konuştu.

YETERSİZ CEZA CESARETLENDİRİR

Ceza hafif olunca dava açılmış olsa bile tutuklama olmadığına dikkat çeken Hukukçu Hüsnü Tuna da “Dolayısıyla şüpheli dışarıda dolaşıyor. Diğer yandan dava açılsa bile hüküm kesinleşmeden sabıka oluşmuyor. Sadece polise geliş kaydı tutulduğu için, şahıs polise onlarca kez gelmiş olsa bile hüküm giymediği için tutuklu olmayabiliyor” dedi. “Suç makinesi” diye nitelendirilen kişilerin cesaretine de dikkat çeken Tuna, “Bu durum cezaların caydırıcı olmamasından kaynaklandığı gibi, mevcut kanunların etkili kullanılmamasından da kaynaklanabiliyor” ifadelerini kullandı.

“ADALET YOK” ALGISINA NEDEN OLUYOR

FETÖ’nün yargıyı ifsat etmesinden sonra alınan tecrübesiz yargı mensuplarına da işaret eden Tuna, şu tespitlerde bulundu: “Suç nitelemesinde bulunan iddia makamı bilgi eksikliğine dayalı hatalı suç nitelemesi yaparsa, tutuklama olmaz. Hukukçuların kesinlikle uygulama hatası yapmaması gerek. Ayrıca Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nda da değişiklik gerek. Adil olmayan kararlara imza atılması, adalet duygusunu zedeler. Kripto hakim ve savcılar da kasıtlı hatalı kararlar verebilmekte, bu da adaletin olmadığı algısını güçlendirmektedir.”

Günün Önemli Haberleri