26 Mart İngiltere basın özeti
Abone olGuardian'da Türkiye'deki siyasi gelişmeleri ve Erdoğan'ın Başkanlık hedefini ele alan bir analiz var. Independent'ta Yemen'le ilgili bir analiz dikkat çekerken Times, Prospect dergisinin belirlediği dünyanın en önemli düşünürler listesini aktarıyor.
Independent'ta Yemen'le ilgili kapsamlı bir haber, analiz dikkat çekiyor.
Chris Stebenson imzasıyla yayınlanan haberde özetle şu bilgilere yer veriliyor:
"Şiiliğin Zeydi mezhebinden Husiler, geçen Eylül'de kente yönelik olarak başlattıkları saldırıyı takiben, aylardır başkent Sana'da kontrolü ele almış durumdalar. Belli bir süre devam eden ev hapsi ardından Devlet Başkanı Hadi, güneydeki Aden'e kaçtı. Burada ülkesinin bir bölümünü yönetme girişimine devam etti."
"Bu arada Arap coğrafyasının bu en yoksul ülkesi şiddetin eritildiği bir potaya dönüştü. Husiler; bazıları hala hükümete sadık olan, bazıları ise Arap Yardımadası El Kaidesi'ne bağlı Sünni aşiretler ve şimdi de IŞİD burada itişip kakışıyor."
"Aden'de, aileler çocuklarını okuldan eve götürdüğü ve kamu çalışanlarına iş bırakma emri verildiği için oluşan yoğun trafik caddeleri tıkamış durumda."
"Reuters haber ajansına göre görgü şahitleri, Hadi yanlısı milislerin ve silahlı aşiretlerin tüm şehir boyunca hazır bulunduğunu aktarıyor."
"Suudi Arabistan'dan destek girişimine İran muhtemelen bir cevap verecektir. Bu, Yemen hükümetinin destek için harekete gemesine engel olmadı. Hadi'nin haftasonu Mısır'da Arap zirvesine katılması bekleniyor. Burada Arap ülkeleri, Husilere karşı bir askeri operasyonun yolunu açabilecek bir birleşik Arap gücünü tartışacak."
Guardian: Erdoğan'ın Putin tarzı iktidar stratejisi
Guardian sayfalarında bugün Türkiye'yle ilgili bir analize yer veriyor.
Analiz, gazetenin editör ve yazarların olan Simon Tisdall'e ait.
Tisdall analizine, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Putin tarzı bir süper başkanlığı hedeflediğini, muhalefet partilerinin bunun parlamenter demokrasiyi sonlandırabileceği ve gerçek bir diktatörlükle sonuçlanabileceği uyarısını yaptığını" yazarak başlıyor.
Tisdall özetle şöyle devam ediyor:
"Neo-İslamcı Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kurucusu ve lideri Erdoğan, 2003 yılında Başbakan olmasından sonra Türkiye'yi, git gide artan oranda otoriter tarzda yönetti. Dördüncü dönem (başbakan olma) arayışı parti kurallarıyla engellendiğinden geçen Ağustos'ta Cumhurbaşkanı oldu ve o dönemden beri yürütme gücünü artırmak için manevralar yapıyor."
"Strateji Vladimir Putin'in, 2000'den beri Moskova'da görevde kalmasını sağlayan, devlet başkanlığından başbakanlığa yön değiştirip sonra yeniden devlet başkanlığına dönmesi stratejisine benziyor. Pakistan'da Pervez Müşerref de benzer bir numara çevirmişti."
"Erdoğan'ın, giderek muhalif sokak protestolarına ve bağımsız gazeteciliğe karşı yasaklamalarla anılmasıyla ilgilenmediğini" belirten Tisdall şöyle devam ediyor:
"Bunu yerine, 7 Haziran'daki genel seçimlere AKP'ye (mecliste) büyük çoğunluğu vermesi için işçi sınıfı ve kırsal kesimden dindar seçmenlere bel bağlıyor. Teoride, istediği anayasal değişiklikler buun ardından kabul ettirilebilir."
Tisdall bu nedenle Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Bülent Arınç'ın Erdoğan'a "hükümetin Kürt politikasına burnunu sokmayı durdurması söylemesinin" şaşırtıcı olduğunu yazıyor ve Arınç ile Erdoğan arasında, kamuoyu önünde yaşanan son tartışma hakkında bilgi veriyor.
Yazar, "Türk seçmenler ile Ankara'nın Suriye ve terörizm üzerine işbirliğinden kaygılı müttefikleri ABD ve AB ülkeleri için kimin görevde olduğuyla ilgili bir soru işareti mevcut" yorumunu yapıyor.
"Tutuklu PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 21 Mart'taki, olumlu açıklamasının Kürt barış sürecini ilerleteceğine dair umutların bu atışmayla göçertildiğini" yazan Tisdall ekliyor: "Ancak iktidar kavgasının neden olduğu hasar asla bu meseleyle sınırlı değil. Erdoğan'la (Davutoğlu arasında) ekonomi politikası, istihbarat servisinin liderliği ve (Davutoğlu) eleştirdikten sonra rafa kaldırılan iç güvenlik yasası üzerinden tartışma yaşandı."
"Davutoğlu'nun otoritesi ve güvenilirliğine git gide daha fazla meydan okunduğunu" yazan Tisdall, "Erdoğan ile Davutoğlu arasındaki gerilimin cumhurbaşkanlığı yetkililerin genişletilmesi üzerinden kriz noktasına ulaşabileceğini" belirtiyor.
Dünyanın önde gelen düşünürleri listesi
Times'ta, İngiliz The Prospect dergisinin 2015 yılına ait, dünyanın önde gelen düşünürleri listesini yayınlamasına dair bir haber var.
Haberde hem liste aktarılıyor hem de listedeki isimlerle ilgili yorumlar yapılıyor.
Times'ın aktardığı, Prospect dergisinin yaklaşık 3000 kişilik bir anketiyle belirlenen listesi şöyle:
1) Thomas Piketty (Fransız ekonomist)
2) Yannis Varoufakis (Yunanistan Maliye Bakanı)
3) Naomi Klein (Kanadalı yazar)
4) Russel Brand (İngiliz komedyen)
5) Paul Krugman (ABDli ekonomist)
6) Arundhati Roy (Hint yazar, politik eylemci)
7) Jürgen Habermas (Alman felsefeci)
8) Daniel Kahneman (ABD-İsrailli psikiyatr)
9) John Gray (İngiliz felsefeci)
10) Atul Gawande (ABD'li cerrah ve yazar)
Times bu listede Russel Brand'in bulunmasına dikkat çekmiş.
Gazete, Brand'in geçmişte bir seks ve uyuşturucu bağımlısı olduğunu ancak bugün, özellikle yazdığı 'Devrim' adlı kitabın ardından 'anti-kapitalist bir Mesih'e döndüğünü' belirtiyor.
Times, liste açıklandıktan sonra, listenin başında bulunan, '21. Yüzyılda Kapital' adlı kitabın yazarı Thomas Piketty'nin Brand'le ilgili sözlerini de aktarmış.
Brand'in İngiltere'nin muhalif anti-kapitalist gençliğinin ruhani lideri olduğunu söylemiş Piketty.
Ünlü ekonomist, muhalifleri tarafından soytarı bir oportünist olarak görülse de Brand'in İngiltere'deki popülist solun en karizmatik figürü olduğunu belirtmiş.