25 Şubat İngiltere basın özeti
Abone olİngiltere basınında bugün hergün alınacak bir ilaçla HIV bulaşmasının önlenebileceği, İngiltere'de erken yaşlarda gebelik oranlarının son 46 yılın en düşük seviyesine gerilemesi ve Başbakan David Cameron'un Ukrayna'ya asker gönderme kararı öne çıkıyor.
İngiltere basınında bugün hergün alınacak bir ilaçla HIV
bulaşmasının önlenebileceği, İngiltere'de erken yaşlarda gebelik
oranlarının son 46 yılın en düşük seviyesine gerilemesi ve Başbakan
David Cameron'un Ukrayna'ya asker gönderme kararı öne çıkıyor.
AIDS'e karşı önceden ilaç koruması
Independent gazetesi, AIDS ile mücadelede çığır açabilecek günlük tablet uygulamasının bilim dünyası tarafından mutlulukla karşılandığını yazarken, tamamen ücretsiz olan ulusal sağlık sisteminin ilacı karşılayıp karşılamayacağını soruyor.
İlacın hergün alınmasının, HIV bulaşma olasılığını ciddi şekilde düşürdüğü söyleniyor.
İngiltere'de yapılan denemedei ilacın yüksek risk grubu olan eşcinsel erkeklerde virüsün bulaşma riskini yüzde 86 oranında düşürdüğü bildiriliyor.
Ancak ilacın hiçbir şekilde amaçlanmasa da, güvenli cinsel
ilişkinin gereklerinden olan prezervatifin kullanımını
düşürmesinden de korkuluyor.
Erken yaşta gebeliklerde düşüş
Telegraph gazetesi, son istatistiklere göre ülkede 40 yaşın üzerinde olup bebek bekleyen kaıdn sayısının, 18 yaş altı gebelerin sayısından fazla olduğunu yazıyor.
Cinsel sağlık kuruluşları erken gebeliklerdeki düşüşü cinsellikle ilgili eğitimlerin başarılı olmasına bağlasa da, oranların halen Avrupa'daki en yüksek oranlar olduğu konusunda uyarıyor.
Guardian gazetesinin manşetinde ise Başbakan David Cameron'un Ukrayna'ya göndereceği eğitim subayları haberi var. Gazete bu kararla Cameron'un Moskova ile olan gerilimi derinleştirdiği yorumunu yapıyor.
'Türkiye dostumuz mu düşmanımız mı karar vermeli'
Times gazetesinde Roger Boyes imzası ile çıkan bir yorum yazısında Türkiye'nin Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne karşı tutumu eleştiri konusu ediliyor ve Batılı ülkelerle olan ilişkisi masaya yatırılıyor.
Boyes yazısında "Ankara, bölgesel iktidarı için NATO ve IŞİD'i birbirine karşı kışkırtıyor" diyor.
IŞİD'e karşı yürütülen harekatta Türkiye'nin "kuşkulu" bir müttefik haline geldiği yorumunu yapan Boyes, Türkiye'nin biri Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı devirmek, diğer, ise Kürtlerin Orta Doğu'daki iktidar boşluğunda faydalanmasının önüne geçmek olan iki önceliği olduğunu ve bu amaç doğrultusunda IŞİD'in düşmandan ziyade faydalı bir araç olduğunu yazıyor.
"...Türkiye ABD öncülüğündeki koalisyonun parçasıymış gibi görünürken düşmanın hayatını kolaylaştıracak yollar buluyor" diyen Borges, IŞİD'in ekonomisinin Türk aracılara bağlı olduğunu, Türkiye'nin Musul'da alıkonan 40 diplomatik personel ve aileleri için pazarlık etmesi örneğinde olduğu gibi IŞİD komutnaları ile aktif iletşim kanallarına sahip olduğunu söylüyor.
Boyes yazısını noktalarken şunları söylüyor:
"(Türkiye) hükümeti kendi jeopolitik oyunları; bu çatışmada kimin düşman olduğu konusunda bir konsensusa varmak konusundaki kendi yetersizliği nedeniyle felç olmuş durumda. Bu, Türkiye'ye güvenmeyi zorlaştırıyor. Şimdilik, sadece arkadaşmışız gibi davranmamız gerekmekte".