25 şehitli acının yıl dönümü
Abone olAfyonkarahisar’da 5 Eylül 2012’de 25 askerin şehit olduğu, 3’ü asker 8 kişinin de yaralandığı mühimmat deposu patlamasının üzerinden tam 1 y...
Afyonkarahisar’da 5 Eylül 2012’de 25 askerin şehit olduğu, 3’ü
asker 8 kişinin de yaralandığı mühimmat deposu patlamasının
üzerinden tam 1 yıl geçti. Acının yıl dönümünde bölgedeki evlerin
bahçelerinden halen bombalar çıkıyor. Vatandaşlar, o günün
korkusunu hâlâ üzerlerinden atamadıklarını söylüyor.
Bir yıl önce Afyonkarahisar Ataköy köyünde bulunan Şehit Uzman
Çavuş Mete Saraç Kışlası’nda el bombaları, obüs top mermileri ve
havan topu mermilerinin bulunduğu depoda patlama meydana gelmişti.
Ataköy ve Kışlacık köylerindeki evlerde, iş yerlerinde ve araçlarda
büyük maddi hasara yol açan patlama sonrasında kışla çevresindeki
birçok ev oturulamaz hale gelmiş, patlamanın şiddeti ile çevreye
dağılan mühimmatların bazıları duvarları delip camları kırarak
evlerin içine kadar girmişti. Patlamanın ardından jandarma ve polis
teşkilatından bomba imha uzmanları bölgeye gelerek aylarca çevreye
dağılan mühimmatları toplamışlardı. Tarlalarda, bahçelerde ve
evlerde günlerce bomba arama çalışmaları sürmüş, toplanan
mühimmatlar, ekiplerin uygun gördükleri bölgelere kontrollü bir
şekilde imha edilmişti.
“TARLALARIMIZA KORKUYLA GİRİYORUZ”
Olayın ardından bir yıl geçmesine rağmen çoğunluğu çiftçilikle
uğraşan köylüler, çevrede yürümekte hala tereddüt ettiklerini,
bunun nedeninin ise halen yerlerden bomba çıkması olduğunu anlattı.
Patlama sonrası kışlaya çok yakın olan evi büyük hasar gören Ayşe
Özer, çatlamış duvarları göstererek, “Evimiz halen öyle duruyor”
dedi.
Patlamada, kışlaya yakın evi büyük hasarı gören köy sakinlerinden
Hatice Yılmaz ise, olayın şokunu uzun süre atlamadıklarını ve
tarlalarını sürerken iki gün önce sabana takılan el bombasını
göstererek, “Tarlalarımız sürerken özellikle beyim halen korkuyor.
Bugüne kadar 7-8 tane bomba bulduk ve haber verdik, gelip aldılar.
Halen toprağın altından parçalanmış bombalar çıkmaya devam ediyor.
Patlamada pencerelerimizin hepsi kırıldı, 3 aylık çocuğumuz vardı,
onun başına düştü. Kızım ve ninemiz vardı, onlar yaralandı. Biz
hiçbir yere gidemedik. 3 katlı evimizin tamamı zarar gördü ve 10
bin TL’lik zarar vardı ama sadece bize bin 500 TL para verdiler.
Tek geçim kaynağımız olan bahçelerimizin boruları kırılmıştı, onun
tamamının parasını verdiler ve boruları değiştirdik” diye
konuştu.
“BİZ ATLATSAK DA ÇOCUKLAR O KORKUYU HALEN YAŞIYOR”
Tarlası kışlanın bitişinde olan ve patlama sonrası en çok
mühimmatın çıktığı yerlerin başında kendi tarlasının geldiğini
söyleyen Bahtiyar Konak isimli vatandaş ise olay anını şöyle
anlattı:
“Biz o anda evimizde, besihanemizdeydik. Bir gürültü koptu,
besihane sallandı. Hemen dışarı çıktım. Askeriyeden siyah bir duman
yükseldi. Bir süre sonra daha büyük bir duman çıktı. O anda ne
olduğunu bilemedik. Eve girdim, çocuklar korkuyla birbirlerine
sarılmışlardı. Patlamanın korkusunu biz yaşamıyorsak da çocuklar
halen yaşıyor. Bir çocuğumun o gün korkudan dile tutuldu. Yeni yeni
dili açılmaya başladı.”
“ALEV BAHÇEMİZDEN GİRMİŞ, SOKAK KAPISINDAN ÇIKMIŞ”
Patlamanın olduğu akşam hac yolculuğu öncesinde akrabalarına hayır
yemeği verdiğini ve evinin çok kalabalık olduğunu söyleyen bir
başka köy sakini İsmail Dağlı da olay günü çok korktuklarını ve ilk
başta ne olduğunu anlamadıklarını söyledi. Dağlı, olay gecesi
yaşananları “Benim evimde o gün hacı uğurlaması yemeği vardı.
Patlama sesini duyduğumuzda bize yemek yapan aşçının tüpleri
patladı sandık. Koştuk buraya geldik, baktık tüpler yerinde
duruyor. Millet korkudan masalarına altına yatmıştı. Birçok kimse,
’Bize top attılar’ dedi. Alev bahçemizden girmiş, sokak kapısından
çıkmış. Biraz ileriye gidip baktığımızda askeriyenin yandığını
gördük” diye anlattı.
“KİMİNİN DAMLARDAN ELİ, KİMİNİN DAĞLARDAN BACAĞI BULUNDU”
79 yaşındaki Zehra ninenin patlama gecesi ile ilgili gördükleri ve
anlattıkları duyanları büyük üzüntüye boğarken, olayın ne kadar
dehşet verici olduğunu da gözler önüne serdi. Patlamada şehit olana
askerlerin vücutlarından kopan uzuvları gördüğünü dile getiren
Zehra Oğuz, “Şimdi yine bombalar ara ara bahçelerde bulunuyor. Ben
halen korkuyorum, bir şey gümledi mi aklım çıkıyor. Sadece ben
değil, herkes korkuyor. Ben şehit olanlara çok üzüldüm ve ağladım.
Kiminin damlardan eli, kiminin dağlardan bacağı bulundu” dedi.
ŞEHİTLER YARIN OKUTULACAK MEVLİD-İ ŞERİF’LE YAD EDİLECEK
Olayın yıl dönümünde şehitleri yad etmek ve şehit ailelerinin
acısını bir nebze olsun azaltmak için harekete geçen Afyonkarahisar
Valiliğinin, Afyonkarahisar Belediyesi ve Türkiye Harp Malulü
Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şubesi ile
yarın Mevlid-i Şerif düzenleyeceği belirtildi. Yemeğin verileceği
çadırın kurulacağı alanda devam eden çalışmaları yerinde inceleyen
Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, bir açıklama
yaparak, “İnşallah burada güzel bir çadır kuracağız. Buraya 200’ü
geçkin şehit yakınımız gelecek. Onlara valiliğimizin öncülüğünde
Mevlid-i Şerif tilaveti yapılacak, ardından da biz yemek vereceğiz”
dedi.
Başkan Çoban ile birlikte çadırın kurulacağı alanın tespit
çalışmalarına katılan Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve
Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şubesi Başkanı İsmail Kumartaşlı
ise şunları söyledi:
“Şehit ailelerimiz önce benimle irtibata geçti. Ben de durumu
valiliğimize ve belediyemize bildirdim. Onlar da bize her türlü
desteğe hazır olduklarını söyledi. Mevlit için bütün teknik desteği
sağladılar. 200’e yakın şehit ailesinin katılmasını bekliyoruz.
Olaydan dolayı büyük üzüntü içerisinde olan ailelerimizi, bu
mevlitle sevindirebileceğimizi düşünüyorum.”
(İHA)