24 yaşında bilim tarihine geçti
Abone olYıldız’ın tespitine göre, hücrelerin içerisinde Myosin V adı verilen minicik motorlar bulunuyor
Zaman Gazetesi'nden Ahmet Böken'in haberine göre Günümüzde
yüksek teknoloji ürünü makinelerden çok daha verimli bir şekilde
çalışan bu moleküller insan yapısına şaşırtıcı bir şekilde
benzerlik gösteriyor. Onların da tıpkı insanlar gibi iki ayağı,
gövdesi ve başı bulunuyor. Hücre içinde hareket ederken
kullandıkları birim yakıt miktarına karşılık hücre içindeki
ipçiklerin üzerinde 5–40 nanometre (metrenin milyarda biri) adım
atıyorlar. Kendi ağırlıklarının binlerce katı yükleri hücre
içindeki bir noktadan başka bir noktaya hiç ara vermeden
taşıyabiliyorlar. Ahmet Yıldız’ın araştırmaları sonucunda elde
edilen verilerin, ileride insan tarafından kontrol edilebilecek,
‘nanometre büyüklüğünde’ makinelerin üretilmesine imkan
sağlayabileceği belirtiliyor. Şimdilik bir hayal olan bu tür
projelerin hayata geçirilmesiyle oluşturulacak sistemlerin sadece
hastalıkların tedavisinde kullanılmakla kalmayacağı, aynı zamanda
çok önemli teknolojik gelişmelere de kaynaklık edebileceği ifade
ediliyor. Bu arada, Science dergisinin kapak yaparak önemini
vurguladığı çalışmanın, bu yılki Biyofizik Konferansı’nın da ilgi
odağı haline geldiği ve birçok bilim adamının Yıldız’ın araştırma
tekniğini kullanarak kendi araştırmalarına yeni boyutlar
kazandırabileceği öğrenildi. Dünyanın en saygın bilimsel
yayınlarından Science dergisi, 27 Haziran 2003 tarihli sayısında
Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) araştırma yapan Türk genci
Ahmet Yıldız’ın bir çalışmasını kapak yaptı. Halen Illinois
Üniversitesi Fizik Bölümü’nde doktorasını yapmakta olan Yıldız’ın,
tabiattaki mikroskobik motorların yürüyüş biçimleri üzerindeki
araştırması, dünya bilim çevreleri tarafından ilgiyle karşılandı.
Nanometre denilen metrenin milyarda biri ölçeğinde sürdürülen
araştırmalar sonucunda oldukça ilginç sonuçlara ulaşıldı. 2001
yılından bu yana Illinois Üniversitesi’nde doktora
öğrencisi–araştırma görevlisi olarak çalışmalar yapan Ahmet
Yıldız’ın projesi, basitçe, ‘canlının en küçük yapı taşı’ olarak
tarif edilen ‘hücre’ ile ilgili bugüne kadar bilinmeyen bazı
gerçekleri gün yüzüne çıkardı. Son derece karmaşık, nano–teknoloji
harikası bir fabrika görünümündeki hücreler üzerinde yüksek
kapasiteli mikroskoplar yardımıyla inceleme yapan Yıldız, hücre
içinde hiç durmadan sürüp giden taşıma faaliyetini ele aldı. Ahmet
Yıldız’ın çalışmasında ortaya çıkan bulgulara göre, hücre
içerisinde Myosin V adı verilen minicik motorlar bulunuyor. Ve
bunlar günümüzde yüksek teknoloji ürünü olarak kullanılan
makinelerden çok daha verimli bir şekilde çalışıyor. Bu çok küçük
taşıyıcı motorlar, kendi ağırlıklarının binlerce katı
yükleri/kargoyu hücre içindeki bir noktadan başka bir noktaya hiç
ara vermeden taşıyabiliyor. Bu küçük bedencikler ‘hücre’ denilen
minik yapı içinde taşıma faaliyetinin yanı sıra birçok görevi de
yerine getiriyor. Mesela kasın kasılmasında, hücrenin bölünmesinde
ve eş kromozomların iki hücreye de eşit olarak dağıtılmasında hep
onların parmağı var. Bu minik canlılar, sanki bir biçimde insan
hücresine sığdırılmış minik insancıklar görünümündeler. Ahmet
Yıldız’ın Science dergisine kapak olan tespitlerine göre bu
moleküller insan yapısına şaşırtıcı bir şekilde benzerlik
gösteriyor. Onların da tıpkı insanlar gibi iki ayağı, gövdesi ve
başı bulunuyor ve hücre içinde hareket ederken kullandıkları birim
yakıt miktarına karşılık hücre içindeki ipçiklerin üzerinde 5–40
nanometre (metrenin milyarda biri) adım atıyorlar. Genç Türk
araştırmacı Yıldız, bu noktada yoğunlaşıp gözle görülemeyecek kadar
minik bu yapıların, kendilerinden kat kat ağır yükleri taşırken
nasıl hareket ettikleri sorusunun cevabını buldu. Literatürde
Myosin V motor proteini olarak adlandırılan yapı, hareketini aynen
yetişkin bir insanın yürümesinde olduğu gibi adımlar atarak
gerçekleştiriyor. Doğada her canlı türünde, özellikle de deri ve
sinir hücrelerinde bol miktarda bulunan Myosin V motor proteinin
fonksiyonunda meydana gelebilecek bozuklukların, çeşitli sinir ve
deri hastalıkları ile krizlere yol açtığı biliniyor. Yıldız’ın bu
bilgilere ulaşırken izlediği metot, en az varılan sonuçlar kadar
ilgi çekici. Yıldız, Myosin V molekülünün ayağına, verici görevini
üstlenmek üzere boya molekülleri yerleştiriyor ve bu moleküllerin
pozisyonunu 1 nanometre çözünürlükte gözlemliyor. Böylece ayakları
boyanan molekül adım atarken izleniyor ve bacakların tıpkı insanda
olduğu gibi, gövdeye oranla her adımda iki katı ilerlediği tespit
ediliyor. Kullanılan bu orijinal tekniğin daha önceki araştırma
tekniklerine nazaran 20 misli daha az hata payına sahip olduğu ve
tabiattaki bütün motor proteinlerle diğer biyolojik mekanizmaların
hareketlerinin incelenmesinde önemli bir rol üstleneceği
vurgulanıyor. Metrenin milyarda biri düzeyinde yürütülen
araştırmalar sonucunda elde edilen verilerin, ileride insan
tarafından kontrol edilebilecek, ‘nanometre büyüklüğünde’
makinelerin üretilmesine imkan sağlayabileceği fikri üzerinde
duruluyor.