24 Temmuz 2013 İngiltere Basın Özeti
Abone olFinancial Times'ta Türkiye'de Merkez Bankası'nın faiz artırımı ve sıkılaşan para politikası, Irak Dışişleri Bakanı: Sadece topyekûn savaş Esad'ı devirebilir', Irak'ta içsavaşa dönüş korkusu ve Fransız milletvekilinin Hitler gafı.
Financial Times, Türkiye'de Merkez Bankası'nın dünkü faiz artırımına geniş yer ayırıyor.
Gazete, bu kararı Merkez Bankası'nda politika değişikliğinin işareti olarak yorumluyor.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu dün gecelik borç verme faiz oranını yüzde 6,5'tan yüzde 7,5'e çıkartmıştı.
Enflasyon mu, büyüme mi?
Gazete, Merkez Bankası'nın iki yıllık aradan sonra yaptığı bu ilk faiz artırımının Amerikan Merkez Bankası FED'in piyasaya para sürme politikasında sona gelinirken, gelişmekte olan ekonomilerin yaşadığı ikilemi gösterdiğini söylüyor. Gazeteye göre bu ikilem de enflasyon mu, büyüme mi?
Financial Times Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu haftaya dek, gelecek iki yıldaki yerel, genel ve cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi büyümeye odaklandığı ve bu ay içinde döviz piyasasına müdahalelerle Türk lirasının değerindeki rekor düşüşten kaynaklanan enflasyon baskısını frenlemeye çalıştığını söylüyor. Haber şöyle devam ediyor;
'Hatta Erdoğan otoriterliğe karşı son dönemde yapılan protestolar nedeniyle müphem bir uluslararası 'faiz lobisini' suçladı. Uzmanlar sözüm ona bağımsızlığına karşın, Merkez Bankası'nın faizleri daha önce arttırmamış olma nedeninin bu olduğunu söylüyor. Ancak bu yıl lirayı güçlendirmek için 6,65 milyar dolar harcanmış olmasına karşın, özellikle iki ay süren protesto gösterilerini takiben, müdahalelerin ülkedeki piyasa güveni sorununu yeterli düzeyde çözmediğine işaret eden bir hamleyle, Merkez Bankası gecelik borç verme faizini yüzde 7,25'e çıkarttı'
'Yüzde 4 büyüme zor'
Gazete küresel mali krizden bu yana piyasalara para pompalanmasının, gelişmekte olan ülkelere bir sermaye akını yarattığını ve bu sayede bu ülkelerin gevşek para politikaları izleyebildiğini, krediler ve büyümenin arttığını söylüyor. Ancak Financial Times, FED'in piyasaya para sürme politikasını terk etmesiyle birlikte, gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarının para politikalarını sıkılaştırmak zorunda kalacağını belirtiyor. Ancak gazete, Türkiye'nin büyük bir cari açık sorunu olduğunu da vurguluyor ve şöyle devam ediyor;
'Türkiye'nin Hindistan gibi bazı diğer ülkelerle paylaştığı büyük cari açık sorunu, Lira'nın gücünü kritik bir mesele haline getiriyor. Para pompalama politikasının terk edilmesi sonucu yabancı yatırımcılar çekilir ve siyasi belirsizlik devam ederse, Lira zayıflayacak ve cari çık daha da büyüyecektir. Yani Türkiye, büyümeye yönelik tehdide karşın, faiz oranlarını arttırmak zorundaydı. Hükümetin bu yılki yüzde 4'lük büyüme hedefi iç talep artmadıkça çok olası gözükmüyor, ki iç talep de yüksek faizden olumsuz etkilenecektir.'
Sadece topyekûn savaş
Independent'ta Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari'nin gazetenin önde gelen muhabirlerinden Patrick Cockburn'e Suriye'deki durumla ilgili yaptığı açıklamalar dikkat çekiyor.
Zebari, sadece topyekûn bir savaşa girişildiği takdirde Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ın iktidarına son verilebileceğini söylüyor.
Suriye'deki içsavaşın tüm taraflarıyla iletişim halinde olan nadir siyasetçilerden biri olarak tanımlanan Zebari, ordunun başkent Şam ve diğer büyük kentlerde denetimi elinde tuttuğu bir ortamda, 'Esad rejiminin görünür gelecekte ayakta kalacağını' söylüyor.
Zebari, Cenevre'de yapılması beklenen görüşmelerden, hatta bu görüşmenin gerçekleşeceğinden bile umutsuz olduğunu ve atılacak en iyi adımın geçiş hükümeti müzakerelerinden önce, Birleşmiş Milletler tarafından denetlenecek bir ateşkes olacağını belirtiyor.
Irak'ta mezhep çatışması korkusu
Guardian'ın dünya haberleri sayfalarında, Irak'ta El Kaide'nin üstlendiği hapishane baskınları ve yüzlerce mahkûmun firar etmesinin ülkedeki mezhep çatışmalarını körükleyebileceğinden kaygı duyulduğu kaydediliyor.
Haberde El Kaide'nin Ebu Garib ve Taci hapishanelerine düzenlenen baskınlarda 500'den fazla mahkûmun firar ettiğini ve 120 gardiyan ve özel kuvvetler mensubunun öldürüldüğünü söylediği belirtiliyor.
Hükümetinse çok daha az sayıda mahkumun firar ettiğini ve en az 21 mahkumla, 10 militanın öldürüldüğünü, çatışmada 25 güvenlik görevlisinin de öldüğünü açıkladığı kaydediliyor.
Haberde görüşlerine yer verilen Başbakan Nuri el Maliki'nin Hukuk Devleti koalisyonundan Said el Muttalibi, 'Firar edenlerden bazıları çok tehlikeli. Bazıları suçlarını itiraf eden ve idamı bekleyen teröristlerdi. Bazıları da ABD ordusu çekildiğinde Irak makamlarına teslim edilenlerdi' diyor.
Muttalibi ayrıca, Irak'ın yakın geleceğinden korktuğunu ve Şiilerle Sünniler arasındaki gerilimi düşürme yolu bulunamazsa, içsavaşa geri dönülebileceğini ya da bir askeri darbeyle karşılaşılabileceğini söylüyor.
Fransız milletvekilinin Hitler gafı
Times'ta Fransız milletvekili Gilles Bourdoloix'in çingeneler hakkında söylediği, öfke yaratan sözlerine yer veriyor.
Habere göre Demokratlar ve Bağımsızlar Partisi UDI milletvekili ve Batı Fransa'daki Cholet kentinin Belediye Başkanı olan Gilles Bourdouleix, 'Belki de Hitler yeterince Çingene öldürmedi' dedi.
Bourdouleix'in bu sözleri 150 karavanı belediyeye ait araziye park eden çingene ailelerle çıkan tartışma sırasında söylediği belirtiliyor.
Haberde, geçen Pazar günü yaşanan olayda milletvekilinin, tartıştığı çingenelerin kendisine Hitler demesi ve Nazi selamı vermesine sinirlenmesi üzerine bu sözleri söylerken, bir gazetecinin konuşmayı kaydettiği ifade ediliyor.
Partisinden atılan ve insanlığa karşı suçları hoş görmek suçlamasıyla yargılanabilecek olan Bourdouleix'in, konuşmayı kaydeden gazetecinin sözlerini tekrarladığını söyleyerek kendisini savunduğu belirtiliyor.