24 ölümde kafaları karıştıran tesadüf!
Abone ol2007 yılından bu yana karakollarda meydana gelen 24 ölüm olayının tamamında kameraların 'işlevsiz' kalması aktivisteleri harekete geçirdi.
İzmir'de polis kurşunuyla öldürülen Baran Tursun adına
kurulan Baran Tursun Vakfı, TBMM İnsan Haklarını İnceleme
Komisyonu'na başvurarak "polis karakollarında ölü bulunanlar ve
failin polis olduğu ölüm olayları" ile ilgili inceleme komisyonu
kurulmasını talep etti.
Başvuruda 2007 yılından bu yana karakollarda meydana gelen 24 ölüm olayının tamamında kameraların "işlevsiz" kaldığına dikkat çekildi.
Vakfın başvurusunda 2007 yılında yürürlüğe giren Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu (PVSK) değişikliğinden sonra polisin ateşli silah kullanma konusunda arttırılan yetkilerine tereddüt göstermeden başvurmaları sonucu yaşama hakkı ihlallerinde önemli artış olduğu belirtilerek son 5 yılda 24'ü karakollarda olmak üzere 107 kişinin ölümünden polisin sorumlu tutulduğu belirtildi.
Başvuruda şöyle denildi:
"Bu ihlaller 'dur' ihtarına uymadığı
gerekçesiyle öldürülmesinden tutun, gözaltındaki ölümlere kadar çok
geniş bir serbestiyle gerçekleşmektedir. Polisin aşırı güç
kullanımı sonucu gerçekleşen yaşama hakkı ihlalleri Türkiye'nin en
temel yaşama hakkı sorunu olmaya devam etmektedir. Polislerin
fiziksel şiddet ve orantısız güç kullanmasında ve çekinmeden silah
kullanıp adam öldürme olaylarına karışması, PVSK'daki yanlış
algıdan kaynaklanmaktadır. Nitekim öldürme olaylarına adı karışan
ve sanık sıfatıyla yargılanan polisler 'Biz görevimizi
yaptık' şeklinde savunma yapmışlardır. Demek ki polisler de
PVSK'daki yetkilerini öldürme yetkisi olarak
algılamaktadırlar."
24 ÖLÜMDEKİ BENZERLİK
Başvuruda yaşama hakkı ihlallerinden 24'ünün polis karakollarında meydana geldiğine dikkat çekilerek şöyle devam edildi:
"Güvenlik kameraları, gözaltına alınanları ve dürüst olmayan kolluk güçlerini izlemek, asılsız işkence ve hak ihlalleri iddialarına karşı kanıt toplamak, karakolları ve dolayısıyla nezarethaneleri gözetim altında tutmak için geliştirilen bir sistemdir. İşin aslı bu, sistemin amacının bu olduğu gerçeğine karşın, farklı illerde farklı 24 karakolda 24 ölüm olayı meydana gelmesine karşın, 24 karakolun 24'ünde de güvenlik kameralarının neden işlevsiz kaldığına, neden kayıt yapmadığına dair hiç kimse hesap sormamış, soramamıştır, yargılamayı yapanlar da sormamıştır. Ölümlerden sorumlu tutulması gereken karakol polislerin anlatımlarıyla ikmal edilen davalar ya takipsizlikle sonuçlandı ya da bir kaç aylık gibi erteli sembolik cezalarla kapanmıştır."
Ölenlerden yüzde 90'ının siyasi yönü bulunmadığı vurgulanan başvuruda bu nedenle kurbanların STK, siyasi parti ve diğer kurumlar tarafından sahiplenilmediğine de dikkat çekildi.