24 Mart 2011 Basın Özeti
Abone olİngiltere basınında bugün: Libya harekatında NATO düğümü, Türkiye'nin yeni pozisyonu, isyancıların durumu ve Kudüs'teki bombalı saldırının barış sürecine olası etkileri.
ABD, İngiltere ve Fransa öncülüğündeki koalisyon Libya'yı
Cumartesi gününden bu yana bombalıyor, ancak Washington'ın tüm
ısrarlarına rağmen harekatın komutasını NATO'nun devralması
konusunda uzlaşma sağlanabilmiş değil. İngiliz basını da NATO'nun
dün Brüksel'de yaptığı üçüncü toplantının sonuçsuz kalmasına geniş
yer ayırıyor.
Guardian'ın haberinde, NATO'nun komutayı
devralmasına bir süredir karşı çıkan Ankara'nın tavrına özellikle
dikkat çekiliyor. Gazeteye göre Türkiye dünkü toplantıda, tam
tersine, harekatın komuta ve kontrolunun NATO'ya devredilmesini
savundu.
Üst düzey NATO yetkililerine göre Türkiye'nin amacı, NATO üyesi
olarak sahip olduğu veto yetkisini kullanarak harekatın kapsamını
sınırlamak. Ancak mevcut koalisyonun operasyonları devam ettiği
sürece, Türkiye'nin NATO'nun planlama sürecini tıkama
kararlılığında olduğu aktarılıyor. Buna göre Ankara NATO'nun
komutayı devralmasına yeşil ışık yakmak için Libya'daki
bombardımanın son bulmasını şart koşuyor.
Brüksel'deki NATO toplantısından benzer ayrıntılar aktaran
Independent, Türkiye ile Fransa arasındaki derin
görüş ayrılığına da dikkat çekiyor. Buna göre Fransa NATO'nun
komuta yapısından istifade eden daha gevşek bir koalisyondan yana.
Türkiye ise oluşturulacak koalisyonda NATO'nun daha net ve iyi
tanımlanmış bir rolü olmasını istiyor. Gazeteye bilgi veren
diplomatlardan biri, Fransa ile Türkiye arasındaki çekişme için
"Mesele siyasi egodan ibaret" ifadesini kullanmış.
Financial Times ise tam tersine, NATO içindeki
uzlaşmanın yakın olduğunu savunuyor. Dünkü toplantıda ilerleme
kaydedilen formüle göre ortada bir NATO komutanı ve onun üzerinde
de, ABD, Avrupa ve Arap ülkelerinden oluşturulacak bir koalisyon
olacak. NATO uçuşa yasak bölge uygulamasını hayata geçirecek.
"İrtibat grubu" olarak anılacak koalisyon ise savaşmaktan ziyade,
siyasi karar mekanizması işlevi görecek. Bu koalisyonun hangi
ülkelerden oluşacağı ise Salı günü Londra'da yapılacak ve ilgili
tüm ülkelerin davet edileceği geniş katılımlı toplantıda
belirlenecek.
İsyancıların durumu
Gazetelerde Libya harekatının geleceği kadar, başladığı günden bu yana neleri değiştirdiği de tartışılıyor.
Guardian ülkenin batısındaki Misrata ve doğusundaki Bingazi kentlerindeki durumu aktarıyor. Habere göre Misrata'da koalisyonun 12 saat süren bombardımanı sonucu, Kaddafi güçlerinin 5 gündür devam eden kuşatması son buldu. Guardian bu gelişmeyle, Kaddafi'nin ülkenin bu bölgesinde kontrolü tamamen ele geçirme çabasının büyük darbe aldığını belirtiyor.
Doğudaki Ecdebiye'de ise farklı bir tablo var. İsyancıların
kalesi Bingazi'ye açılan kapı niteliğindeki kente, Kaddafi
güçlerinin yoğun saldırıları devam ediyor. Görgü tanıkları
koalisyon bombardımanına rağmen savaşmaya devam eden Kaddafi
güçlerinin, kentteki sivillere de ateş açtığını aktarıyor.
Independent'ın Bingazi'deki muhabiri Kim Sengupta, bu
durumun biraz da isyancıların disiplinsizliği ve beceriksizliğinden
kaynaklandığını savunuyor. Sengupta'ya göre isyancılar Kaddafi
güçlerinin boşluklarından yararlanmayı bilemedi. Kaddafi güçleri
bombardıman başlayınca Bingazi'yi terk ederek Ecdebiye'ye çekildi,
isyancılar ise saldırıya geçip Ecdebiye'yi ele geçirmek yerine,
ordunun Bingazi'de bıraktığı tankların önünde fotoğraf çekip
kutlama yapmayı seçti.
Kudüs'teki saldırı
Dün Kudüs'te bir otobüs durağına yönelik bombalı saldırıda bir kişinin ölmesi de İngiltere basınında geniş yer bulan gelişmelerden.
Kudüs'te 2004'ten bu yana böyle bir saldırı olmadığını
hatırlatan Guardian, bu tür saldırıların neredeyse
her gün gerçekleştiği ikinci intifada günlerinin hafızalarda tekrar
canlandığını belirtiyor. Gazeteye göre bu olayın zaten tıkanmış
olan barış sürecine etkisini şimdiden kestirmek güç. Ancak yine de
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "Filistinlilerden barış
ortağı olmaz" inancının güçleneceğini belirtiyor.
Independent da son birkaç gündür Gazze'den
İsrail'e fırlatılan roketleri, İsrail'in misilleme saldırılarında
ölenleri hatırlatıyor ve Kudüs'teki bombalı saldırının da ardından
İsrail ile Filistin arasında barışın artık daha uzak olduğunu
belirtiyor. Ancak Arap dünyasındaki demokrasi arayışına da dikkat
çekiyor gazete ve daha demokratik yönetimlerin iş başına gelmesi
durumunda, barış için taraflar üzerindeki baskının artacağını
savunuyor.
Daily Telegraph ise bu değişim dalgasının İsrail'i
huzursuz ettiğini hatırlatıyor. Batı'da Arap Baharı olarak
nitelenen ve iyimserlik yaratan gelişmelerin, İsrail'de radikal
İslamcıların ve İran'ın işine yarayacak bir dinamik olarak
görüldüğünü belirtiyor gazete. Başbakan Netanyahu'nun
popülaritesini sertlik politikalarına borçlu olduğunu ve bu
saldırıya da sert bir karşılık vermesi için üzerindeki baskının
arttığını vurguluyor. Daily Telegraph'a göre tüm bunlar, yeni bir
savaşın habercisi.
Ancak Times aynı görüşte değil. Gazetenin
analizine göre Mısır'daki değişimin ardından İsrail'in Gazze'ye
saldırması artık daha zor. Gazete İsrail'in eskiden saldırıları
Mısır'a güvenerek gerçekleştirdiğini belirtiyor. Ancak artık
Gazze'ye yönelik yeni bir saldırının, sınırın öteki yanındaki
Mısır'da milliyetçi bir tepki doğuracağına dikkat çekiliyor.