24 Eylül 2012 Basın Özeti

Bu sabahki İngiliz gazetelerinin ortak konusu İngiliz Liberal Demokratlarının yıllık kongresi...

Guardian parti lideri Nick Clegg'in kongre konuşmasında kamu harcamalarında kesinti konusunda partisinin yeni çizgisini ilan ettiğini belirtiyor.

Hükümetin küçük ortağı olan Liberal Demokrat Parti kamuoyu yoklamalarında keskin bir düşüş içinde.

Kimi yoklamalara göre Liberal Demokratların oy oranı yüzde 8'e kadar gerilemiş durumda.

Bunun da başlıca nedeni, partinin koalisyonun büyük ortağı olan Muhafazakarların politikalarına koşulsuz destek verdiği şeklindeki algı.

Guardian, parti lideri Clegg'in önümüzdeki dönemde koalisyon içinde daha muhalif bir çizgi benimseyeceğinin ipuçlarını verdiğini yazıyor.

Gazeteye göre, Liberaller zenginlerdan alının vergiler artırılmadan sosyal harcamlarda kesinti yapılmasını kabul etmeyecek.

Daily Telegraph da Nick Clegg'in toplumun en zengin yüzde onundan alınan vergileri artırma arayışında olduğunu kaydediyor.

Gazete, Clegg'in koalisyon ortaklarını bu konuda ikna edeceklerinden emin göründüğünü belirtiyor.

Times Liberal Demokrat liderin şu ana kadarki hatalı politikaları için özür dilediğini aktarıyor.

Independent'a göre de, partinin önde gelen isimlerinden ve hükümette İş Dünyasından Sorumlu Bakan olan Vince Cable, kongrenin bugünkü ayağında, küçük işletmelere yönelik olarak 1 milyar sterlinlik bir fon kurulacağını açıklayacak.

Suriye'de Türk savaşçılar

Guardian'ın Suriye'deki çatışmaları izleyen muhabiri, Esat karşıtı güçler araında bir çok yabancının bulunduğunu bildiriyor.

Bunlar arasında Türkler de var.

Gaith Abdül-Ahad'ın haberine göre, Halep'te Esat yönetimine karşı savaşan 'muhacir kardeşler' adlı grupta çeşitli uluslardan milisler var.

Muhabir, Türk bir savaşçının ölüsünü gördüğünü, Suudi bir savaşçının da yine bir Türkle İngilizce konuştuklarını aktarıyor.

Farklı uluslardan bu savaşçıları bir araya getiren romantik devrimci hayaller veya derin bir Esat nefreti gibi unsurlar.

Aralarında Irak, Yemen ve Afganistan'da 'cihada' katılmış kişiler de var.

Guardian muhabiri bu kişilerin Suriye'ye çoğunlukla Türkiye üzerinden girdiğini, Suriyeli savaşçıların da bunları topluca 'Türkiyeli kardeşler' olarak andıklarını kaydediyor.

Muhabir, Felluje saldırısında Amerikalılara karşı savaştığını ve sonra el Kaide saflarında çeşitli çatışmalara katıldığını ileri süren bir Iraklı'nın görüşlerini aktarıyor.

Bu Iraklı milis komutanı, Esat karşıtlarının acemi olduğunu ve saflara kaosun hakim olduğunu söylüyor.

Ebu Selam el Felluci isimli bu isimli bu kişi 'Türk kardeşlerimiz sabaha kadar çatışmaya girdiler sonra, uyumaya gidip, yerlerini bir grup Suriyeliye bıraktılar ama uyandıklarında Suriyeliler gitmiş ve ordu nişancıların mevzilenmişti' diyor.

Libya'da islamcı milislerle mücadele

Financial Times Libya'da son gelişmeleri ele almış.

Gazeteye göre, Libya halkı Kadafi'yi deviren milislere cephe almaya başladı.

Geçen sene Libya'nın eski lideri Muammer Kaddafi'nin devrilmesi için yürütülen savaş sürecinde ortaya çıkan milis güçleri, ülkede hâlâ etkin bir kuvvet olarak varlığını sürdürüyor.

Libya'daki Amerikan Büyükelçisi Christopher Stevens ve üç başka ABD vatandaşı, ABD'de çekilen İslam karşıtı filmin protestoları sırasında, kentteki elçilik binasına yapılan bir saldırı sonucu hayatını kaybetmişti.

Bu saldırının arkasında da İslamcı militanların olduğu ileri sürülmüştü.

Libya'nın geçici lideri Muhammed Magarief, geçtiğimiz günlerde ABD büyükelçisinin öldürülmesinin ardından yasadışı milisleri dağıtacağına söz verdi.

Ancak Financial Times halk arasında yaygın kanının yetkililerin silahlı gruplarla hesaplaşmaktan kaçınacağı yönünde olduğunu belirtiyor.

Bingazi'de yaşayan halk, büyükelçinin öldürülmesine karşılık olarak militanları kentten çıkardı.

Gazete, halkın geniş bir kesiminin ülkede aylardır var olan istikrarsızlığı bu tür silahlı gruplara bağladığını ve tepki gösterdiğini belirtiyor.

Bu tepki ardından da yetkililer, hükümet otoritesi altında olmayan tüm askeri kamplar ve milislerin feshedileceğini ve yetkilendirilmemiş hiçbir kontrol noktasına izin verilmeyeceğini bildirdi.

Geçen seneki ayaklanmaların ardından Libya ateşli silahlar ve güçlü bölgesel tugaylar ile kasabalarda bulunan yerel milislerle dolu.

Financial Times artık halkın bu grupların keyfi uygulamalarından bıkıp usandığını ve polisle orduyu bu grupları silahsızlandırmaya çağırdığını belirtiyor.

Gazeteye göre, Magarief hükğmeti sonunda halktan gelen bu baskıya yanıt vermek zorunda kaldı.

Gelecek sene gerçekleştirilecek seçimlere kadarki süreçle devletin geçici başkanı olarak görev yapan parlamento sözcüsü Magarief, tüm milisleri etkisiz hâle getirmeyi ve devletin kontrolü altında olmayan tüm askeri kampları kapatmayı istediklerini açıkladı.