24 Ekim İngiltere basın özeti
Abone olİngiltere gazetelerinde bu sabah: 'Kürt gerillalar, El Kaide'yle savaşta Batı'nın yardımını istiyor', Robert Fisk'in Suudi Arabistan-ABD ilişkilerine ilişkin yorumu, 'her derde deva' hamam böceği.
İngiltere gazetelerinin hemen hemen tümünde İngiliz tahtının
üçüncü sıradaki varisi Küçük Prens George'un vaftiz töreni geniş
yer kaplıyor.
Sadece yakın aile üyelerinin katıldığı tören dolayısıyla özellikle muhafazakar çizgideki Daily Telegraph ve Times gazeteleri özel sayfalar hazırlamış.
Daily Telegraph gazetesi "Harika George", Times ise "Mükemmel Prens" başlıklarını tercih etmiş.
Financial Times gazetesi ise İspanya'nın iki yılı aşkındır süren resesyondan ilk kez çıkarak büyümeye başladığına dikkat çekiyor.
Gazete bunun dış yatırımcıların ilgisini çekmeye yarayacağını,
zira zehirli diye tanımladığı kredilerin, ülkedeki bankacılık
sistemini çöküşün eşiğine getirdiğini yazıyor.
Financial Times, Euro Bölgesi'nin en büyük ekonomiye sahip dördüncü ülkesi olan İspanya'nın altı yıl önceki konut balonu sonrası ağır mal kriz yaşadığını, ülkeyi AB'nin ortak para birimi Euro’yu kurtarma mücadelesinde önemli bir cepheye dönüştürdüğünü hatırlatıyor.
'Batı El Kaide'yle savaşımıza destek versin'
Times gazetesinde Alexander Christie- Miller imzalı bir haberde "Kürt gerillalar, el Kaide'yle savaşta Batı'nın yardımını istiyor" deniyor. Nusaybin'den gönderilen haber, bölgedeki Kürt güçlerin Temmuz ayından bu yana, el Kaide'yle ilişkilendirilen El Nusra Cephesi ile Irak-Şam İslam Devleti (ISIS) ile çatışmakta olduğunu hatırlatıyor.
Haberde Suriye rejimine karşı daha geniş kapsamlı iç savaş nedeniyle yeterince basına yansımadığı söylenen çatışmanın, YPG'yi (Halk Savunma Birlikleri) ürkütücü şöhrete sahip küresel bir cihat hareketiyle karşı karşıya getirdiğine dikkat çekiliyor.
"Kürtler 30 milyonluk nüfuslarının dağıldığı İran, Irak, Suriye ve Türkiye olmak üzere dört ülkede silahlı mücadeleyi artık kanıksamış durumdalar.
"Bununla beraber, Suriye'nin kuzeyindeki Kürt grubun lideri bu hafta el Kaide ile ilişkili gruplara karşı, Batı'nın yardımını istedi."
Haberde bu grupların, son haftalarda istikrarlı biçimde bölgedeki nüfuzlarını genişlettiğine dikkat çekiliyor. Haber şöyle devam ediyor:
"Cihatçılar, PYD'yi, Kürt kontrolündeki bölgelerde varolmalarına izin veren Esad rejimi ile gizlice anlaşmakla suçluyor.
"Sayıları iki milyonu bulan Kürtler ise özerkliğin temellerini atmakta olduklarını ve temel amaçlarının, kendi bölgelerini diğer yerlerdeki kaostan izole etmek olduğunu söylüyorlar."
Ancak Times, Kürtlerin kontrolündeki bir bölgenin oluşmasının komşu Türkiye'de tehlike çanlarının çalmaya başlamasına neden olduğunu yazıyor.
"Türk hükümeti bunun kendi sınırları içindeki Kürtlerin ayrılıkçı taleplerini körükleyebileceğinden endişeli. Ankara, ay başında, Suriye tarafındaki Kürtlere yardımı bastırmak için bir çok Kürt sınır bölgesinde duvarlar örmeye başladı. Bir çok Türkiyeli Kürt de cihatçılara karşı savaşa katıldı."
Times, bölge uzmanlarının, her iki tarafın da verdiği ağır can kayıplarıyla çatışmanın çıkmaza girdiğini söylediklerine yer veriyor.
Fisk: Sünni - Şii hizipleşmesi dünyayı nasıl bölüyor?
Independent gazetesinin deneyimli yazarlarından Robert Fisk, "Suudi Arabistan ve Amerika: Hizipleşme hakkındaki gerçek" başlıklı makalesinde Riyad'ın BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğini reddetmesini konu alıyor.
Ancak Fisk, Suudilerin üyeliği reddetmesinin ardındaki tek gerekçenin, Washington'un Suriye'ye saldırmayı reddetmesi olmadığını vurguluyor.
Fisk'e göre Suudi Arabistan, bu kararı, İran'ın oluşturduğunu düşündüğü tehdide karşı aldı.
Fisk, Müslüman dünyasında Sünni ve Şiiler arasındaki tarihi ve derinden trajik ayrılığın dünya çapında yansımaları olduğunu savunuyor.
Robert Fisk'e göre, Riyad'ın bu beklenmedik üyeliği çekme kararı, Washington'un Şam'daki kimyasal saldırı sonrası Suriye'yi bombalamaktan vazgeçmesi karşısındaki memnuniyetsizliğini göstermeyi amaçlıyordu.
Ama bu karar aynı zamanda Suudilerin, ABD Başkanı Barack Obama'nın, İranlıların Batı ile daha iyi ilişkiler kurma girişimine karşılık vereceği kaygısının bir ifadesi.
Çin'in yeni mucize ilacı: Hamam böceği
Lezzetiyle Çin'de pek çok sokak tezgahının yanı sıra gözde restoranlarda da yerini alan hamam böcekleri, artık daha çok tıbbi özellikleri nedeniyle aranır oldu.
Daily Telegraph gazetesinin haberine göre özellikle Çin'in kuzey kesimlerindekiler, hamam böceğinin tadının, en güzel çifte kızartılmışsa çıktığına inanıyor.
Şandong eyaletinde önde gelen hamam böceği çiftliklerinden birini işleten Wang Fuming'e göre ikinci kızartmada hamam böceğinin kabuğu sertleşiyor, içi ise yumuşak kalıyor.
Ancak gazeteye göre hamam böceklerinin Çin'deki popülerliği, asıl tıbbi yararlarından kaynaklanıyor.
Şandong Haşarat Derneği'nin başkanı, Profesör Liu Yuşeng, hamam böceklerinin her derde deva olduğunu, diğer ilaçlardan çok daha çabuk etkisini göstermeye başladığını anlatıyor.
Profesör Liu, toz haline dönüştürülmüş hamam böceğinden yapılan bir kremin, Çin'de yanıkları olan hastalarda, Kore'de de kozmetik alanında yüz maskesi için kullanıldığını söylüyor.
Sişuan'da bir ilaç firması da geliştirdikleri şurubun mide ve bağırsak iltihabı, oniki parmak bağırsağı ülseri ve veremi iyileştirdiğini vaat ediyor.