24 Ekim 2012 Basın Özeti
Abone olİngiltere basınında bugün, BBC'nin ünlü şovmeni Jimmy Savile hakkındaki iddiaların soruşturulması, ABD'de başkanlık yarışı ve Pakistan ile Hindistan'da kız çocuklarına yönelik baskılar öne çıkıyor.
BBC’nin ünlü şovmenlerinden Jimmy Savile hakkındaki sübyancılık
suçlamaları üzerine açılan soruşturma İngiliz basınının
gündeminde.
Guardian gazetesi, haberin örtbas edildiği iddialarına, mecliste cevap veren BBC Genel Müdürü George Entwistle’ın savunmasını ‘zayıf’ olarak niteliyor.
Gazeteye göre, taciz iddialarının haber yapılmamasına dair bir baskı uygulamadığını söyleyen genel müdürün, detay vermekten kaçınması, kurum içi faaliyetler üzerinde etkisiz olduğuna işaret ediyor.
İç sayfalarının yanı sıra baş yazısını da Jimmy Savile ve BBC’ye ayıran Guardian, genel müdürün olaya ‘gereğinden fazla mesafeli yaklaştığı’ görüşünde.
Başyazıda, BBC genel müdürü ve haber müdürünün, iddiaları
yayınlamayı reddeden editörü yeterince uyarmadığı belirtiliyor.
Gazeteye göre, olayla ilgili kişisel hatalar kadar kurumsal hatalar da olabilir.
Meselenin açıklığa kavuşturulması gerektiğini savunan Guardian gazetesi, olayların yaşanmasına zemin sağlayan dönemin kültürel yapısının da göz önünde bulundurulması gerektiğini tavsiye ediyor.
BBC Genel Müdürü George Entwistle’ın olayla ilgili idari süreci doğru yönetemediğini savunan bir diğer gazete de Financial Times.
Gazete, başyazısında genel müdürün komisyonda verdiği ifadede tereddütler yaşadığını ve BBC’nin sahip olması gereken liderlik özelliklerini gösteremediğini yazıyor.
Başyazı, her ne kadar olayın açıklığa kavuşması için takip edilen sürecin başarısız olduğunu savunsa da gerçeğin ortaya çıkması için BBC’ye zaman verilmesi gerektiğini savunuyor.
Başkanlık yarışında kim önde?
Amerika Birleşik Devletleri’nde başkanlık seçimlerine günler kala, adaylar arasındaki rekabet İngiltere basınının da gündeminde.
Guardian gazetesinin baş sayfasında yer alan bir analizde, adayların dış politika gündemlerini masaya yatırdığı son televizyon tartışmasında Başkan Obama’nın başarılı olduğu ama Cumhuriyetçi Romney’nin de zafere yakın olabileceği belirtiliyor.
Jonathan Freedland imzalı analize göre, son tartışma programı Mitt Romney’yi başkanlık koltuğuna biraz daha yaklaştırdı.
Daha önceden tartışmalarda Obama karşısında ‘muhafazakâr’ tutumuyla geride kalan Romney için, ‘son tartışmada daha aklı başında, mantıklı hatta ılımlıydı’ ifadesi kullanılıyor.
Financial Times gazetesi yazarı Richard McGregor da ‘Obama’nın tırmanışta olduğu ama Romney’nin de yıldızının parladığı’ görüşünde.
Yazar, yüksek işsizlik rakamları ve Amerika’ya duyulan güvenin azalmasının Obama’nın yeniden seçilmesini zorlaştırdığını savunuyor.
Financial Times, iç sayfalarında adayların dış politika gündemlerinin yabancı ülkeler tarafından nasıl değerlendirildiğine yer veriyor.
Gazete, Türkiye’nin değerlendirmesi için şu ifadeleri kullanıyor:
“İki adayın Suriye’ye yönelik askeri müdahaleye yanaşmaması, kimileri tarafından tampon bölge talep eden Ankara hükümeti için bir sorun olarak görülüyor.”
Haberde, birçok Türk yetkilinin Başbakan Tayyip Erdoğan’la yakın ilişkiler kuran Obama’yı desteklediği yazıyor.
Financial Times, Ankara’nın Suriye politikasının halk tarafından tepki çektiğini aktarırken kamuoyu yoklamalarına göre halkın yüzde 57’sinin Suriye’ye müdahaleye karşı olduğunu belirtiyor.
İngiltere ‘savaş suçlusu mu?’
Guardian gazetesinin iç sayfalarında yer alan bir haberde, Pakistan’da Amerika’nın düzenlendiği insansız hava aracı saldırılarına destek veren İngiltere’nin ‘savaş suçlusu’ sayılabileceğine dair bir haber dikkat çekiyor.
Geçen yıl Pakistan’da düzenlenen saldırıda babasını kaybeden bir Pakistanlı’nın Yüksek Mahkeme’de açtığı davada, İngiltere’nin istihbarat paylaşımına desteği olup olmadığı araştırılıyor.
İngiltere hükümeti, CIA operasyonlarına istihbarat sağlanmadığını savunsa da aksi yönde haberler çıktığı hatırlatılıyor.
Dava açan Pakistanlının danışmanı, “Amerika’nın insansız hava aracı saldırılarına İngiltere istihbaratının destek çıkması, cinayete teşvik suçu sayılabilir” ifadesini kullanırken bunun da ‘savaş suçu’ olarak görülebileceği aktarılıyor.
Pakistan’da kız çocuklarına tehdit
Daily Telegraph gazetesi, kız çocuklarının okula gitmesini savunduğu için Taliban tarafından başından vurulan Malala Yusufzay’dan sonra Hina Han adlı bir başka kızın da tehditler aldığını yazıyor.
Gazeteye konuşan Han, okuma hakkını savunduğu için hayatının tehlikede olduğunu, evinden bile çıkamadığını söylüyor.
Haberde, 17 yaşındaki Han’ın üç yıl önce Taliban’a karşı başlattığı kampanya nedeniyle tehditler aldığı ve ailenin İslamabad’ı terk etmek zorunda kaldığı yazıyor.
Daily Telegraph gazetesi, Hindistan’da kız çocuklarına yönelik baskıcı tutuma dair bir haberi de sayfalarına taşıyor.
Gazete, Hindistan’ın ileri gelen siyaset adamlarından eski devlet bakanı Rajpal Sin’in “Kız çocuklarına cep telefonu kullanma yasağı getirilsin” önerisini aktarıyor.
Bu öneriden yola çıkarak Hindistan’ın kuzeyinin giderek ‘Talibanlaştığını’ yazan gazete, Hindu ve Müslüman toplumlarında muhafazakârlığın arttığına dikkat çekiyor.
Daily Telegraph, töre cinayetleri ve erken yaşta evlendirilmek üzere kaçırılma gibi olayların sık yaşandığını belirtiyor.