23 Ocak 2011 Basın Özeti
Abone olİngiliz pazar gazetelerinde, Başbakan David Cameron'ın basın danışmanı Andy Coulson'ın istifasıyla yeniden gündeme gelen telefon dinleme tartışmaları öne çıkıyor.
İngiliz pazar gazetelerinde, Başbakan David Cameron'ın basın
danışmanı Andy Coulson'ın istifasıyla yeniden gündeme gelen telefon
dinleme tartışmaları öne çıkıyor.
Coulson, bu göreve gelmeden önce genel yayın yönetmenliğini yaptığı, Rupert Murdoch'a ait News of the World gazetesinde muhabirlerin bazı kişilerin telefonlarını dinlediğini bildiği hatta bu uygulamayı teşvik ettiğinin ortaya çıkması üzerine istifa kararı almıştı.
Blair: Telefonum dinlenmiş olabilir
Independent on Sunday, eski başbakanlar; Tony Blair ve halefi Gordon Brown'ın da görevdeyken telefonlarının dinlendiği şüphesiyle polise başvurduğunu duyuruyor.
Gazeteye göre, hükümet, Coulson'ın Murdoch'ın baskısıyla istifa ettiği iddialarını reddediyor.
Aralarında bazı önde gelen İşçi Partili eski bakanların cep
telefonlarının dinlendiği iddiaları üzerine Murdoch'un yakın bir
zamanda Londra'ya gelmeyi planladığı belirtiliyor.
Observer gazetesi de telefon dinleme skandalının diğer gazeteleri de içine alacak şekilde genişlediğini belirtiyor.
Aşk skandalı
Sunday Times gazetesi, İngiltere kamuoyunu günlerdir meşgul eden başka bir istifa ve skandalla ilgili haberinde, eski İçişleri Bakanı Alan Johnson'ın eşiyle ilişkisi olduğu belirtilen eski korumasının, sekreteriyle de birlikte olduğunun iddia edildiğini belirtiyor.
Johnson, eşi Laura Johnson'ın 45 yaşındaki Paul Rice adlı polis memuruyla ilişkisi olduğunun ortaya çıkması üzerine anamuhalefetteki İşçi Partisi'nin gölge maliye bakanlığından istifa ettiğini açıklamıştı.
Gazeteye göre, iddialar üzerine Londra Emniyet Müdürlüğü tarafından hakkında inceleme başlatılan Rice, ilk sorgusunda Laura Rice ile ilişkisi olduğunu kabul etti.
Ancak soruşturmada Johnson'un seçim bölgesindeki sekreteriyle ilişkisini gizleyen Rice'ın görevden alınmasının beklendiğini belirten gazete, Laura Johnson'un da boşanmak istediğini bildiriyor.
'Leyla bin Ali, bir-buçuk ton altın kaçırdı'
Sunday Times, Tunus'un devrik lideri Zeynel Abidin bin Ali'nin eşi Leyla bin Ali'nin, ayaklanma sırasında Merkez Bankası kasalarından değeri 55 milyon doları geçen 1,5 ton külçe altın kaçırdığını yazıyor.
Gazetenin İzzeddin Seydani adlı bir bankacıya dayandırdığı habere göre, Leyla bin Ali, ayaklanmanın ortasında Merkez Bankası binasına giderek, altınları istedi. Merkez Bankası Başkanı buna karşı çıkınca Leyla bin Ali, öfkeyle cep telefonunu çıkararak eşini aradı. Zeynel Abidin bin Ali eşinin bu isteğine şaşırmasına rağmen, Merkez Bankası Başkanı'na altınları teslim etmesi talimatını verdi.
Gazete, Tunus Müzeler Komisyonu'nun Başkanı Samir Aynullah'a dayanarak da Leyla bin Ali'nin eşinin iktidarı döneminde Tunus müzelerinde sergilenen beğendiği birçok eseri kaçırdığını belirtiyor.
Sunday Times, Leyla bin Ali'nin kardeşlerine büyük ayrıcalıklar sağladığını da yazıyor.
'Sosyal medya yalnızlaştırıyor'
Observer gazetesi, giderek daha fazla sayıda akademisyenin sosyal medyanın insanları yalnızlaştırdığına inandığını belirtiyor.
Bu bilimadamlarına göre, twitter ve facebook gibi sosyal paylaşım siteleri insanları birbirlerine yaklaştırmadığı gibi bireyleri gerçeklikten koparıyor.
Massachusetts Institute of Technology MIT öğretim üyelerinden sosyolog Prof. Sherry Turkle "Alone Together" (Birlikte Yalnızlık) adlı kitabında teknolojinin, insan yaşamında hakimiyet kurmak üzere olduğunu savunuyor.
Turkle'a göre, insanlar, teknoloji sayesinde birbirleriyle daha iyi iletişim kurabilecekleri yanılgısı içinde ve sanal gerçeklik, gerçek dünyanın kötü bir taklidi.
Sherry Turkle, önceki gece katıldığı bir komedi programında insanların cenaze törenlerinde bile iPhone'larıyla oynadığını söylemiş, programın sunucusu komedyen Stephen Colbert de "Herkesin bir güle güle deme şekli var" diye karşılık vermişti.
Gazeteye göre, Ohio'daki Kent State University'den Prof. William Kist, "İnsanların kullanmakta olduğu farklı iletişim türleri, insanları korkutan bir şey haline geldi" derken, ABD'de en çok satan kitaplar arasında yer alan "Shallows" (Sığlar) adlı kitabın yazarı Nicholas Carr, internet kullanımının insanların düşünme şeklini değiştirdiğini, kitaplar ve dergilerde yer alan karmaşık bilgileri hazmetme yeteneğini zayıflattığını söylüyor.