22 Temmuz Basın Özeti

Sunday Telegraph bu Cuma başlayacak 2012 Londra Olimpiyatları'nın İngiltere ekonomisine büyük katkı sağlayacağını ve ülkenin imajını güçlendireceğini belirtirken Sunday Times, İsrail'in oyunlar sırasında İran'ın saldırısından endişe ettiğini aktarıyor.

Gazetenin manşetinde yer alan habere göre İsrail bu konudaki kaygılarını İngiltere hükümetine iletti.

Sunday Times'a göre, olimpiyat köyü ve diğer 26 alanı 17 bin asker ve 7 bin özel güvenlik görevlisi koruyacak. Olimpiyatlar sırasında Londra'da 12 bin polis memuru devriye gezecek.

Bir saldırı durumunda kullanabilmeleri için protokoldeki kişiler ve seyirciler için olimpiyat stadının altına sığınaklar inşa edildi.

Geçen hafta Bulgaristan'ın Burgaz kentinde yedi İsraillinin öldürülmesinden sonra Londra Emniyet Müdürlüğü Scotland Yard ve İngiliz İç İstihbarat Servisi MI5'ın İsrail ekibine yönelik saldırı riski derecesini artırdı.

Suriye senaryoları

Observer gazetesi, Suriye'yle ilgili bir analizde, ülkenin geleceğine ilişkin altı senaryodan söz ediyor.

Gazetenin altı senaryosu şöyle:

1- Müslüman Kardeşler devreye girer: Suriye'deki en örgütlü muhalefet halkın dörtte bir üzerinde nüfuzu olduğunu söylüyor. Mısır ve Tunus'un desteğiyle Müslüman Kardeşler bölgesel bir ittifak yaratabilir.

2- Azınlıklar Esad'ı terk eder: Bu çok olası değil. Nusayriler, Hıristiyanlar, Kürtler ve Dürziler farklı kaygılar nedeniyle rejimin sona ermesinden memnun olmaz. Bazıları sadık kalır, bazıları "Tanıdığın düşman tanımadığın dosttan iyidir" yaklaşımını benimser. Önde gelen bazı azınlık üyeleri rejimden uzaklaştırılabilir ama muhalefet bunun için yeterince çaba harcamadı.

3- Mezhep çatışması: Kâbus senaryosu. Aleviler (Nusayriler) rejimi ve önde gelen bazı aileleri uzun süre ayakta tuttu. Aleviler, ülkenin orta kesimindeki dağlık alandan Lazkiye'ye uzanan bir bölgede kendi devletlerini kurabilir. Parçalanma Türkiye, Irak ve Lübnan'daki Kürtleri rahatsız eder. Krizin bölgesel nitelik kazanması kaçınılmaz hale gelir.

4- Yeni bir lider gelir: Esad'ın dostuyken şimdi sürgüne giden Tuğgeneral Manaf Tlas bu tanıma uyuyor. Sünnilerin desteğini alabilir. Güvenlik yapılanmasıyla yakın ilişkileri var ve güvenliğin tesis edilmesine yardımcı olabilir.

5- Barış gücü konuşlandırılır: Suriye'deki kimyasal silahlar komşular için önemli bir endişe kaynağı ve bu şimdiye kadar müdahale konusunda gönülsüz davranan ABD'yi harekete geçirebilir. ABD rejim sonrasındaki kargaşa ve etnik temizliği önlemek için barış gücü rolü üstlenebilir.

6- Yemen tarzı çözüm: Esad ülkeden kaçar ama rejim devam eder. Rusya bir ay önce bu fikri desteklediği mesajını verdi. Ama Batı ve muhalefetin bu seçeneği benimsemesi olası değil. Asıf Şevket'in ölümünden sonra Esad'ın yerine kim geçebilir?

İktidar boşluğu

Independent on Sunday gazetesi yazarı Alan George, Suriye'deki iktidar boşluğunun Esad'a yaradığını, isyancı güçlerin savaşı Şam'a taşıma başarısına rağmen uluslararası ve bölgesel güçlerin rejimi devirme konusunda isteksiz davrandığını yazıyor. Yazar İran ve Irak'ın ambargolara katılmamasının yaptırımların etkisini zayıflattığına da dikkat çekiyor.

Observer'ın manşetinde, dünya genelinde süper zenginlerin, 2010 sonu itibarıyla "vergi cennetlerinde sakladıkları" paranın büyüklüğünün 21 trilyon dolara ulaştığı belirtiliyor.

Gazeteye göre bu rakam, Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya ekonomilerinin toplam büyüklüğüne eşit.

Uluslararası finansta şeffaflık için çaba harcayan ve vergi cennetlerine karşı mücadele yürüten Vergi Adaleti Ağı adlı kuruluş tarafından görevlendirilen ekonomi uzmanı James Henry, raporunda gerçek rakamın 32 trilyona kadar çıkabileceğini belirtti.

Vergi cennetleri

Rapor, Uluslararası Varlıklar Bankası, Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası ve bazı hükümetlerden alınan verilere dayanıyor.

Araştırma vergi cenneti olarak bilinen ülkelerdeki banka ve yatırım hesaplarını içeriyor. Sözü edilen rakamlar yat ve emlak gibi varlıkları kapsamıyor.

Rapor, vergi kaçakçılığı ve vergiden kaçınmayla ilgili tartışmaların yoğunlaştığı bir döneme rastlıyor.

James Henry, Bu yolla oluşan vergi kayıplarının birçok ülkenin kamu maliyesinde önemli farklılık yaratabilecek düzeyde olduğunu söyledi.

Henry, vergi cennetleri olarak bilinen ülkelerdeki paraları 'Dünya ekonomisindeki kara delik' olarak tanımladı.