22 Eylül İngiltere basın özeti
Abone olİngiltere basınında bugün, Başbakan David Cameron'a ilişkin iddialar ve Suriye'nin kuzeyindeki gelişmeler öne çıkıyor.
İngiltere gazetelerinde bugün, Başbakan David Cameron'un eski
dostu ve Muhafazakâr Parti'nin eski bağışçısı Lord Ashcroft'un
koalisyon hükümetinde beklentisinin aksine önemli bir görev
alamamasının ardından yazdığı, Cameron'un üniversitede öğrencilik
yıllarıyla ilgili iddialar içeren kitabına dair tartışmalar öne
çıkıyor.
Henüz yayınlanmayan ve Daily Mail gazetesi tarafından içeriği paylaşılan 'Call Me Dave' (Bana Dave de) adlı kitapta Lord Ashcroft, Cameron'un uyuşturucu kullandığını ve üniversitedeki bir kabul töreninde ölü bir domuzla ilgili uygunsuz davranışlarda bulunduğunu öne sürüyor.
Lord Ashcroft ayrıca, ülkede içinde yaşayanlara İngiltere dışındaki gelirleri ve mülkleri konusunda vergi muafiyeti tanıyan haktan yararlandığını ve bu tartışmalı vergi muafiyetinden Cameron'un haberi olduğunu yazıyor.
Muhafazakâr Parti'ye 8 milyon sterlin bağışta bulunan Ashcroft,
bağış karşılığında da hükümette üst düzey bir göreve getirilmeyi
beklediğini ancak bunun engellendiğini belirtiyor.
Ashcroft'un vergi muafiyeti, 2009 yılında İşçi Partisi tarafından
sert eleştirilere neden olmuştu.
Daha önce Muhafazakâr Parti'de mali işlerinden sorumlu yetkili
olarak görev yapan işadamı Lord Ashcroft, koalisyon hükümetinde söz
verilen önemli bir göreve getirilmediği için Başbakan'a tepkili
olduğunu da itiraf ediyor.
Başbakanlık sözcüsü ise 'yorum yaparak kitaba paye verme ihtiyacını duymadığını ve yazarın bu kitabı yazma gerekçelerini açıkladığını' söyledi.
BBC'nin siyaset editörü yardımcısı Norman Smith'e konuşan kaynaklar ise, ölü bir domuzun da bulunduğu kabul törenini düzenleyen Oxford Üniversitesi'ndeki Piers Gaveston Society adlı gruba Cameron'un hiçbir zaman üye olmadığını belirtti.
Norman Smith, kitap için "aptalca öğrenci şakalarından çok, çiğ siyasi intikam hikâyeleriyle ilgili" dedi.
'Lord Ashcroft'un intikamı'
Lord Ashcroft'un kitabı birlikte yazdığı eski Sunday Times gazetesi editörü ve Cameron'un üniversiteden arkadaşı Isabel Oakeshott ise bu iddiayı yalanladı. BBC Radio 4'a konuşan Oakeshott, "Bu intikam amaçlı olsaydı, Lord Ashcroft'la beraber bunu seçimden önce yayınlardık" dedi.
Oakeshott ayrıca, Cameron'un üyesi olduğu iddia edilen Pieres Gaveston Society adlı grubun resmi bir üyelik sistemi olmadığını, grubun toplantılarına öğrencilerin gidip katıldığını söyledi.
Lord Ashcroft, hükümette önemli görev üstlenmesini eski koalisyon ortağı ve Başbakan Yardımcısı Liberal Demokratlar lideri Nick Clegg'in engellediğini öne sürüyor.
BBC Radio 4'a konuşan Clegg ise kendisine Lord Ashcroft'la ilgili bir soru sorulmadığını belirtti. Clegg, "Muhafazakârlara artık alıştım. Beş sene boyunca aynı şeyi yaptılar. Kendi partileri içinde yüzleşmek zorunda oldukları tuhaf kararlara mazeret olarak beni öne sürdüler, bu kategoriye girdiklerine eminim" dedi.
Lord Ashcroft'un David Cameron'la ilgili yazdığı kitap ve ardından gelen tartışmalar İngiltere gazetelerinin manşetlerine de yansıdı.
Guardian gazetesi kitabı "Lord Ashcroft'un intikamı" başlığıyla veriyor.
'Daily Mail kitap için on binlerce sterlin ödedi'
Gazetenin Robert Booth ve Jane Martinson imzalı haberinde şu ifadeler var:
"(Lord Ashcroft) Başbakan hakkındaki utanç verici iddiaların yanı sıra, Başbakan'la olan kavgasını da açığa çıkarıyor. Pazartesi günü Gelibolu'da Birinci Dünya Savaşı'ndaki muharebe meydanlarını ziyaret ediyordu ama kitabının ön sözünü tweet attı. Bu, Cameroun'un kendisine hükümette önemli bir görev vermemesinden duyduğu hayal kırıklığın ayrıntılarıyla gösteriyordu ve Cameroun'un sözünü tutmadığını ima ediyordu. Ashcroft, Cameron tarafından Dışişleri Bakanlığı'nda küçük bir parti denetçisi rolünden başka bir şey verilmediğinden şikayetçi olup bu görevi de reddetti."
Guardian, kamuoyunda en çok konuşulan 'ölü domuz' ve uygunsuz davranışlarla ilgili iddiaların ise yalnızca tek bir kaynaktan, bir milletvekilinden geldiğine dikkat çekiyor. Olayın fotoğrafını elinde bulundurduğunu öne süren kişinin de yazarların taleplerine yanıt vermediği belirtilirken, Ashcroft ve Oakeshott'un olayla ilgili "Belki de başka biriyle karıştırılmıştır" ifadelerini kullandığı yazıyor.
Guardian gazetesinde ayrıca, bazı kaynaklara dayandırdığı haberinde kitabın yayınlanmadan önce içeriğini paylaşan Daily Mail gazetesinin kitaba ulaşabilmek için 50 bin sterlinden fazla, yayın haklarına sahip olabilmek için de ayrıca 100 binden fazla sterlin ödeme yapmış olabileceğini yazıyor.
Independent gazetesinin haberine göre David Cameron arkadaşlarına kitapta yer alan ölü domuzla ilgili iddia için "tek kelimeyle saçmalık" dedi.
Independent'da yer alan bir haberde de iddiaların doğruluğu sorgulanıyor.
Cameron'un esrar ve kokain kullandığına dair ifadelerin somut kanıtlara dayandırılmadığı belirtiliyor. Ölü domuzla ilgili iddialar için de, bahsi geçen grup hakkında kitap yazan gazetecinin olayın doğruluğuna dair şüpheleri olduğu aktarılıyor. Gazeteci Toby Young, "Dünyanın en iyi araştırmacı gazetecisi olmayabilirim ama eğer böyle bir şey olduysa kesin duyardım" diyor.
Varoufakis: Seçimin kazananı alacaklılar ve troyka
Guardian gazetesinde bir makale kalem alan Yunanistan eski Maliye Bakanı Yanis Varoufakis, Yunanistan'daki seçimlerin gerçek kazananının alacaklılar ve troyka olduğunu yazıyor.
Varoufakis, "Tsipras kazanmak için tüm eleştirilere karşı koydu fakat baştan kaybetmeye yüz tutmuş politikalarını hayata geçirmek zorunda" diyor.
Varoufakis, troykanın politikalarının meclisin oyundan çoğunluğun az bir farkıyla geçtiğini belirtiyor ve Syriza'nın zaferiyle artık rahat bir çoğunlukla onaylanacağını yazıyor. Eski maliye bakanına göre seçimlere katılım oranının düşük olması Yunanistan demokrasisini yaraladı.
Tsipras'ın 'başarısız olmaya tasarlanmış mali konsolidasyon ve reform programlarını uygulaması gerektiğini' ifade eden Varoufakis yoru yorumu yapıyor:
"Sermaye piyasasına erişimi olmayan, likidi olmayan küçük işletmeler, 2016 yılında öngörülen karlarından bu yılın vergileri için ön ödeme yapmalı. Ev sahipleri satamayacakları daireleri, dükkânları için çok fazla emlak vergisi ödemek zorunda kalacak. KDV artırımı, KDV kaçaklığını artıracak. Troyka haftalarca resesyon ve topluma zararı dokunan politikalar talep edecek, emeklilik maaşlarında kesinti, düşük çocuk bakım parası ve daha fazla haciz."
Patrick Cockburn'ün Rojava izlenimleri
Independent gazetesinin deneyimli Orta Doğu yazarı Patrick Cockburn, Suriyeli Kürtlerin, kuzeyde sınır kenti Cerablus'u IŞİD'in elinden alma planları yaptığını yazıyor.
Cerablus'un Suriyeli Kürtlerin eline geçmesi durumunda Avrupa'dan ve diğer bölgelerden IŞİD'e katılmak isteyen cihatçıların Suriye'ye geçişinin de imkânsız hale geleceği belirtiliyor. Cockburn, ayrıca bu durumun Suriye'nin kuzeyinde Kürtlerin yükselişinden 'endişe duyan Türkiye'yi de öfkelendirebileceği' yorumunu yapıyor.
Patrick Cockburn'ün Kobani menşeli haberinde şu ifadeler var:
"Cerablus'un kaybedilmesi IŞİD'i soyutlar ve son dört yıldır herhangi bir engelle karşılaşmadan Türkiye'den Suriye'ye geçen binlerce fanatik İslamcı savaşçısını getirmesine de bir son verir. IŞİD bu yabancı gönüllüleri, askeri stratejinin de önemli bir parçası olarak sık sık bomba yüklü araçlarla intihar bombacısı olarak kullanıyordu."
Independent'a konuşan Kobani kantonunun dış ilişkilerden sorumlu bakan yardımcısı İdris Nassan, "Cerablus'u özgürleştirme planlarımız var. Cerablus, Daeş'in Türkiye sınırındaki son geçiş noktası" dedi.
Nassan, YPG komutanı Sipan Hamo'nun da "Cerablus'a yönelik saldırı ABD ile işbirliği içinde olur çünkü biz uluslararası koalisyonun bir parçasıyız. Bizimle işbirliği içinde savaşıyorlar" sözlerini aktardı.
Independent yazarı Cockburn, bu durumun Temmuz ayında Türkiye ile İncirlik üssünün kullanımı konusunda anlaşmaya varan ABD ile sorun yarabileceği yorumunu yapıyor ve "Fakat Türkler, YPG'nin Fırat nehrinin batısına ilerlemesini durdurmak istiyor" diyor.
Kobani'nin IŞİD saldırısında yerle bir olduğunu belirten Cockburn, tek tük dükkânın ve evin ayakta kaldığını, kentin yüzde 70'inin yok olduğunu yazıyor ve kentin yeniden inşası için çalışanların yavaş yavaş kentte etkilerinin görülmeye başlandığını belirtiyor.
Haberin ayrıntıları için .
Independent: Kürtleri destekleyin
Independent gazetesinde yer alan "Kürtleri destekleyin" başlıklı başyazıda DA "IŞİD'i yenmenin tek yolu Kürt milisleri desteklemek. Bu nedenle Türkiye hizaya getirilmeli" deniyor.
Gazetenin Orta Doğu yazarı Patrick Cockburn'ün Kobani'den yazdığı habere de atıfta bulunulan başyazıda, IŞİD'in en çok Kürtlerden korktuğu belirtiliyor.
Başyazıda yer alan ifadelerin bir kısmı şöyle:
"YPG geçtiğimiz yıl içinde IŞİD'e karşı ardı ardına zafer kazanan tek güç oldu. Yalnızca Mayıs ayında Suriye'nin kuzeydoğusunda 200'e yakın köy ve kent YPG tarafından ele geçirildi. Bu zaferlerin arasında geçen yıl Kobani'nin savunulmasından Tel Abyad'ın alınmasına kadar stratejik olarak hayati öneme sahip yerlerde gücü sergilendi."
"Independent'ın bugün de haberini yaptığı gibi, YPG IŞİD'i Cerablus'tan püskürtebileceği konusunda kendisine güveniyor (…) bu, yerel halkın dediğine göre sadece bölgenin yalnızca yüzde birini oluşturan Kürtlerin değil, bölgeye hakim olan Sünni Arapların çıkarına da olur."
"YPG'nin ABD öncülüğündeki hava saldırılarının da desteğiyle batıya doğru genişlemesi koalisyon genelinde de takdir edilir. Laiklik ve demokrasiye olan saygıları Kürtleri, bu fikirlere minnettar olan savaşçı birliklerden yoksun olan bölgede çekici bir müttefik haline getiriyor."
"Yine de Türkiye'nin buna cevabı karşılıklı suçlamalar ve korku tellallığı yapmak olacaktır. YPG'nin önceki kazanımlarına Türkiye'de hükümet yanlısı medya 'etnik temizlik yapılıyor' gibi kanıtlanmayan iftiralarla karşılık verdi."
"Temmuz ayında ABD ile yapılan ittifakın ardından doğan Türkiye'nin sonunda IŞİD'e karşı saf tutacağı umudu boşa çıktı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ordusu onun yerine devletin PKK'ya olan kinini canlandırdı ve IŞİD'e karşı bir sorti yapılırken PKK'ya 300 saldırı gerçekleştirildi."
Independent başyazısının ayrıntıları için
IŞİD'den kopmalar var
IŞİD'e katılanlara vaat edilen lüks ürünler ve arabalar verilmeyince örgütten ayrılanların sayısının arttığı bildirildi.
Uluslararası Radikalleşme ve Siyasi Şiddet Araştırmaları Merkezi (ICSR), IŞİD militanlarının örgütten ayrılma gerekçelerini incelediği bir rapor yayımladı.
Independent gazetesinin haberinde göre raporda, 17 farklı ülkeden IŞİD'e katılan fakat daha sonra örgütten ayrılan 58 kişiyle yapılan görüşmeler yer alıyor.
Görüşmelerin ardından militanların örgütü terk etme gerekçeleri dört maddeyle listeleniyor: IŞİD kontrolündeki hayatın acımasız ve hayal kırıklığı yaratan gerçekleri, örgütte kendilerine verilen görevlerin sıkıcı olması, maruz kaldığı şiddet ve örgüt içi yolsuzluk.
Hayal kırıklığına gerekçe olarak IŞİD'in propaganda videolarında vaat edilen lüks yaşam tarzının gerçeği yansıtmadığı gösteriliyor.
Verilen görevleri sıkıcı bulanlar da aktif savaşa dâhil olmamaktan şikâyetçi oluyor ve yabancı savaşçıların sömürüldüğünü söylüyor.
Haberin ayrıntıları için