22 Ekim 2012 Basın Özeti
Abone olİngiltere basınında bugün, Suriye krizi ve Lübnan’daki gerginlik ile Amerika’daki başkanlık yarışına dair haberler ve Avrupa’daki genç işsizliğinin irdelendiği bir rapor öne çıkıyor.
İngiltere basınında bu sabah, Suriye krizi ve Lübnan’daki gerginlik ile Amerika’daki başkanlık yarışına dair haberler ve Avrupa’daki genç işsizliğinin irdelendiği bir rapor öne çıkıyor.
Guardian gazetesinde, Avrupa’da genç işsizliğine dair yayımlanan bir rapor dikkat çekiyor.
Avrupa Birliği’nin araştırma kuruluşu Eurofound’a göre Avrupa’da yaşları 15 ila 29 arasında değişen yaklaşık 14 milyon genç işsizin Birlik üyelerine toplam maliyeti yıllık 153 milyar euro’ya ulaştı.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) de, ‘Avrupa’da gençler arasında artan işsizlik ve siyasi çalkantılar nedeniyle, Arap Baharı benzeri isyanların Avrupa’ya sıçrayabileceği’ uyarısında bulundu.
Avrupa Birliği’nin raporuna göre, “Kayıp jenerasyonun sonuçları yalnızca ekonomik olmayacak”, “gençler demokratik süreçten de uzak durmayı tercih edecek.”
Avrupa’da genç işsizliğinin rekor seviyede düşüş kaydettiği belirtilen haberde, 2008’deki ekonomik kriz sonrası işsizlik oranlarının üye ülkelere maliyetinin de belirgin oranda arttığı ifade ediliyor.
Guardian gazetesi, Avrupa Gençlik Forumu Başkanı Peter Matjasiç’in şu sözlerine yer veriyor:
“Nobel Komitesi ‘Avrupa Rüyası’nın başarısından bahsediyor. Avrupalı liderler de bu hafta bu rüyanın güçlendirilmesini konuşuyor. Ama bu gençlere şimdi yatırım yapılmazsa, bu rüya ‘kaybolma’ tehlikesiyle karşı karşıya kalır.”
Obama’nın dış politika sınavı
Amerika Birleşik Devletleri’nde başkanlık seçimlerine günler kala, Başkan Barack Obama’nın dış politika gündemi de Guardian’ın iç sayfalarında inceleniyor.
Guardian’ın Ortadoğu Editörü Ian Black’e göre Obama’nın İslam coğrafyasına dair ‘hırsı ile gerçekler arasında uçurum’ var.
Obama’nın 2009’da Kahire Üniversitesi’ndeki konuşması sırasında ‘ABD ile dünya çapındaki Müslümanlar arasında yeni bir başlangıç’ yapacağı sözü verdiği hatırlatılan haberde, beklentilerin de arttığına dikkat çekiliyor.
Gazete, George Bush yönetimine kıyasla Obama’nın Ortadoğu ile daha yakın ilişkiler kurduğunu ancak beklenmedik olayların Amerikan lideri için ‘yeni sonuçlar ve yeni sorunlar’ doğurduğunu yazıyor.
Obama’nın Filistin ve İran politikasının başarısız olduğu vurgulanırken, Amerikan askerlerinin Irak’tan çekilecek olmasına rağmen ülke de mezhepsel çatışmaların devam ettiği belirtiliyor.
Guardian, Tunus’un ardından Mısır ve Libya’ya sıçrayan Arap Baharı’nda Obama’yı zorlayan en büyük sorunun Suriye olduğu ve tüm baskılara rağmen muhalifleri silahlandırmayı reddettiği vurgulanıyor.
Gazete, Obama yönetiminde Amerika’nın dış politika önceliklerinin Ortadoğu’dan Asya’ya yöneldiğini yazıyor.
‘Obama, Suriye tutumunu koruyamaz’
Guardian gazetesi Ortadoğu muhabirlerinden Martin Chulov da Amerika’nın Suriye politikasına yönelik bir analiz kaleme almış.
Chulov, Suriye’deki krizin ‘Obama’nın Ortadoğu’da yürüttüğü çekimser politikası için bir test olduğu’ görüşünde.
Beşar Esad karşıtı muhaliflerin Türkiye ve Amerika’nın çabasına rağmen aynı çatı altında toplanamadığı belirtilen analizde, Obama’nın yeniden seçilmesi durumunda da muhalifleri silahlandırmaya yanaşmayacağı ifade ediliyor.
Yazar, Obama’nın bu tutumunu daha fazla koruyamayacağını savunurken Suriye’deki krizin bölgenin birçok köşesine yayılacağı uyarısında bulunuyor.
Suriye’nin komşuları ‘zorda’
Financial Times gazetesinin Ortadoğu muhabiri Roula Khalaf da Suriye’deki krizi ve Lübnan’da İstihbarat Şefi Vissam el Hassan’ın öldürülmesini köşesine taşıyor.
Khalaf, Lübnanlı muhalefetin bombalı saldırıdan Suriye hükümetini sorumlu tuttuğuna dikkat çekip uluslararası aktörlere ‘Suriye’ye odaklanmaları çağrısında bulunuyor.
Türkiye Suriye sınırındaki gerginliği hatırlatan yazar, Suriye’deki krizin bölgeye yayılacağını belirtiyor.
Haberde görüşlerine yer verilen, Suriye hükümetinin eski danışmanı Samir el Taki de Esad’ın bu krizden çıkmasının tek yolunun, komşu ülkelerin muhaliflerin güçlenmesini engellemesi olduğunu söylüyor.
El Taki’ye göre Şam, Türkiye ve Lübnan’a “Silahların muhaliflerin eline geçmesine izin verme” mesajı veriyor.
Analizde, Türkiye ve Lübnan muhalefetinin Suriye’nin provokasyonlarına kapılmamasının zor olduğu ifade edilirken, Batılı hükümetlerin de tavsiye ettiği gibi ‘aşırı tepki vermemeleri’ gerektiği belirtiliyor.
Times gazetesi yazarı Nicholas Blandford da Lübnan’ın mezhepsel çatışmaya çekildiğini yazıyor.
Yazara göre öldürülen Lübnanlı Sünni General El Hassan, birçok Sünni tarafından Suriye rejimine ve Hizbullah’a karşı ‘koruyucu’ olarak görülüyordu.
El Hassan’ın cenaze töreninde yaşanan gerginliğin Sünnilerin yaşadığı korkuyu yansıttığını belirten yazar, Lübnan’da çatışmaların artabileceği görüşünde.
İHA’lar Amerika’yı meşgul edecek
Financial Times gazetesi Amerika’da başkanlık seçimi kampanyalarında insansız hava aracı saldırılarının hiç gündeme gelmediğine dikkat çekerken, seçim sonrası bu meselenin Beyaz Sarayı meşgul edeceğini yazıyor.
Gazete, tam sayfadan verdiği haberde Başkan Barack Obama döneminde terörle mücadele kapsamında insansız hava aracı saldırılarının arttığını hatırlatıyor.
Haberde, Obama’nın Afganistan, Pakistan, Yemen, Irak, Somali ve Libya’ya yönelik saldırılarında çok sayıda teröristin öldüğü ancak hava sahasının ihlal edildiği yönündeki tartışmaların da alevlendiği belirtiliyor.
Beyaz Saray’ın insansız hava aracı saldırıları konusunda şeffaf olmadığı eleştirileri de haberde yer buluyor.
Gazetenin yer verdiği bir araştırmaya göre, Amerika’nın 2004’ten bu yana Pakistan’a yönelik düzenlendiği saldırılarda ölenlerin yaklaşık yüzde 16’sı ‘militan değildi’.
Cumhuriyetçi başkan adayı yardımcısı Paul Ryan’a göre Amerika’nın resmi olarak savaş halinde olduğu tek ülke Afganistan, dolayısıyla Yemen ve Somali gibi ülkelere yönelik insansız hava aracı saldırıları yasadışı.
Ancak Beyaz Saray’a göre, ‘terörle mücadele’ kapsamında düzenlenen operasyonlar yabancı ülkelere müdahaleye de yasal zemin sağlıyor.
Gazeteye göre, insansız hava aracı saldırılarının maliyetleri, savaş uçaklarına göre daha düşük.