Jean Hilliard 20 Kasım 1980 tarihinde 19 yaşındayken Minnesota’daki arkadaşını ziyarete gidiyordu. Aracın kontrolünü kaybetti ve yoldan çıktı. Neyse ki kazayı hafif sıyrıklarla atlattı. Ancak dışarısı -22 dreceydi. Birileri onu bulmazsa donarak öleceğini düşünmeye başladı. The New York Times’dan aktarılanlara göre bu sırada yakınlardaki bir eve sığınmayı düşünmüş. En yakınındaki ev 3 kilometre uzaklıktaydı. Yürürken yoruldu ve ayakları dondu. Jean eve çok yakınken yere yığıldı. Bulunduğunda 6 saattir yerde yatıyordu. Onu sabah yedide bulan kişinin adı Wally Nelson’dı. Wally derhal bir şeyler yapması gerektiğini biliyordu. Jean’in vücudu kaskatı kesildiğinden onu başta tek başına aracına bindiremedi. En sonunda Jean’i araca sığdırmayı başarınca Wally acile sürmeye başladı. Doktorlar ellerinden geleni yaptılar ancak Jean’in yaşama şansının çok düşük olduğuna inandılar. Vücudu tamamen donduğundan iğne bile atılamıyordu.Dr. George Sather, “Vücudu donmuştu. Kaskatı kesilmişti. Sanki buzluktan çıkardığınız et gibiydi” dedi. Yapılabilecek tek şey kadını elektrikli battaniyeye sarıp beklemekti. 2-3 saat bekledikten sonra doktorlar Jean’in kalbinin attığını duyunca inanamadılar. Jean yavaş yavaş kendine gelmeye ve nefes almaya başladı. Mucizevi bir şekilde Jean normale dönmeye başladı. Önünde hala uzun bir yol vardı ancak mesafe kat ediyordu. Yine doktorlar kadının iki bacağının da ampüte edilmesinin gerekli olabileceğini düşünmeye başladılar. Jean yoğun bakımda altı gün geçirdi. Hastanedeki 49. gününün ardından sapasağlam şekilde evine döndü. Bacakları da ampüte edilmedi. Genç kadın sağlıklı hali ile birde röportaj vererek, ölümden geri dönen kadın olarak anılmaya başladı.