2036'ya kadar emeklilik yaşı aynı
Abone olÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Başesgioğlu'ndan emekli adaylarına iyi haber. Başesgioğlu, 2036'dan önce emeklilik yaşında bir değişiklik olmayacağını söyledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Yasa Tasarısı'nı alt komisyona sevketti. Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu'nun tasarıyı sunuşunun
ardından AK Parti ve CHP'li milletvekilleri, tasarının alt
komisyonda geniş biçimde değerlendirilmesi yönünde ortak önerge
verdiler. Bakan Başesgioğlu'nun da öneriye olumlu görüş bildirmesi
üzerine, tümü üzerindeki görüşmeler yapılmadan tasarı alt komisyona
sevkedildi. AK Parti'li 3 ve CHP'li 2 üyeden oluşacak alt komisyon,
tasarı üzerindeki çalışmasını 27 Haziran 2005 tarihine kadar
tamamlayacak. BAŞESGİOĞLU: MEVCUT SİSTEME GÖZ YUMMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, mevcut sosyal
güvenlik sisteminin devamına göz yummalarının mümkün olmadığını,
gelecek kuşakları fazla yük altına sokmamak için bütün sıkıntı ve
maliyetine rağmen sosyal güvenlik sisteminde reform yapılması
gerektiğini söyledi. Baesgioğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na
tasarıyı sunuş konuşmasında, düzenlemenin hem bugünkü hem de
gelecek kuşakları yakından ilgilendirdiğini belirtti. Sosyal
güvenlik kavramının, sağlıkta ve hastalıkta insanların kendilerini
güvenceye aldıkları bir sistemi tanımladığını kaydeden Başesgioğlu,
sosyal güvenlik alanındaki düzenlemelerin bütün dünyada dinamik bir
süreç izlediğini ve değişen koşullara göre reforma tabi tutulduğunu
ifade etti. Türkiye'de sosyal güvenlik alanında Emekli Sandığı, SSK
ve Bağ-Kur'dan oluşan üçlü ve birbirinden farklı statüde bir
yapılanma bulunduğunu belirten Başesgioğlu, bu yapılanmanın önemli
zaafları bulunduğunu dile getirdi. Başesgioğlu, mevcut sosyal
güvenlik sisteminin ''zaaflarını'' sıralarken de nüfusun önemli bir
kısmının kapsam dışında kaldığını, yoksulluğun giderilmesinde bu
sistemin başarısız olduğunu, geçen yıl itibarıyla 21.5 katrilyon
lira açık verdiğini anımsattı. Sosyal güvenlik kurumları arasında
prim ödeme, emeklilik yaşı, maaş bağlama gibi kıstaslar açısından
statü farklılıkları bulunduğuna da işaret eden Başesgioğlu, bu
durumun toplumda rahatsızlık yarattığını belirtti. Başesgioğlu,
''sosyal güvenlik kuruluşlarının gelirleri giderlerini
karşılamalı'' anlayışına katılmadığını, sosyal olma iddiasındaki
bir devletin başka yerlere yaptığı gibi sosyal güvenlik
kuruluşlarına da kaynak transferi yapması gerektiğini vurguladı.
Türkiye'de de bu transferin yapıldığını, ancak sosyal güvenlik
kuruluşları '' kara delik'' diye nitelendirilerek rencide edici bir
tutum sergilendiğini kaydeden Başesgioğlu, tasarıyla devletin
katkısını hüküm altına aldıklarını ve başlangıç olarak emeklilik
sigortalarına yüzde 5 katkı yapmasının öngörüldüğünü kaydetti. 7
MİLYON 230 BİN KİŞİ EMEKLİ MAAŞI ALIYOR Emeklilerin çalışanlara
oranı bağlamında uluslararası standardın ''4 çalışana 1 emekli''
olduğunu bildiren Bakan Başesgioğlu, Türkiye'de bu oranın 1.6
çalışana 1 emekli düzeyinde bulunduğunu açıkladı. Sosyal güvenlik
sisteminden halen 7 milyon 230 bin kişinin emekli maaşı aldığını,
sigortalılara bağımlı kişi sayısının da 43 milyon 794 bin olduğunu
kaydeden Başesgioğlu, önümüzdeki yıllarda bu sayının daha da
artacağına işaret ederek, emeklilik sisteminin sağlıklı bir
işleyişe kavuşması için Türkiye'nin önünde çok zaman olmadığını
söyledi. Başesgioğlu, Türkiye'nin genç bir nüfus yapısına sahip
olmasının sosyal güvenlik reformunu kolaylaştırdığını da ifade
ederek, reformun iki temel ayağını tasarının kapsadığı sosyal
sigortalar ve genel sağlık sigortasının oluşturduğunu, sosyal
yardımlar ve hizmetlere ilişkin tasarı ile sosyal güvenlik
kuruluşlarını tek çatı altında toplayacak tasarı üzerindeki
çalışmaların da sürdüğünü bildirdi. Yürürlükteki sosyal güvenlik
sisteminin aynen devamına imkan bulunmadığını kaydeden Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı, ''Buna göz yummamız mümkün değil. Bugünkü
kuşaklar ne kadar disiplinli hareket ederse gelecek kuşaklara o
kadar az yük düşecektir'' dedi. Başesgioğlu, sosyal güvenlik
sisteminde düzenleme yapmanın sıkıntılı ve siyasal açıdan da
maliyeti olan bir süreç olduğunu, ancak bütün sıkıntı ve
maliyetlerine rağmen kararlı olmak gerektiğini vurguladı.
Başesgioğlu, tasarı yasalaştığı takdirde SSK ve Bağ-Kur
emeklilerinin kazanılmış haklarında hiçbir kaybın olmayacağını,
tersine, Bağ-Kurlu'ların prim ödemelerinin yüzde 12.5 oranına
düşeceğini bildirdi. Emeklilik yaşında da 2036'dan önce bir
yükselmesinin söz konusu olmadığına işaret eden Başesgioğlu, tasarı
yasalaştığında emekli maaşlarında bir düşüş olmayacağını da
belirtti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Başesgioğlu, genel
sağlık sigortası konusunda bilgi verirken de getirilen sistemle
herkesin sağlık hizmetlerinden yararlanmasının öngörüldüğünü, prim
ödeyecek gücü bulunmayanların primlerinin devlet tarafından finanse
edileceğini söyledi. Başesgioğlu, çocuklar için getirilen özel
koruma kapsamında ebeveyninin sigortalı olup olmadığına
bakılmaksızın 18 yaşına kadar sağlık hizmetlerinden
yararlandırılmasının hüküm altına alındığını anlattı. Bakan'ın
sunuşunun ardından tasarı, alt komisyona sevkedildi.